İŞADAMI Halis Toprak, gazetelere verdiği ‘‘sayfa sayfa’’ ilanlarla, geçmişle ilgili olarak Milliyet Gazetesi'ne suçlamalar yöneltiyor.
Belki hatırlıyorsunuzdur, Halis Toprak geçmişte de ‘‘ani bir zenginleşme’’ süreci yaşamış, fakat 1980'li yılların ikinci yarısında şimdilerde olduğu gibi tepetaklak gitmişti.
İşadamları için ‘‘olağan sayılabilecek’’ bir durumdu bu.
Hele hele Halis Toprak gibi ‘‘riskli’’ bir büyüme yöntemi olan işadamları için hayli olağandı.
Nitekim o ‘‘batıştan’’ bir süre sonra Halis Toprak yine ‘‘fazlasıyla’’ hızlı bir biçimde zenginleşmiş, ama geçtiğimiz aylar bankasına el konulmuştu.
Halis Toprak şimdilerde yeni bir iddiayla ortaya atıldı.
O zamanki batışından Milliyet Gazetesi'ni sorumlu tutmaya başladı.
Halis Toprak'ın ‘‘nedense’’ 15 yıl sonra ortaya attığı iddialara göre o dönem Milliyet Gazetesi, kendisini batırmak için ‘‘komplo’’ düzenlemiş, ‘‘yanlı ve kasıtlı’’ yayınlar yaparak Halis Toprak'a ait Paktaş'ın batışını sağlamış.
Önemli bir iddia.
Hemen o yıllara geri döndüm.
Milliyet ekonomi servisi o günlerin ‘‘en etkili’’ ekonomi sayfalarından birini yapıyordu.
Çünkü müthiş bir ekip vardı. O ekibin büyük bölümü bugün çeşitli gazetelerin ekonomi müdürü veya ekonomi gazetelerinin yönetiminde. Kimileri de etkili ekonomi yazarı olmuşlar.
Ve o ekibin başı da çok önemli bir isimdi.
Necati Doğru.
Ekonomi gazeteciliğinin duayenlerinden.
Eğer Halis Toprak'ın iddiaları doğruysa, o zaman hepimizin Necati Doğru hakkındaki fikirlerini gözden geçirmesi gerekecek.
Çünkü hepimiz Necati Abi'yi ‘‘doğru düzgün’’ bir adam, bir gazeteci olarak tanıyıp biliyoruz.
Eğer o dönemde Milliyet ekonomi sayfaları ‘‘çıkar amacıyla’’ Halis Toprak hakkında kasıtlı haberler yaptıysa, bu işin başında olan Necati Doğru'nun bunu bilmemesi olanaksız.
Ve işin güzeli, Necati Doğru bugün Sabah Gazetesi'nde.
Yani bu konuda tarafsız bir biçimde ‘‘gerçekleri’’ açıklayabilir.
Çünkü Toprak bir yandan Milliyet'e sövse de, aslında Necati Doğru'nun da ‘‘geçmişine’’ dil uzatıyor.
Benim bildiğim Doğru ise ‘‘geçmişine’’ laf söyletmez.
Buluşma ters tepti
TAYYİP Erdoğan'ın batık banka patronlarıyla ‘‘gizli’’ görüşmesinin Hürriyet tarafından ortaya çıkarılması, Türkiye açısından son derece ‘‘yerinde’’ oldu.
Dün de yazdığım gibi, Tayyip Erdoğan bu görüşmeyi ‘‘kirli maksatlarla’’ yapmamış olabilir.
Bilemeyiz.
AKP'den gelen bilgiler, randevunun Halis Toprak adına alındığı, diğer batıkların randevuya sonradan dahil oldukları yönünde.
Öyle veya böyle. Sonucu değiştirmeyecek bir görüşme oldu.
AKP gibi ‘‘tepki partisi’’ olarak nitelenebilecek bir partiye ‘‘yakışmayan’’ bir görüşme.
Tayyip Erdoğan'ın ‘‘yakışıksız’’ tepkisi de zaten bu görüşmenin ‘‘içe sindirilememiş ve olmaması gereken’’ bir buluşma olduğunu kanıtlıyor.
Erdoğan, yıllarca ‘‘mazbut’’ havası yaratıp ‘‘çapkınlıkta’’ yakalanmış aile babası gibi davranıyor. Onlar magazin muhabirini dövüyorlar, Erdoğan ise bizi dövmeye çalışıyor.
Ama yaptığının doğru olmadığını da biliyor.
Fakat dediğim gibi bu görüşmenin Hürriyet tarafından ‘‘yakalanmış’’ olması herkes açısından bir şanstır.
Görüşme iyi niyetli bir görüşme ise mesele zaten yoktu.
Ama kötü niyetli bir buluşma ise artık gözler üzerinde. Bundan böyle hiçbir kayırma, kurtarma, aparma yapamazlar.
Batık bankacılar açısından ‘‘organizasyon’’ ters tepti.
Bence ‘‘iyi ki medya var’’ diyebileceğimiz bir gün daha yaşadık.
Sizce de öyle değil mi?
Benim için bu mesele kapandı.
Ama AKP iktidar olursa gözüm üzerlerinde.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Parti liderleri ‘‘akım’’ derken ‘‘b...m’’ demedikleri zaman.