PaylaÅŸ
Geçen hafta dünya ekonomileri çalkalanırken, Microsoft’un Başkanı Bill Gates  her yıl Dünya Ekonomik Forumu’na ev sahipliği yapan Davos’ta, hayli ilginç bir konuşma yaptı.
Oturumun başlığı şuydu: ’21. Yüzyılda Kapitalizme Yeni Yaklaşımlar.’
Doğrusu bir çok önemli iş adamı bırakın 21. yüz yılı, 2008 sonunu bile kestiremezken, gelecek yıl emekliye ayrılıp kendisini tamamen vakıf işine adayacağını açıklayan Bill Gates’in söyledikleri ilk anda ninni gibi geldi.
Fakat Bill Gates ortaya attığı ‘yaratıcı kapitalizm’ kavramıyla bugüne kadar yaptıklarını ve bundan sonra büyük şirketlerin yapabileceklerini somut bir biçimde ortaya koyunca dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Gates’in ‘yaratıcı kapitalizm’ tanımı özetle şöyle:
‘Hem kar yaratacak hem de dünyadaki eşitsizliklere çözüm olacak bir sistem. ‘ Mümkün mü? ‘İmkansız değil.’
Gates ısrarla ‘Kapitalizmin zengin insanlara olduÄŸu kadar yoksul insanlara da hizmet etmesinin bir yolunu bulmalıyız.’ diyor.Â
Dünyanın en zengin adamı, dünyanın en büyük şirketlerine ‘refah içinde olan insanlara hizmet eden kapitalizmi, fakirlere de hizmet eder hale getirme’ çağrısı yapıyor. Elbette bunları söylerken kapitalizmin özü itibariyle ‘rekabetçi, bencil ve kar merkezli’ bir sistem olduğunun farkında.
Fakat dünya nüfusunun neredeyse yarıya yakınının günde 1 doların altında gelirle yaşadığının da farkında.
Gates’e göre kapitalizmin ardındaki bencillik 20. yüzyılda bir çok yeni fikir ve icatların oluÅŸmasına katkıda bulundu. FakatÂ21'inci yüzyıl kapitalizmi bu fikir ve icatları tüm insanların yararına kullanmak, piyasa güçlerinden yarar saÄŸlayamayan kiÅŸilerin hayatlarını da geliÅŸtirmek zorunda.
Bill Gates yoksulların belli bir refah düzeyine ulaşmasını sadece altın kalpli bir iş adamı olduğu için istemiyor.
Bir, bu soruna yaratıcı çözümler bulmazsak, refah seviyesindeki uçurumdan dolayı giderek sıkışan kapitalizm bir gün bizlere de dar gelecek diyor.
İki, bugünün fakirini yarının müşterisi yapmayı öneriyor.
Bu yüzden de büyük şirketler sivil toplum örgütleri ve kamu ile el ele vererek, kısa dönemli karlar beklemeden dünyadaki eşitsizlikleri yumuşatmak için harekete geçmeli diyor.
Aman yanlış anlaşılmasın Gates’in çağrısı klasik anlamda hayırseverlik değil.
‘Özellikle teknoloji ve saÄŸlık alanında çokuluslu ÅŸirketlerin yöneticileri, en iyi bildikleri iÅŸi, orta ve uzun vadeli kar stratejisiyle az geliÅŸmiÅŸ bölgelerdeÂhayata geçirebilir.’
          ÂNahif gelebilir ama hedefi 1 milyar yoksul. KurduÄŸu vakıf ÅŸimdiden Asya ve Afrika ülkelerinde toprak ıslahından baÅŸlayarak tarımsal projelere destek veriyor. AmacıÂdünyanın önde gelen ÅŸirketlerini yanına çekerek bu iÅŸi daha geniÅŸ bir seferberliÄŸe çevirmek.
Peki başarılı olabilir mi?
Cevap ortaya attığı ‘yaratıcı kapitalizm’ kavramında gizli. Yani geliştirilecek projelerin yaratıcılığında.
Bir de geçen hafta piyasalar çalkalanır, Gates Davos’ta tatlı tatlı konuşurken, Almanya’da başlayan şu tartışmada.
Finlandiyalı cep telefonu firması Nokia, 2 bin kişinin çalıştığı Bochum fabrikasını kapatıp işçilik ücretlerinin on kat daha ucuz olduğu Romanya’ya taşıma kararı alınca, Almanya’da ortalık karıştı.
Alman siyasetçiler Nokia’ya ateş püskürüyor.
En hoÅŸu da kullandığı Nokia telefonu iptal eden Alman Maliye Bakanı Peer Steinbrück.ÂDünyanın en büyük mobil telefon üreticisi Nokia’yı ‘karavan kapitalizmi’ yapmakla suçluyor.Â
Oysa uzmanlar Nokia’nın kararını her ne kadar Almanya için acı olsa da rekabetçi piyasa ekonomisinin gereği olarak görüyor: ‘Tekstil ve tüketici elektroniğinden sonra, ileri teknoloji üretimi de eninde sonunda Almanya’dan daha ucuz üretim yapan ülkelere kayacak.’
Ä°ronik deÄŸil mi?
Steinbrück’ün‘karavan kapitalizmi’ olarak suçladığı yeni geliÅŸme aslında Bill Gates’in ‘yaratıcı kapitalizmine’ kendiliÄŸinden çok geniÅŸ bir yol açıyor.
Bu kavramsal tartışmanın dünya piyasaları ve Türkiye ile ilişkisi ne diyorsanız, sizleri ‘tekstil ve konfeksiyonun belli üretim aşamalarını Türkiye’den Mısır’a taşımakla suçlanan’ TİM Başkanı Oğuz Satıcı’ya havale ediyorum.
Ne dersiniz Oğuz Bey, sizin ‘karavan kapitalizmi’ Bill Gates’in ki kadar ‘yaratıcı’ değil mi ki hala ‘alkış’ yerine ‘eleştiri’ alıyorsunuz?
PaylaÅŸ