Hüsamettin Özkan çaycı mı?

DSP'den YTP'ye geçen Tahsin Boray Baycık isimli ‘‘milletvekili’’ müthiş konuşmuş:

‘‘Görev yaptığım süre içinde Bülent ve Rahşan Ecevit'le görüşmek istesek de görüşemiyorduk. Bakanlar bile zor görüşüyordu. Onlarla görüşebilmek için çaycıdan izin alıyorduk.’’

Okuyunca güldüm.

Acaba söylediğine kendi inanmış mı?

Ben bu DSP'lilere, eski yeni fark etmez, çok gülüyorum.

Bunlar Yeni Türkiye'ye geçmeden önce aynı nedenle Hüsamettin Özkan'ı suçluyorlardı.

Konuştuğumuz her DSP'li, ‘‘Hüsamettin Özkan, Ecevit'in partiyle bağlantısını kesiyor. Genel başkana ulaşamıyoruz’’ diye dert yanıyordu.

Şimdi DSP'de ekmek kalmayınca kapağı Yeni Türkiye'ye atanlar, bu kez çaycıyı suçluyorlar:

‘‘Ecevit ile görüşmemizi çaycı engelliyordu.’’

Acaba diyorum, ‘‘Çaycı’’ Hüsamettin Özkan'ın kod adı mı?

Yoksa bu adamlar, herkesi enayi yerine koyarak siyaset yapılabileceğini mi zannediyorlar?

Ha bu arada şunu de ekleyeyim: Hüsamettin Özkan, bu adamları Ecevit ile görüştürmemekle çok iyi yapıyormuş.

Bunların Başbakan'a söyleyeceği herhangi bir şey olamaz.

Ünlü'nün ayıbını Toprak temizler mi?

FİKRET Ünlü istifa etti. Daha doğrusu zorla istifa etmek zorunda bırakıldı.

Aslına bakarsanız ‘‘ilk istifa’’ etmesi gerekendi.

Golf sahasında, ‘‘Başbakanım birkaç gün daha kalayım. Sporcularımızla gelip elinizi öpelim’’ yakarışları sökmeyince ‘‘azildense istifa’’ dedi ve ayrıldı.

Tabii şimdi Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün internet sitesi de bir anda boş kaldı.

Çünkü daha önce de yazmıştık; site Ünlü Ailesi'nin albümü gibiydi.

Umarız şimdi Toprak Ailesi'nin albümü haline gelmez.

Bakan Ünlü'nün gidişiyle birlikte inşallah şu ‘‘madalya’’ rezaleti de düzeltilir.

Milli Takım'a ‘‘Şeref Madalyası’’ verilirken büyük haksızlıklar yapıldı.

Bakanın ‘‘kafasına göre’’ madalya dağıtıldı.

Bakan Ünlü, geçinemedeği Federasyon Başkanı'na ve Milli Takımlar Menajeri Can Çobanoğlu'na madalya verdirtmedi.

Bunu yapmasının nedeni ise kişiseldi.

Bakan, Dünya Kupası sırasında, yanında kalabalık bir gazeteci ordusuyla millileri ziyaret etmek istemişti.

Kendince şov yapacaktı.

Ancak takımın konsantrasyonunun etkileneceği gerekçesiyle Can Çobanoğlu bu şova izin vermedi.

Ardından Dünya 3'üncüsü takımın yurda dönüşünde Bakan Ünlü, millilere kent turu attıran otobüse binmek istedi.

Can Çobanoğlu bu şova da izin vermedi.

Bakan Ünlü'nün milli sporcularla aynı kareye girme ve ilerde bunu seçim malzemesi olarak kullanma şansı da elinden alındı.

Bakanın intikamı ise Can Çobanoğlu ve Haluk Ulusoy'a madalya vermemek şeklinde gerçekleşti.

Bu başarıda herkesten çok emeği olan iki adam, siyaseti spora sokmadıkları için madalyasız kaldılar.

Umalım ki, yeni bakan Erdoğan Toprak bu ayıbı temizlesin.

Baykal, Oya Ünlü'ye geçit vermez

HAZIR Ünlü Ailesi'ne dalmışken, Fikret Bey'in kızı Oya Hanım'ın CHP'liliğine de bir değinelim.

Biliyorsunuz, Derviş dönerken Oya Hanım da onunla birlikte döndü.

Babası ise bu dönüşler sonuçlanmadan ayrılıp ‘‘Mevlevi Ayinine’’ katılmaktansa hükümetten izlemeyi tercih etti.

Şimdilerde Derviş'in CHP'ye katılımı ile birlikte, Oya Ünlü'nün de bu partiden milletvekili adayı olacağı konuşuluyor.

Oya Ünlü, ‘‘Hayır, ben çocuk doğurmak istiyorum’’ demiş.

Bence Oya Ünlü kokuyu almıştır ve o nedenle ‘‘çocuk doğurma kararı’’ vermiştir.

Çünkü benim bildiğim Baykal, bütün hatalarıyla ve sevaplarıyla temelde ‘‘doğru düzgün’’ bir adamdır.

Ve Oya Ünlü'yü CHP'den milletvekili adayı yapmaz.

Oya Ünlü bu işe layık mıdır, değil midir bilmem.

Ama patronuyla ve babasıyla birlikte milletvekili olması, CHP'ye yakışan bir görüntü oluşturmaz.

Olsa olsa Hasbahçe'deki Özal günlerini hatırlatır ki o bile bu kadarını yapmamıştı.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kamu adına yürüttüğümüz işimizi güç odağı haline gelmek için kullanmadığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları