Bakan Yücelen: FBI'dan müracaat gelmedi!

İÇİŞLERİ Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, FBI'nın Mustafa Kefeli'yi bulduğu ama Türkiye'den bir yanıt alamadığını öne sürdüğüm yazımla ilgili olarak hemen aradı.

Bakan Yücelen İstanbul 6 numaralı DGM'nin kararı gereği Mustafa Kefeli'nin 9.12.2000 gününden bu yana ‘‘Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, tehdit ve 6136 sayılı kanuna muhalefet’’ suçlarından arandığını ve ABD'de olduğu duyumlarından ötürü Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları kanalıyla ABD'den bu kişiyi talep ettiğimizi söyledi.

Yücelen bu talebimizi sık sık yinelediğimizi ve ABD interpolünün konunun ABD Adalet Bakanlığı'nın Uluslararası Kriminal Bölümü'nün yetki alanına girdiğini bildirdiğini de belirterek, o tarihten itibaren durumun bu bölümden sürekli olarak sorulduğunu ve göreve gelmesinden itibaren de yurtdışındaki benzer suçluların iadesi için yoğun çaba gösterildiğini söyledi.

Bakan Yücelen, FBI'nın Kefeli ile ilgili 5 müracatının kendilerine ulaşmadığını, böyle bir durumdan haberdar olmadıklarını, böyle bir kayda rastlanmadığını söyledi.

Ben ise ABD'deki haber kaynaklarımın çok kesin olduğunu belirttim ve ‘‘Acaba bir yerde bir engel mi var?’’ diye sordum.

Bakan Yücelen böyle bir şeyin olmamasını temenni ettiğini söyledi. Aradaki saat farkından ötürü ABD'deki haber kaynaklarımla temas biraz gecikmeli oluyor. Ancak eğer bir yerlerde bir kısa devre var ise bunu da mutlaka ortaya çıkaracağız.

İÇİŞLERİ BAKANI'NA NOT:

Sayın Yücelen, Mustafa Kefeli şu an 24 saat göz hapsinde. Eğer Türk İnterpolü veya sizin görevlendireceğiniz herhangi bir birim, Miami FBI Bölge Müdürlüğü'ne bir talep iletirse sözkonusu kaçak hemen paketlenecek.

Kuran değişti mi?


‘‘TAYYİP Erdoğan değişti mi?’’ tartışması günlerdir sürüyor.

Kimi değiştiğini söylüyor, kimisi ise değişmediğini. Takıyye yaptığına, yani değişmediği halde değiştiği yolunda izlenim yaratmaya çalıştığına inananların sayısı da hayli fazla.

Ben Tayyip Erdoğan'ın her şeyini eleştiririm ama tutarlı ve inatçı çizgisine laf söyletmem.

Demokrasiyi ulaşılmak istenen istasyona gelince inilecek bir trene benzeten adamın kompartımanda oturup son durağa gideceğine hiç ama hiç inanmam. Üstelik de bu adam daha düne kadar Kuran'ı kendine rehber ettiğini söylüyordu.

Eğer dünden bugüne kadar Kuran'da bir değişiklik olmadıysa Tayyip Erdoğan'da da olmamıştır.

Boşuna tartışmayın.

Tayyip Bey artık Kuran'ı kendine rehber etmekten vazgeçtiğini söylerse müstesna!

Uzanlar'da Meclis korkusu


PEK çok milletvekili arayarak TBMM açılır açılmaz Uzanlar ile ilgili yazdıklarımı Meclis gündemine taşıyacaklarını söylediler.

Uzanlar'ın devlete ‘‘taktığı borçlar’’ın ödenmesi için Meclis'in harekete geçecek olması iyi haber. Uzanlar ise buna karşı önlem alıyorlar galiba.

Cem Uzan yıllardır selam bile vermediği ‘‘eski ortağı’’ Ahmet Özal'ı geçen hafta yatında ağırlamış. Yiyip içip eski günleri yad etmişlerdir herhalde.

Bu arada siyasi partilerle de yakınlık kurma çabaları tam gaz gidiyor. Şimdiye dek pek ilgilenmedikleri olayları bile tam kadro izler olmuşlar.

MHP'nin Erciyes'teki Zafer Kurultayı'nı naklen yayın araçları ve helikopterlerle izlemişler.

Anlaşılan siyasette kendilerini koruyup kollayacak birilerinin peşindeler.

Bakalım bu grubun arkasına ‘‘kurumsal’’ olarak geçecek kimse olacak mı? Bu arada geçen hafta sordum, BDDK'dan ve İmar Bankası'ndaki murahhas azadan şimdilik ses seda yok.

Hiçbir mal varlığı olmayan şirkete 1 trilyonluk teminat mektubunun nasıl verildiğini hálá merak ediyorum.

Meclis açılıp gerekli işlemler başlayıncaya kadar Uzan yazılarına ‘‘kısa bir ara’’ veriyorum.

Tabii yine de arada küçük suallerim olacaktır.

Kızmasınlar...

Süreyya'ya destek gerek


KARA haber ülkesi Türkiye'de sevindirici haberler sadece ve sadece spordan geliyor. Edmonton'da yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası'nda bir kızımız önceki gün yarı finale yükselmişti.

Sağolsun Türk basını da bu önemli spor başarısını dün sayfalarına taşıdı.

Hele hele Hürriyet bence büyük bir başarı olan bu spor olayını birinci sayfadan duyurdu.

Süreyya Ayhan, dün de yarı final serisinde ikinci sırayı alarak finale yükseldi.

Bu az buz bir başarı değil.

Olimpiyatlarda atletizm dalında 1948 yılından bu yana kürsü görmediğimiz, dünya şampiyonalarında hiçbir başarı elde edemediğimiz dikkate alınırsa Süreyya Ayhan'ın bu derecelerinin ne demek olduğu daha iyi ortaya çıkar.

Bu sporcumuza özel sektörün ve devletin hızla el uzatması ve Süreyya'ya olası bir olimpiyat ve dünya şampiyonluğu için her türlü desteğin sağlanması gerekiyor.

Çünkü sporların anasındaki bir başarı, Galatasaray'ın önemli bence...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Vatandaşlar ‘‘Benim vergimle bu yapılanlar nedir?’’ diye hesap sorduğu zaman.
Yazarın Tüm Yazıları