Paylaş
Elimde bir ibret belgesi var. Akıllara durgunluk verecek bir belge.
Neredeyse, ‘‘Bu olsa olsa kompolodur’’ dedirtecek kadar önemli bir belge...
Belge DHMİ Yönetim Kurulu'nun 07.09.1998 günü yaptığı toplantının tutanağı.
Bu belgeye göre, Nevşehir Havaalanı Pisti uzatım inşaatının Niğbaş ve Arpar şirketlerine verilmesi Devlet Hava Meydanları İşletmeleri Yönetim Kurulu tarafından benimsenip karara bağlanıyor.
Yapılan keşfe göre işin tutarı 1 trilyon 469 milyar Türk lirası.
Yönetim Kurulu yaklaşık 1,5 trilyonluk bu işin, taahhüt kapsamı dışında ve ihalesiz yapılmasına karar veriyor..
1,5 trilyonluk bir iş ve ihale yok. Yönetim Kurulu böyle bir kararı, kafadan veriyor.
Kararı okuyunca şaşırmamak elde değil.
‘‘Allah Allah böyle bir şey nasıl yaparlar?’’ diyorsunuz.
Ancak yönetim kurulu toplantı tutanağını okudukça şaşkınlık artıyor.
Çünkü DHMİ Yönetim Kurulu'nun 07.09.1998 günü yaptığı, 24 No'lu toplatıda alınan, 181 No'lu kararda aynen şöyle yazıyor:
‘‘.... 1.469.000.000.000.- keşif artışına isabet eden ilave işlerin, havalimanının bir an önce hizmete verilebilmesi için Nevşehir Valiliği'nin 25.08.1998 tarih ve 12-373 sayılı yazısında Başbakan Sayın Mesut Yılmaz'ın talepleri ve 15 Kasım 1998'de hava trafiğine açılması talimatlarının bulunması dikkate alınarak....... ek sözleşme ile müteahhit Niğbaş Niğde Beton San. AŞ ve Arpar İnş. Turz. LTD Şti. Ortak Girişimi'ne yaptırılmasına başkan ve mevcut üyelerin oybirliği ile karar verilmiştir.’’
Ve bu kararın altında Başkan Taner Küçükünsal, Gafur Yardımcı, Bilgetin Toker ve Erkan Yazgan'ın imzaları.
İşe bakar mısınız?
Sorumsuzluğa, fütursuzluğa bakar mısınız?
Bir başbakan işi gücü bırakıp, bir işin, ihalesiz olarak kime verileceğini emrediyor. Ve emri alanlar bunu karar tutanağına geçirmekte bir beis görmüyorlar.
Acaba buna da ‘‘Hizbül İhale’’ desek, ekonomik vahşeti sergilemiş olur muyuz?
Beleş geziye giden vali yardımcısından basına yasak
ATATÜRK Havalimanı'na modern bir uluslararası terminal yaptık ama, kafalar çağdışı olunca, terminal modern olsa da olmuyor..
Atatürk Havalimanı'nda devleti temsilen bir vali yardımcısı bulunur.
Havalimanındaki kuralları bu vali yardımcısı belirler.
Ve bu vali yardımcısı şimdilerde kendini Hitler sanmaya başladı. Daha doğrusu Hitler gibi davranmaya başladı.
Orada çalışan gazeteci arkadaşlarımıza zulmediyor ve bunu yapmasının tek nedeni intikam duygusu.
Atatürk Havalimanı'ndaki bu vali yardımcısı, deprem döneminde gazetelere bol bol haber olmuştu.
Depremin ertesi günü, dış yardımlar Türkiye'ye Atatürk Havalimanı yoluyla gelmeye başladığı gün, avanta bir yurtdışı gezisine çıkan bu vali yardımcısı yüzünden deprem yardımlarının Türkiye'ye girişinde büyük sorunlar yaşanmış, yabancı yardım ekipleri ve malzemeleri sıkıntı çekmişti.
Ve bu sıkıntı depremin acılarını artırmıştı.
Atatürk Havalimanı'nda en büyük mülki amir sıfatıyla görev yapan vali Yardımcısı ise depremden birkaç saat sonra gittiği gezide olduğu için sorunlar çözülememişti.
Ve haliyle gazeteciler de bunu haber yapmışlardı.
Vali yardımcısı beyefendi, şimdi gazetecilerden intikam alıyor.
Yıllardan beri havalimanında çalışan muhabirlerimizin havalimanı içinde dolaşmalarını, aprona çıkmalarını ve fotoğraf çekmelerini yasakladı.
Bu yasaklara kendince bahaneler bulmuş olabilir ama asıl neden görev ihmalinin haber yapılmış olması. Darbe dönemlerinde bile bu denli yasaklar görmemiş olan muhabirler ise dertli.
İşlerini yapamıyorlar.
Ve işlerini yapamamalarının tek nedeni daha önce işlerini yapıp, vali yardımcısının depremi takip eden gün avanta geziye çıktığını duyurmuş olmaları.
Atılır da, bu kadar mı atılır
İŞİMİZ gücümüz fantezi. Doğu'nun kalkınması için yol bulunmuş.
İTO Başkanı Yıldırım açıklıyor: ‘‘2010 yılında Kış Olimpiyatları Doğu Anadolu'da düzenlenecek.’’
Desteksiz atmak bu kadar olur.
Dünya şehri İstanbul olimpiyatlara aday adayı dahi olamıyor, doğru dürüst tek tesisin olmadığı, kış olimpiyatlarında sporcuların konaklamalarına dahi yetmeyecek boyuttaki tesisleriyle Doğu Anadolu'da kış olimpiyatları.
10 yılda yapılır demek de olmaz.
Çünkü aday olabilmek için bugün bu tesislerin projelendirilmiş ve inşaatına başlanılmış olması gerekiyor.
Bu kurtarma projesini görünce, Doğu'nun kurtarılmasından iyice umudumu kestim.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kimi meslektaşlarım benimle polemiğe girerek prim yapma hevesinden vazgeçtikleri zaman.
Paylaş