Paylaş
Bu yıl girmedi, çünkü Milli Takımımız Haziran’ın ilk haftası A Grubu’nda Portekiz’le başlayacak Euro 2008 elemelerine katılacak, siyaset ise en iyi ihtimalle Ağustos ayında AKP ile ilgili çıkacak kapatma davası kararına kilitlenecek.
Yaz boyunca futbol ve siyaset birlikte konuşulacak.
Heyecan dozu ikisinde de epey yüksek.
Fakat biri ekonomi üzerinde ciddi fren etkisi yaparken, diğeri her şeye rağmen ekonomiye gaz verecek.
Siyasetteki belirsizlik dünyada yaşanan ekonomik çalkantıyla üst üste geldiği için bir süredir piyasaların ayağı frende.
Fakat dünyanın en büyük ikinci futbol organizasyonu olan Avrupa Futbol Şampiyonası Avrupa ekonomisine 2 milyar dolarlık direk katkı yapacak.
Final maçını 400 milyon kişinin izleyeceği Euro 2008’in dolaylı etkisini siz hesap edin.
Türkiye’de siyasetin yarattığı belirsizlik ortamı hem ekonomiyi hem de moralleri epey bozmuş durumda.
Bu yüzden Türk Milli Takımı’nın Avrupa’da oynayacağı maçları bu yıl her zamankinden daha fazla ilgiyle izleyeceğiz.
Bunu fark eden şirketler şimdiden hazırlıklarını yapıyor.
Milli Takım sponsoru Ülker Türk sporuna yaptığı 38 milyon dolarlık yatırımın yanısıra bir kaç gündür televizyonlarda dönen dev prodüksüyonlu etkileyici reklam kampanyasıyla ilk gaza basanlardan oldu.
“Aklımızda Futbol Kalbimizde Türkiye” sloganıyla yola çıkan Ülker, kısa bir süre önce satın aldığı Godiva ile yakaladığı global marka olma heyecanını Türk Milli Takımı’nın başarısına ortak olarak bir adım öteye taşımayı planlıyor.
Bu yüzden sadece klasik anlamda bir sponsorluk yerine Haziran ayında Milli Takım’ın yaratacağı futbol heyecanına uygun ürün ve iletişim stratejileri geliştirmiş.
Dün bir basın toplantısıyla duyurdukları kapsamlı ileştişim stratejisi futbolun spor olmanın ötesinde nasıl bir endüstriye dönüştüğünün ilginç bir örneğiydi.
Bir kere reklam kampanyasında Emre gibi tüm gençlerin özendiği yıldız bir futbolcunun çocukluk yıllarına dönerek ‘Şimdi mahallemdeki bir arsada, üzerinde boyası bile kalmamış meşin bir topla oynuyorum. Ama siz beni 20 yıl sonra görün. Ben bunun için doğdum..." mesajını vermesi Ülker markasının kendisini Milli Takım ve gençlerin hayalleri bağlamında konumlaması açısından çok anlamlı.
Ülker Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker, ‘Milli Takım için çaba sarf ederken futbolun ne denli güçlü bir dil olduğuna bir kez daha tanıklık ettik.’ diyor ve ekliyor:
‘Futbolu, çocukları ‘harekete geçirmek’ için bir yol olarak gördük ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun Grassroots (Herkes için Futbol) projesinin ana sponsoru olduk. Euro 2008 iletişimi için hazırladığımız reklam filminde de sokaktaki futbolun, yeşil sahada oynanan profesyonel futbolun temelini oluşturduğu gerçeğinden yola çıktık.”
Tüm bu iletişim stratejisi elbette önemli fakat şirketler için asıl önemlisi bu iletişim stratejisini kara dönüştürmek.
Ülker Chewy ve İçim markalarıyla kırmızı beyaz cikletten, özel süt ürünlerine kadar çok kapsamlı bir hazırlık yapmış.
‘Kırmızı Beyaz Her Yanımız, Milli Takımın Yanındayız!’ sloganıyla satışa sunulacak olan Chewy Kırmızı Beyaz’la, 1 milyon adet satış hedefleniyormuş.
Ayrıca “Aklımızda Futbol Kalbimizde Türkiye” logolu 10 milyon şişe süt ve 168 milyon paket çikolata ve bisküvi tüketiciye şimdiden sunulmuş.
İçim Doğal, Kaymaklı, Süzme ve Meyveli Yoğurt; Kefir, Ayran ve Süt; Kaşar, Beyaz, Krem ve Üçgen Peynir; Tereyağ; Smartt, Fidella ve Dolcia ürünlerinin dahil olduğu kampanyadan 120 bin kişinin faydalanması bekleniyormuş. Tüm bunları niye anlatıyorum.
Dedim ya önümüz yaz.
Şimdiden giderek düzeysizleşen siyasi tartışmalar içimizi karartacağa benziyor.
Futbol arkasına aldığı özel sektör desteği ile bir yandan durgunlaşan ekonomiyi kısmen de olsa harekete geçireğe diğer yandan coşkulu bir yaz geçirmemize vesile olabilir.
Çünkü Türkiye’de futbol giderek önemli bir endüstri haline geliyor.
Garanti Bankası’nın 12 Dev Adam’la basketbolda yakaladığı başarıyı bu yaz Serdar Erener’in Turko reklamıyla hepimizin diline pelesenk etme ihtimali çok yüksek.
Erener’in fikir aşamasında tanık olduğum reklam kampanyası çok yaratıcıydı merakla bekliyorum.
Bu arada Ali Taran’ın TNT için çok çarpıcı bir reklam kampanyası hazırladığını duydum.
Taran o her zaman ki yalın ama çarpıcı anlayışıyla bu kez milli takım oyuncularının annelerini yeşil sahada futbol oynamak için bir araya getirmiş.
İşin ilginci insani ve sportif mesajın yanısıra endirekt bir biçimde çok çarpıcı siyasi bir fotoğraf da çıkmış ortaya.
Çünkü yeşil sahalarda top koşturan futbolcu annelerinin kimi açık kimi geleneksel örtülü kimi türbanlı kimi ise çarşaflıymış.
Hepsi en doğal halleriyle hem gurur duydukları çocukları hem de milli takım için kameranın önüne geçmiş.
Dedim ya bu yazın gündemi belli oldu: futbol ve siyaset.
Ülkerciler kusura bakmasın sloganlarını ters yüz etmem gerekiyor: “Aklımızda siyaset kalbimizde futbol”
Paylaş