Paylaş
BİR şehit annesi mektup yazmış. Erdal Acar yazılarım için teşekkür ediyor.
Ve diyor ki, ‘‘Fatih Bey, duyduğum kadarıyla bu Erdal Acar denen delikanlı, çürük raporu alarak askere gitmemiş. Bu nasıl bir çürüklüktür ki, Erdal Acar'ın kadın peşinde koşmasını engellemiyor da, askere gitmesini engelliyor. Bizim evladımız sınırlarda şehit düşerken, bu kaçakların bar kapılarında sarhoşluktan yere düşmesine nasıl izin veriliyor.’’
Ben de bu şehit anası adına Milli Savunma Bakanlığı'na soruyorum:
Erdal Acar askerliğini yapmış mıdır?
Yapmamışsa neden yapmamıştır?
Eldeki kuşlar da kaçmasın
UYARILARIMIZA rağmen Fadıl Akgündüz araziye uydu.
Futbolcu bakacağım diye yurtdışına kapağı atan Fadıl ortada yok.
5 yıl sınırsız parça ve tamir garantisiyle sattığı Proton otomobiller için kurulan servisler ise birer birer kapanıyor.
Proton alanlar ortada kalıyor.
Fadıl'ın büyük miktarda parayı yurtdışına aktardığı söyleniyor.
Ancak yurtdışına aktarılan paranın Fadıl Akgündüz ve ekibi tarafından toplanan yüz milyonlarca markın çok küçük bir bölümünü oluşturduğu, geri kalan paranın zaten uzun bir süreden beri Fadıl'ın yurtiçindeki ortakları tarafından cukkalanıp götürüldüğü söyleniyor.
Fadıl'ı elden kaçıran Maliye'nin, yazacağım şu isimleri dikkatle takibe almasında ve servetlerini gözden geçirmesinde fayda var.
Bunların başında Fadıl Akgündüz'ün Jet-Pa'daki bir numaralı ortağı Sacit Duran geliyor.
Fadıl Akgündüz'ün dayısı emekli öğretmen Ferit Abut, teyze oğlu Muhdi Güler, yönetim kurulu üyesi arkadaşı Barış Özcan gibi isimlerin ve yakınlarının mal varlıklarının gözden geçirilmesinde ve gerekirse bunların da tedbir altına alınmasında fayda var.
Tabii Jet-Pa dolandırıcılarının birer birer ortadan kaybolması istenmiyorsa...
Polis kayıtlarındaki Erdal Acar
ÇAPKIN çocuk Erdal Acar, bana hakaret dolu bir faks yollamış.
Yalan yazmışım.
O kadınlara ev, otomobil almazmış.
Altındaki EY plakalı Porsche'yi, çocuklarının annesi Emel Yıldırım'a kim almış merak ettim.
Emel Yıldırım ile Erdal Acar'ın adı sadece bu yazıda bir arada geçmiyor, onu da belirteyim.
Emniyetteki kimi dosyalarda da bu iki isme rastlamak mümkün.
İsviçre'de Barclays Bank'ı 5 milyon dolandıran Ergun Doğru'yla ilgili yürütülen bir soruşturmada, bu dolandırıcının, zimmetine geçirdiği paraları Erdal Acar, Emel Yıldırım, Tamer Acar ve Fehmi Yapacı adlı Acar Holding yetkililerine yolladığı ortaya çıkıyor.
Banka dolandırıcısı Ergun Doğru'nun Acar'dan 6 adet villa aldığı, ayrıca Erdal Acar'a 430 bin dolar borç verdiği, Doğru'nun suçunun ortaya çıkmasını takiben Erdal Acar'ın Doğru'yu ofisine aldırtıp baskıyla evleri geri aldığı, ayrıca bir Mercedes 420 ve bir Ferrari marka otomobilin satış vekáletlerini de aldığı yine polis kayıtlarında var.
Vergi mükellefi bile olmayan Acar'ın aslında oldukça faal bir işadamı olduğu, bu kayıtlarla ortaya çıkıyor.
Benim yazdıklarıma yalan diyen Erdal Acar, acaba emniyetteki bu kayıtlar için de yalan diyecek mi?
Özel sektör sıcaktan etkilenmez
ŞU sıcaklar çok ilginç. Devlet memuruna zararlı ama özel sektör çalışanına hiç ama hiç dokunmuyor.
Yani bizim hükümetin aldığı karara göre durum böyle.
Hükümet resmi daireleri iki gün tatil etti.
Gerekçe, aşırı sıcakların sağlığa zararlı olması.
İyi de, özel sektör çalışanları da aynı ülkede yaşıyorlar.
Sıcaklar onlar için zararlı değil mi?
Tapu dairesinde çalışan etkileniyor da, fabrikada çalışan etkilenmiyor mu?
Meteorolojinin raporuna göre bu sıcaklar sadece bir kesim üzerinde etkili olmalı.
Yoksa halkımızı düşünen hükümet, bütün işyerleri için tatil ilan ederdi.
Öyle yapmadığına göre, koskoca hükümetin bir bildiği vardır elbet.
Ama ben sıcağın, kamu ve özel sektör diye ayrım yapanını da ilk kez görüyorum doğrusu.
Demek ki, sıcakları da Özelleştirme İdaresi'ne bağlayıp, hızla özelleştirmek gerek.
Yılmaz tercüme bürosu
UMUMİ arzu üzerine bakan olan Mesut Yılmaz'a hükümet içinde verilen görev ilginç.
AB ile uyum konusunda yurtiçindeki mevzuatı takip edecek.
Yani Türk yasalarının ve uygulamalarının, Avrupa Birliği müktesebatı ile uyumunu sağlayacak.
Ancak AB üyesi ülkelerle ilişki kuramayacak.
Bu ilişkiler Dışişleri Bakanlığı'nın uhdesinde kalacak.
Bu durumda Mesut Yılmaz'a verilen görevin tek bir anlamı var.
Mesut Yılmaz, bundan böyle bir tercüme bürosu gibi çalışacak.
AB mevzuatını Türkçe'ye çevirecek.
Şimdi, ‘‘Böyle şey için boş bir bakanlık olur mu?’’ diyeceksiniz.
Olur olur.
Tam Mesut Yılmaz'a göre.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Laf olsun diye bakan olunmadığı zaman.
Paylaş