Kürtçe türkü

CUMA günü Hürriyet'in birinci sayfasında yer alan ‘‘Garnizonda Kürtçe türkü okundu iddiası’’ başlıklı haber, bizim yazı işleri toplantısında tartışma yarattı.

Gazetede bu haberi işaretleyen Fikret Ercan, ‘‘Bu haberi bence çok yanlış açıdan vermişiz. Bizim gazeteye yakışmamış. Sanki Kürtçe türkü okunmasına karşıymışız gibi bir havada. Oysa biz de bu haberi olumlu yanından görebilirdik’’ diye Ertuğrul Özkök'e sitem etti.

Ertuğrul Özkök karşı çıktı:

‘‘Yok canım. Hiç öyle düşünmedim. Bence öyle bir hava yok’’ deyip bana döndü.

Ben de kafamı sallayarak, ‘‘Vallahi ben de öyle bir hava sezdim. Oysa ne güzel, Türkiye'de Kürtçe türkü okumak, askeri gazinoda bile artık mümkün diye görebilirdik’’ dedim.

Özkök, ‘‘Yahu ben de öyle düşünüyorum. Haber ANKA Ajansı'ndan geldi. Bizim muhabir yokmuş orada. Oradan gelince biraz da şüpheliydi, yani söylenmiş mi, söylenmemiş mi konusu tartışmalıydı, ben bunu yansıtmak istedim’’ dedi.

Nurcan Akad,
‘‘Ne yazık ki, bizim muhabir yokmuş. Dediğiniz gibi katılanların yarısı yok öyle şey diyor, yarısı var diyor. Karışık. Vali öyle şey olmadı diyor’’ diye durumu açıkladı.

Tufan Türenç, ‘‘Vali reddediyorsa, biz görmeden, duymadan muhabirimiz de yoksa nasıl var olduğunu iddia edebiliriz’’ diye fikrini söyledi.

Fikret Ercan kararlıydı:

‘‘Olmadı sör. Bu hava yanlış’’ diye ısrar etti.

Özkök, ‘‘Gece vakti aklıma başka başlık gelmedi. Ama o havayı yaratmak istemedim’’ dedi.

Fikret Ercan yine de haberi beğenmiyor ve eleştiriyordu.

‘‘İyi olmadı. Bize yakışmadı.’’

Ya kadının hakları Hıncal Abi


SEVGİLİ Hıncal Uluç, içinde çalıştığı grup, gazetesi ve televizyonu kendisine yönelik bir ayıp yapınca bunu başyazısı olarak köşesine taşıdı.

Gazetesini sert bir biçimde eleştirdi.

Konu bizi ilgilendirmiyordu ama Uluç haklıydı.

Gazetesi ise Uluç'un bunu yazmasına ses çıkarmayarak ‘‘demokrat’’ davranmıştı.

Aynı Sabah Gazetesi cuma günü bir yurttaşa büyük bir ayıp etti.

Adapazarı'nda ‘‘hasta ruhlu’’ bir adam, iddialara göre eski eşi olan bir kadının çıplak fotoğraflarını çevreye dağıtarak intikam alıyordu.

Fotoğraflar bütün gazetelerin eline de ulaşmıştı.

Türk basınının tamamı bu fotoğrafların çıplaklık içermeyen ve kapalısını, kadının adını ve yüzünü saklayarak kullandı.

Biri hariç:

Sabah.

Sabah Gazetesi, eki Günaydın'da kadının çırılçıplak fotoğrafları ile kadının adını sanını vererek kullandı ve fotoğrafları yayan ‘‘sapık’’ın emeline alet oldu.

Kendi hakları konusunda son derece duyarlı olan Hıncal Uluç'un, bu kadıncağızın hakları konusunda ne düşündüğünü doğrusu çok merak ettim.

Taraf olmamak zor zanaat


İSRAİL-Filistin çatışmasında Hürriyet'e faks, mektup, e-mail yağıyor, Hürriyet ‘‘azgın azınlığın’’ elindeki internet sitelerinde kıyasıya harcanıyor.

Hürriyet düşmanı internet cemaati, Ertuğrul Özkök ve bir iki yazarımızın ‘‘İsrail'in de hakkını teslim’’ eden yazılarından dolayı Hürriyet'i Ariel Şaron'un ‘‘akıl hocası’’ olmakla suçlarken, özellikle bazı Yahudi okurlarımız iç sayfalarımızda yer alan haberleri ‘‘aşırı Filistin yanlısı olmakla’’ ve ‘‘İsrail'e karşı uygulanan terörü görmezden gelmekle’’ itham ediyorlar.

Bu arada ben de, ‘‘tank ihalesini’’ gündeme getirdiğim için, en iyimser tanımla, ‘‘eleştirilerin’’ hedefi oluyorum.

Hatta bir Yahudi okurum ‘‘Yazınızın ilk satırları çok iyiydi ama sonra sapıtmışsınız’’ diyerek aslında ne kadar objektif olduğumu tespit ediyor ama bu durumu eleştiriyor.

Bu eleştiriler şunu gösteriyor ki: ‘‘Doğru yerde duruyoruz.’’

Tarafsız.

Herkes kendi doğrusunda.

Ve objektif.

Galiba en zoru da bu.

Ne İsa'ya yaranabiliyoruz, ne Musa'ya.

Durumdan hoşnut olan tek şey ise ‘‘vicdanlarımız’’.

Çörtük'e gol


KAMURAN Çörtük, BDDK'nın ağırdan alması nedeniyle tedbirli mallarını az kalsın kurtarıyordu. Ama olmadı.

Bayındırbank'a atanan yönetim ve murakıpların çalışmaları sonucu, TMSF'N nin kontrolüne geçen bankalar arasında bir ilk yaşandı ve mahkeme geçen hafta Kamuran Çörtük ve diğer ortakların şahsi mallarına tedbir kararı aldı.

Evet bu bir ilk.

Bankalar Yeminli Murakıpları'nın hazırladığı rapor ile bankanın kendi raporu örtüşünce, mahkemden böyle bir karar çıktı.

Darısı diğer hortumcuların başına.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Özel üniversiteler soygun aracı olmadığı zaman.
Yazarın Tüm Yazıları