Fatih Altaylı: Operasyonu başlatan DSP'li bir bakan

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

ŞİMDİ kahramanlık zamanı ya, asker-sivil herkes kahramanlık peşinde.

‘‘Yolsuzlukların üzerine en iyi ben giderim.’’

Oysa yolsuzluğun üzerine kişiler değil devlet gidince sonuç almak mümkün.

Aksi takdirde, üç beş gün eğleniyoruz, sonra unutulup gidiyor.

Ama kahraman olmayı herkes seviyor ve bu heves yolsuzluk yapanların işine yarıyor.

Aklıevvel bir ‘‘komutan’’ın, ‘‘Ersümer'i çizin, bu işi biz yaptık’’ diye böbürlenme hastalığı Türkiye'de yeni tartışmalar başlattı.

Gazetecilik yapmak dışında bir derdi olmayan Hürriyet'e olmadık yakıştırmalar yapıldı.

Halk bizi de, yakıştırma yapanları da tanıdığı için bence bir sorun yok.

Ancak Ecevit'in de dediği gibi, ‘‘O lafları eden’’ her kim ise bunun bedelini ödemeli.

Çünkü yalan söyledi.

Bugün ‘‘Beyaz enerji’’ diye bilinen operasyonu yürüten kim olursa olsun, o operasyonu başlatan kişi bir siyasetçi, bir bakan.

DSP'li Ziya Aktaş.

Beyaz Enerji Operasyonu, 20 Nisan 1999'da, DSP azınlık hükümetinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ziya Aktaş tarafından başlatılmış.

Yürümüş, yürümüş bugüne gelmiş.

Bir bakan döneminde başlatılmış, bir başka bakan döneminde bitirilmiş.

Cumhur Ersümer'in bu soruşturmanın gidişatından haberdar olmaması ise olumlu bir gelişme.

Soruşturmanın, siyasi etkilerden uzak yürütüldüğünü, bilerek veya bilmeyerek kimsenin siyasi nüfuz kullanmadığını, kullanmaya kalkışmadığını veya kullanamadığını gösteriyor.

Boşuna celallenenlerin, başkalarından değil, kendi yaptıklarından veya yapmadıklarından ürktüklerini zannediyorum.

Galatasaray'ı kalkan yapma Faruk Süren!

GÜN geçmiyor ki gazetelerde Faruk Süren'le ilgili bir haber çıkmasın.

Hayali ihracat, naylon fatura, batık şirket, haciz gibi olaylar.

Pek çok iddia var.

Süren'in durumunun parlak olmadığı anlaşılıyor.

Duruma bir Galatasaraylı olarak üzülüyorum.

‘‘Keşke bu haberlerle birlikte anılmayan bir başkanımız olsa’’ diyorum kendi kendime.

İnşallah ilk kongrede bu ayıptan kurtulacağız.

Fakat beni bunlardan daha çok üzen ve kızdıran gelişme, Faruk Süren'den gelen bir mektup oldu.

Süren, Galatasaray Spor Kulübü antetli bir káğıda, hakkındaki iddialara yanıt veren bir şeyler karalamış ve yollamış.

Hayali ihracatçı değilmiş, iyi adammış, falanmış filanmış.

Bilemem.

Yargı var, o karar verir.

Ancak hakkındaki hırsızlık, yolsuzluk iddialarına ‘‘Galatasaray’’ antetli káğıtla yanıt verme hakkını Faruk Süren'e hiç kimse ve hiçbir şey vermez.

Faruk Süren'le ilgili iddialar, Galatasaray Başkanı olmasından kaynaklanan iddialar değil.

Hayali ihracat yapan, naylon fatura kesen Faruk Süren, bu işleri Galatasaray Başkanı sıfatıyla yapmıyor.

Kendi işi neyse o sıfatla yapıyor.

Oralardan gelen paraların Galatasaray'a aktarılmadığı da açık ve net.

Çünkü bunlar Galatasaray'a para aktarmak bir yana, Galatasaray'dan para götürdükleri iddia edilen adamlar.

Bu yüzden de kendisine ‘‘Sen hırsızsın’’ diyenlere, ‘‘Ben hırsız değilim’’ cevabını Galatasaray antetli káğıda yazamaz.

Bundan sonra yanıtlarını, ‘‘Transtürk’’ antetli káğıtla yollasın. Bana yollacağı bir şey varsa, o dahil!

Kocanız aldatırsa

KAYINPEDERİ Hayri Kozakçıoğlu'na 3 milyon dolarlık ev alan ‘‘hayırlı’’ damat tecavüz suçuyla tutuklanınca, Hayri Kozakçıoğlu'nun kızı, kocasını savundu: ‘‘Benim kocam yapmaz.’’

Fıkra da konuyla ilgili.

Uluslararası ölçekte bir kadın araştırması yapan sosyolog, dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlara bir soru sormuş.

‘‘Kocanızı başka bir kadınla yakalarsanız ne yaparsınız?’’

Soruya ülkelere göre verilen yanıtlar ise şöyle olmuş:

‘‘İsveçli: Neyimi beğenmediğini sorarım.

Rus: Evi terk ederim.

Fransız: Sesimi çıkarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim.

İtalyan: Kadını vururum.

İspanyol: Kocamı vururum.

Yunanlı: Her ikisini de vururum.

Türk: Benim kocam yapmaz.’’

Yaş bahaneymiş

PAZARTESİ akşamı Teke Tek'te geniş bir katılımla Bülent Ecevit'in yaş ve sağlık sorunlarını tartıştık.

Bu tartışmayı başlatan Kamer Genç ve İTO Başkanı Mehmet Yıldırım dahi, Ecevit'in yaşının ülke yönetmeye engel olduğunu söyleyemediler.

Programın ortaya koyduğu şey, Ecevit'in yönetiminden memnun olmayanların, ‘‘yaş ve sağlığı’’ bahane ettikleri oldu.

Programa bağlanan Ecevit'in doktoru Arif Arabacı ise, isteyen herkese Ecevit'in sağlıklı olduğuna dair hastane raporlarını gösterebileceğini söyledi.

Umarım bir daha başbakanlarımızın yaşını ve akli melekelerini tartışmak zorunda kalmayız.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ülkede emisyon hacmini kredi kartı üreticileri belirlemedikleri zaman.

Yazarın Tüm Yazıları