Paylaş
Bu rapor işi Türkiye'deki kadar hiçbir yerde aşağılık hale gelmemiştir. Türkiye'de rapor demek, tıp destekli sahtekárlıkla eşanlamlı olmuştur.
Bakın şu rapor olaylarına:
Yolsuzluk nedeniyle görevden alınmak istenen bürokrat tam 320 gündür raporludur. Raporlu olduğu için işe gelmemekte, işe gelmediği için kendisine tebligat yapılamamakta, tebligat yapılamadığı için görevinde kalmaktadır. Bürokratı 320 gündür süründüren hastalığın ne olduğu çok merak edilir.
Ülkenin Emniyet Müdürü sapasağlamdır ve görevinin başındadır. Ancak oğlunun densizlikleri yüzünden geçici olarak görevden el çektirilir. Aslan gibi Emniyet Müdürü de hemen rapor olır. 3 ay işe uğramaz. Emniyet Müdürü'nü üç ay kıvrandıran hastalığın ne olduğunu kimse bilmez!
Büyükşehir Belediye Başkanı'nın hapse girmesi gerekmektedir.
Ancak ceza bir türlü infaz edilemez. Çünkü beyefendi sürekli rapor alıp, belediyeden kaçmaktadır. Onu da celp etmek mümkün olamaz.
Onun hastalığı da belirsizdir ama kapı gibi raporu vardır.
Sapasağlam adam ortalıkta gezer. İş yaparken, zamparalık yaparken hastalığı yoktur. Ama askere gitmesi gerekince birdenbire rapor ortaya çıkar. Hastadır. Hem de ağır. Gece kulübünde, sahnede, yatakta nüksetmeyen hastalık askeri birlikte nüksedebilir. O yüzden askere gidilmez. Raporludur.
Türkiye'de rapor müessesesi böyle işliyor.
Aşağılık bir şantajcı, yolunu buluyor ve deli raporu alıyor.
Deli dediğin, raporlu olacak, cezai ehliyeti bulunmayacak kadar deli olan tımarhanede yatar. Kandilli'de boğaz sırtlarında, ya da Silivri'de villada değil. Memlekete bakın.
Adamın deli raporu var. Peşinde yüzlerce mürit. Hangisi deli acaba!
Yoksa adam sapık seks delisi de, doktorlar utançlarından rapora ‘‘Şizofren’’ mi yazıyorlar!
Bize Adnan lazım
ADNAN Oktar'ın askerlikten muaf olmasını sağlayacak bir rapor askerlik dosyasında bulunmamış.
Yani Adnan Oktar çürük değil, kaçak.
Asker kaçağı.
42 yaşında. Asker kaçağı.
28 yaşındaki Tarkan'ı askerden kaçtı diye vatandaşlıktan atma noktasına getirdik.
Koro halinde küfrettik.
42 yaşındaki Adnan Hoca ise vatandaş.
Zaten bize Adnan Hoca gibi vatandaş lazım.
Tarkan gibi dünya çapında bir star neyimize.
Bakalım Adalet dayanacak mı?
ADNAN Oktar'ın yakalanmasının ardından, İçişleri'nden önemli biriyle konuşuyorum.
‘‘Çok baskı var’’ diyor.
Siyasetin, bürokrasinin üst kademelerinden polise yoğun baskı yapılmış.
Telefonlar, tehditler.
Bakan Tantan öylesine sağlam basıyormuş ki yere, sonuç alamamışlar.
Adam gibi adam Sadettin Tantan, bütün ekibini korumaya almış.
İçişleri'nden önemli yetkili şöyle dedi:
‘‘Bize baskı sökmeyeceğini anladılar. Bu kez bu pislik konusunda çok kararlı olduğumuzu gördüler. Şimdi bütün baskıyı Adalet'e yoğunlaştırırlar. Bakalım onlar bizim kadar sağlam durabilecek mi?’’
Ben de merak ediyorum.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ ?
Bir hükümette 30 tane Sadettin Tantan olduğu zaman.
Paylaş