25 milyar doları lüpleten mazlumlar

BU yıl ‘‘uzun süreli’’ izin yapamayınca bir iki günlük kaçamaklar için sizden müsaade isteyip kaçıyorum. Bazıları ‘‘İzindeyken de yazamaz mısın?’’ diyorlar ama yazınca izin izin olmaktan çıkıyor.

Hele yurtdışındayken.

Pazar günü memlekete dönmek üzere Milano Malpensa Havalimanı'nda THY'nin ‘‘check in’’ kuyruğundayım. Arkamda bekleyen bir okurla selamlaştık ve muhabbet başladı:

‘‘Fatih Bey ne diyorsunuz bu rezalete?’’

Hangi rezalet olduğunu bilsem bir şey diyeceğim elbet ama memlekette rezalet o kadar çok ki, hangisi?

Aynen sordum, ‘‘Hangisine?’’

‘‘Bu batık bankaların patronlarının rezaletine.’’

Ve başladı anlatmaya:

‘‘Türk halkının mağdur durumdakine olan acıma duygusunu biliyor ve öylesine sömürüyorlar ki, katil olmamak işten değil. Milyarlarca doları iç etmişler, memleketin dış borcunun yarısı bunların cebine gitmiş, geçen yılın tüm ihracat gelirine 10 milyar dolar ekleseniz bunların açtığı demliği yamamıyor. Bir de şimdi çıkmış kendilerine acındırıyorlar.’’

‘‘Kimi kastediyorsunuz?’’
diye sordum.

‘‘Kimi kastetmiyorum ki, hepsi. Mehmet Emin Karamehmet yıllarca kaçak yaşadığını unuttuğumuzu mu zannediyor? Neden Türkiye'ye gelemiyordu da işlerini yıllarca İsviçre'den yönetti? Şimdi devletten alacaklıyım pozlarında. Ona mı kalmış bu devletten alacaklı olmak. Halis Toprak 15 yıl önce beş parasız batıktı. Sonra birden dağa taşa fabrika kurdu. Nereden, kimin kaynağıyla? Yaşım 40. Bunların geçmişini biliyorum. Dinç Bilgin, İstanbul'a üç otuz parayla geldi. Beş sene sonra 70 milyon dolarlık yata bindi. Kimin parası bunlar Fatih Bey, kimin?’’

Allah'tan bu arada biniş kartımı aldım da öfkeli okurun kızgınlığından biraz olsun uzaklaşabildim.

Haklıydı.

Hem de çok.

Kendi bankalarını batıran ‘‘sözde işadamlarının’’ Türkiye'ye son iki yılda verdiği zarar tam tamına 40 milyar dolardı.

Bunlar yaklaşık 25 milyar doları hortumlamışlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yani sizlerin bizlerin vergileri bunların ‘‘lüplettiği’’ bu parayı ödemek için üzerine bir 20 milyar dolar daha finansman gideri yapmıştı.

Bu ‘‘hortumcuların’’ ülkeye zararı en az 40 milyar dolardı.

Etibank'ı lüpleten Dinç Bilgin, sizin benim vergilerimle alınmış 70 milyon dolarlık yatla dolaşıyordu.

Yakalanıp hapse atıldığında siz ona acırken, oğlu yüz elli bin dolarlık Hummer arazi aracında, yanında gariban işi 75 bin dolarlık cipe doldurduğu korumalarıyla hafta sonları ‘‘doğa gezilerine’’ çıkmakta bir sakınca görmüyordu.

Diyarbakırlı Halis Toprak bir yandan içini boşalttığı bankasına el koyan devlete sövüyor, bir yandan da Londra'da 50 milyon dolarlık malikanesini kurtarmanın hesaplarını yapıyordu.

Ve ortalıkta ‘‘mazlum’’ pozlarıyla dolaşıyorlardı.

Sevgili okurlar, bakmayın siz bunların ‘‘mazlum’’ numaralarına.

Hapisteyken kuzu gibi olmuşlardı.

Ama şimdi ‘‘kuşlar’’ gibi hürler.

Sizin ve benim cebimden götürdükleri 40 milyar doları geri ödemeden kurtulmanın ve İsviçre'de uygun hesaplara ‘‘park ettikleri’’ paraları yavaş çıkarıp tatlı tatlı yemenin hesaplarını yapıyorlar.

Ama zannederim boğazlarında kalacak.

En azından inşallah.

İngiliz tipi milliyetçi


SİYASETİN ‘‘parlak’’ çocuğu Cem Uzan, en milliyetçi siyasetçi pozlarında meydanlarda esip gürlüyor.

Türkeş mezardan çıksa, ‘‘İşte yeni başbuğ’’ diyecek.

Adam o kadar ‘‘ilerde’’.

Milliyetçi ‘‘genç kardeşimizin’’ devlete borcu varmış. Uçan kuşla davalıymış, uçan uçmayan her türlü kuşla alacak verecek davasından birbirine girmiş, bunlara değinmeyeceğim.

Ancak bu ‘‘milliyetçi’’ vatandaşın işlerine bakıyorum da, oralarda pek bir milliyetçi değil.

Gazetesi var, adı ‘‘Star’’.

İngilizce yıldız demek.

Televizyonu ha keza. O da kendi çapında bir yıldız.

Eskiden televizyonun adı ‘‘Magic Box’’tı. Yani sihirli kutunun İngilizcesi.

Gazetesinin eki ‘‘Star Box’’ İngiliz dilinde yıldız kutusu demek.

Telefonunun hizmetleri bile yarı İngilizce.

My Cep. Cebimin melezi.

Cep to cep. Cepten cebenin İngiliz kırması.

Ve bu adam meydanlarda ‘‘milliyetçi’’.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Ağaç gölgesinde yatanlar, ağacın gölgesini kendi gölgeleri zannetmediği zaman.
Yazarın Tüm Yazıları