Partilerin seçim bildirgelerinin basına yansıyan bölümlerinde turizmden satır söz edilmiyordu.
Acaba bu seçim bildirgelerini özetleyen gazeteci arkadaşlarımızın hatası mıydı, yoksa partilerin mi?
Öyle ya, turizm Türkiye'nin büyümeye en uygun sektörüydü ve Türkiye'nin döviz açığı sadece turizmle kapanabilirdi.
Bu soruyu sorarken, öncelikle Antalyalı
Deniz Baykal'ı hedef aldım.
Sağolsun
Deniz Bey sabahın köründe aradı.
‘‘Olmaması mümkün mü Fatih, son derece kapsamlı bir biçinde turizmden söz ediyoruz. Senin de dediğin gibi abukluk bildirgeyi kısaltanda’’ dedi ve CHP'nin turizmle ilgili seçim bildirgesine aldığı unsurları sıraladı.
Baykal'ın açıklamasına göre turizm CHP'nin öncelikli üç alanından biri.
CHP yönetimi Bilişim ve Turizm konularına çok önem veriyor ve bu iki konunun kısa vadede Türkiye'nin önünü açacak potansiyele sahip olduğunu düşünüyor.
CHP'nin ilk hedefi
‘‘2. turizm hamlesi’’ni başlatmak. Bunun birincisi
Turgut Özal zamanında başlatılmış ve Türkiye bir anda Akdeniz çanağının sayılı ve kaliteli yatak kapasitelerinden birine sahip olmuştu. CHP şimdi 2. hamleyi başlatacak.
Bu atılım planı sektördeki sivil toplum kuruluşlarının fikirleri alınarak oluşturulmuş.
Turizm alanı tahsislerini saydamlaştırmayı ve bu konuda uzman tercihan yerli ya da yerli yabancı ortaklıklara tahsis yapmayı planlıyorlar. Ancak temel ilke saydamlık. Hangi arazi kime, niçin, hangi şartlarla verildi herkes bilecek.
İspanya'nın turizmde hamle yapmasına ve yüksek gelir grubuna mensup turistleri çekmesine neden olan yabancılara mülk edinme hakkı veren yasal düzenleme hızla yapılacak.
Ulusal Tanıtma Konseyi hemen kurulacak.
Yurtdışında yapılacak tanıtımlara devlet desteği verilecek.
Sektörün uluslararası rekabette karşılaştığı sorunları çözmek ve sektörü rekabete hazır tutmak için gerekirse vergi indirimleri başta olmak üzere her türlü kolaylık sağlanacak.
Türkiye'ye turist getiren ulusal havayolu şirketlerinin ayakta kalması için her türlü destek verilecek.
Baykal çok daha detaylı bilgiler de verdi.
Yıllardır turizm yazan biri olarak konuya hákim olduğunu ve sorunları iyi bildiğini anladım ve sevindim.
Antalyalı bir genel başkana da böylesi yakışırdı zaten.
Cem Uzan MHP'den çalıyor
AKP'nin önde gelen isimlerinden biriyle anketler üzerine konuşuyoruz.
‘‘Biz de düzenli anket yaptırıyoruz. Ama bize gelen sonuçlar medyaya gelenlerden biraz farklı’’ diyor.
AKP'nin kendi yaptırdığı anketlere göre parti
‘‘tek başına iktidar’’ meselesini neredeyse garantilemiş gibi.
Şimdi hedef değiştirmişler ve Anayasa'da değişiklik yapacak bir çoğunluk istiyorlar.
Ancak bu değişiklikler Türkiye'nin rejimini değiştirmeye yönelik değil.
Rejimle dertleri yok.
Daha fazla özgürlük için Anayasal değişiklik istediklerini söylüyorlar.
Özgürlük ortamının sorunları çözeceğine inanıyorlar.
AKP'deki verilere göre de takipçileri CHP.
Ancak kendilerini zorlayacak çapta değil.
MHP'nin barajı aşacak durumdayken, son haftalarda dramatik bir düşüş yaşadığını gözlemlemişler.
‘‘Niye düşüyor sizce?’’ diye soruyorum.
‘‘Genç Parti yükseldikçe MHP düşüyor. Aynı tabana sesleniyorlar. Tabii Genç Parti daha iyi seslendiği için MHP'nin oyunu çalıyor. Çünkü MHP'nin televizyonları ve gazeteleri yok’’ diyor. Bu durum her ikisinin de baraj altında kalmasına neden olacak gibi.
AKP kendinden emin görünüyor. Meclis'te üç parti olacak diye düşünüyorlar. İktidar AKP, ana muhalefet CHP.
Bir de küçük muhalefet partisi. Gerisi baraj.
‘‘Bu kadar partinin baraja takılması demokratik olur mu?’’ soruma yanıt öz:
‘‘Bu üç parti oyların yüzde 60-70'ini alırlar. Bu da bir meşruiyet sorunu yaratmaz.’’ Anketlerden seç beğen al!
ELİMDE bir anket var. Müttefikimiz bir ülkenin Dışişleri Bakanlığı için yapılmış bir anket.
Anketi yapan kuruluş Türkiye'de hiçbir partiyle bağlantılı değil, hiçbir parti için anket yapmıyor.
Bu anket ağustos ayının son haftasında yapılmış.
Ankete göre AKP yüzde 37 ile birinci parti.
CHP ikinci sırada. Oyu yüzde 11.64.
MHP yüzde 10.19 oy oranı ile üçüncü.
HADEP
(DEHAP) 8.42 ile dördüncü.
DYP 5.5 ile beşinci.
Gerisi yüzde 5'in altında.
Kararsızlar ise yüzde 11.22.
Barajı zorladığı iddia edilen
Cem Uzan'ın partisi yüzde 2.81 görünüyor.
Anketi yapan kuruluşun başkanına soruyorum:
‘‘Uzan'ın partisi için barajı zorlar diyorlar. Sizde sonuç farklı.’’
Gülüyor.
‘‘Parayı veren barajı zorlar.’’
‘‘Yalan mı söylüyorlar?’’
‘‘Hayır. Cem Uzan'ın güçlü olduğu yerlerde anket yaparsanız sonuç öyle çıkar. Gerçek anket yaparsanız böyle çıkar. Kırsalda anketörlerimize Kemal Derviş kim diye soruyorlar, Derviş kim diye soran Cem Uzan medya bombardımanına mı takılacak?’’ diyor.
Bu arada 1999 seçimlerinden sonra kimin seçmeni kime kaymış onu da araştırmışlar. Asıl eğlenceli sonuçlar orada.
Ama onu yarın yazacağız.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kendimizi medyada görmekten gizli gizli zevk aldığımızı kendimize itiraf edebildiğimiz zaman.