Askeri lise sınavında fırsat eşitsizliği

BİR yakını askeri lise sınavına giren okurum, müthiş bir ‘adaletsizliğe’ dikkat çekiyor.

Size sınava giren iki öğrencinin doğru ve yanlış yanıt sayılarını vereceğim önce:

Öğrenci A’nın Türkçe’de 22 doğru, 6 yanlışı, Sosyal Bilgiler’de 3 doğru, 11 yanlışı, Matematik’te 11 doğru, 14 yanlışı ve Fen Bilimleri’nde 11 doğru, 14 yanlışı var.

Öğrenci B’nin ise Türkçe’de 25 doğru, 5 yanlışı, Sosyal’de 9 doğru, 3 yanlışı, Matematik’te 23 doğru, 4 yanlışı ve Fen Bilimleri’nde 12 doğru, 7 yanlışı var.

Yani öğrenci A’nın yaklaşık 36 net doğrusu, öğrenci B’nin yaklaşık 64 net doğrusu var.

Sizce bu durumda sınavı hangisi kazanır?

Öğrenci B diyenler yanıldılar.

Çünkü sınav sonrasında gelen yanıtta öğrenci A’nın 80,749 puan alarak Kara ve Hava Liseleri’ni kazandığı bildiriliyor.

Öğrenci B ise çok daha başarılı olmasına rağmen 76,791 puan alıyor ve astsubay hazırlama okulunu bile kazanamıyor.

Peki gerekçe ne?

Sınava giren öğrenci A’nın babası da asker.

Bu nedenle öğrenci A’ya sınavda ‘ek puan’ veriliyor.

B’nin babası ise bir ‘mühendis’, yani ‘ek puanlık’ bir durumu yok.

Okurum soruyor:

‘Benim oğluma da ÖSS’de mühendislik fakültelerine girmek isterse ek puan verilecek mi?’

Pek zannetmiyorum. Ama bu durumun Anayasa’nın 10. maddesinde tanımlanan ‘eşitlik’ ilkesine pek de uygun olduğunu düşünmüyorum.

Çünkü burada net bir biçimde, ‘Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz’ diye yazıyor.

Anayasal düzeni korumayı kendine görev edinmiş bir kurumun, Anayasa’ya aykırı iş yapıyor olması doğrusu bana ilginç geldi.

Ameliyat


HİKÁYE THY Hannover Müdürü Sevgili Metin Kalyoncu’dan.

Yaşlı adam ameliyat olacakmış.

Ameliyatı cerrah olan oğlunun yapması için ısrar etmiş.

Çok daha uzman doktorlar olduğu halde, bu ısrarın nedenini soranlara ise ‘Onun bu ameliyatı çok iyi yapmasını sağlayacak formülü biliyorum’ diyormuş.

Ameliyat günü gelmiş ve ameliyathaneye giderken oğlunu yanına çağırmış ve şöyle demiş:

- Oğlum, zor bir ameliyat biliyorum. Bana bir şey olursa sakın üzülme. Zaten gelmeden annenle de konuştuk. Eğer bana bir şey olursa, eşyalarını alıp sizin yanınıza yerleşmesine karar verdik. Seninle ve geliniyle daha mutlu olur.

O nedenle rahat ol.

Ağır bir sahtekárlık


ÖSS’de sahtekárlık yaparken yakalanan ‘öğretmen’ çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmış.

Büyük olasılıkla, çok küçük bir ceza ile kurtulacak, hapse bile girmeyecek.

Çünkü ‘kız kılığına’ girerek başkasının yerine sınava girmesi ‘pek de önemli’ sayılmayacak basit bir sahtekárlık muamelesi görecek.

Oysa iş hiç de öyle değil.

Bu ‘sahtekár’ aslında on binlerce kişinin hayatını ‘etkilemeye’ çalışırken yakalandı.

Öyle ya, bu kişi yakalanmayıp başarılı olsa, sınav sonuçları baştan sona değişecek, herkesin yeri kayacak ve binlerce genç mağdur olacaktı.

Bir sahtekárlık, binlerce kişinin hayatını değiştirecekti.

Bu kadar geniş kitleleri etkileyecek bir sahtekárlığın ‘basit’ bir sahtecilik olayı gibi yargılanması ve buna dayanılarak da ‘elini kolunu sallayarak’ adaletten kurtulması, doğrusu kanıma dokundu.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Babalar Günü de Anneler Günü kadar ihtişamlı kutlandığında. (Bu köşeyi özel amaçlara alet ettiğim için özür dilerim.)
Yazarın Tüm Yazıları