Laf ağızdan çıktı bir kere

BİR erken seçimin kaçınılmaz hale geldiğini, bu köşede çok önce yazdık.

Bu ülkede geleceğini tahmin için falcı olmaya gerek yok.

‘‘İş’’ kendini gösteriyor zaten.

Bahçeli de, çok kızdığı Derviş'in izinden gitti ve ‘‘Seçim’’ dedi.

Artık dönüş zor.

Seçim lafı da aynen af lafı gibidir. Ağızdan çıktı mı, beklenti yaratır.

Bir daha tüpe girmeyen diş macunu gibidir.

Bundan sonra ‘‘erken erken’’ veya ‘‘geç erken’’ mutlaka bir erken seçim olacak.

Doğrusu da bu: Seçim olmalı.

Ama mevcut ‘‘Seçim Yasası’’ ile seçime gitmek ne getirecek? Büyük çoğunluğa göre, hiçbir şey.

O zaman yeni seçim yasaları gerek. Parlamento hızla yeni seçim yasalarını çıkarmalı.

Ancak son Anayasa değişikliği ile parlamentoda çoğunluğu elinde tutanların seçim yasalarını seçime az bir süre kala kendi lehlerine değiştirmelerini engellemek için bir düzenleme yapıldı.

Buna göre seçim yasalarında yapılacak değişiklikler, bir yıl sonra yürürlüğe girecek. Yani değişikliğin üzerinden 1 yıl geçmeden yapılacak seçimlerde yeni yasa uygulanmayacak.

Eğer bir erken seçim olursa, bir değişiklik yapılsa bile mevcut yasaya göre yapılacak.

Ancak bu seçim buna dahil değil. Çünkü bir ‘‘istisna’’ maddesi ile ilk yapılacak seçim bunun dışında tutuldu.

Eğer seçim işi ‘‘ciddi’’ ise yasa değişikliği için imkán var.

Bahçeli, Rahşan Hanım'ın gözüne girer


BAHÇELİ'nin ‘‘erken seçim’’ manevrasının arkasında hükümeti ‘‘ele geçirme’’ planı yatıyor. Ecevit'siz hükümet senaryolarında ‘‘başrol’’de olmamak Bahçeli'yi rahatsız etti.

Aslında çok da ciddi olmayan ‘‘dedikodular’’ Bahçeli'nin tepkisine neden oldu.

Ecevit'in yanında uslu duran Bahçeli, ‘‘Ecevit yoksa, niye başbakanlığı başkasına kaptırayım’’ diyerek harekete geçti.

Hükümet yıkılacak. MHP birinci parti olacak. Başbakanlık Bahçeli'ye verilecek. Sonra da Bahçeli başbakanlığında erken seçime gidilecek veya gidilmeyecek.

Bahçeli'nin çıkışı bu anlama geliyor. Ve Bahçeli ‘‘bilerek’’ veya ‘‘bilmeyerek’’ Ecevit'e destek çıkıyor. ‘‘Ecevit yoksa, başbakanlığı başkasına bırakmam’’ diyor. Bu durum da dengeler açısından Ecevitler'in ekmeğine yağ sürüyor.

Rahşan Hanım'ın gözünde Hüsamettin Özkan'dan boşalan yeri, bu çıkışı ile Devlet Bahçeli alabilir gibime geliyor.

Yeni parti bugün kuruluyor


RAHŞAN ve Bülent Ecevit, istemeden de olsa ‘‘Düğümü’’ çözdüler.

Bu ‘‘İkilinin’’ ‘‘Bizcil’’ tavrının ülkeyi tıkadığı bir noktada, tıkanmayı gidermeye çalışan Hüsamettin Özkan'a cephe almaları, tıkanmanın önünü açan etken oldu.

Özkan, ‘‘Baba’’ gibi sevdiği Ecevit tarafından gözden çıkarılınca, DSP de ‘‘Erken boşalma’’ sorunu yaşandı.

23 milletvekili peşpeşe gittiler.

Dün konuştuğum ‘‘İstifacı’’ milletvekili ve bakanlar bu sayının kısa sürede 50'yi bulacağını öne sürdüler.

İstifa etmesi beklenenler arasında İsmail Cem ve Kemal Derviş gibi ‘‘Önderliğe’’ yatkın isimler de var.

İstemihan Talay, bugün itibariyle Meclis'te grup kurmaya yönelik adımları atmaya başlayacaklarını söyledi.

Bu arada pekçok bağımsız milletvekili de, bu yeni ‘‘Oluşum’’a katılmakta ‘‘Hevesli’’ görünüyorlar.

Hatta içlerinde ‘‘Türkiye'nin önünü açacak ve 4 eğilimi buluşturacak’’ yeni bir ruhun doğduğunu ileri sürenler dahi var.

Türk siyasetinde yeni bir sayfa açılıyor.

Bu sayfayı istemeden açanlar ise Ecevitler oldu.

‘‘Hırpalanmadan çekilmeyi bilirim’’ diyerek ‘‘Durumun vahametini kavramaktan uzak’’ olduğunu kanıtlayan Ecevit artık ‘‘Tarih’’.

Üstelik hırpalanacak kadar bir önemi bile yok gibi.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Fare giremediği deliğe, arkasına bağladığı kabakla girmeye çalışmadığı zaman.
Yazarın Tüm Yazıları