‘İnce ayar’ı kim yaptı?

Hele de kafalar bu kadar karışıkken...

Baksanıza AK Partililer de Anayasa Mahkemesi’ne “ince ayarlı” kararından dolayı ateş püskürüyor, CHP ve MHP’liler de...

Türkiye 12 Eylül’de referanduma gidecek, siyaset şimdiden “evetçiler-hayırcılar ve boykotçular” olmak üzere üçe bölünmüş durumda ve sonuçta hiç kimse Anayasa Mahkemesi’nin kararından memnun değil...

Bir tek kişi hariç...

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek.

* * *

Herkesi ve her şeyi bir kenara bırakın.

Bu kafa karışıklığında kritik iki madde ile ilgili “ince ayarın” ne anlama geldiğini gerçekten merak ediyorsanız Cemil Çiçek ne demiş ona bakın...

Ben şahsen öyle yaptım.

Nedenine geleceğim, dilerseniz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile D-8 Zirvesi’ne katılmak üzere Nijerya’ya giden Çiçek ne demiş önce onu dinleyelim...

“Anayasa Mahkemesi’nin değişiklik paketine ilişkin kısmi iptal kararını fevkalade olumlu buluyorum. Anayasa değişikliği paketi bu haliyle de çok iyi, 12 Eylül’de ben de gidip ‘evet’ oyumu kullanacağım...”

* * *

Oysa Çiçek dışında neredeyse bütün AK Partililer Anayasa Mahkemesi’ne “yetki gaspı yaptı” diye ateş püskürüyor.

Muhalefet partilerinin bile kafası karışık.

Kritik iki madde bütünüyle iptal edilmedi diye üzülsünler mi, kısmen iptal edildi diye sevinsinler mi?

Ortada öylesine “ince bir ayar” var ki...

Bırakın partilileri dün görüştüğüm objektif hukukçuların bile kafası karışık...

Bence bunun iki temel sebebi var...

Bir, yamalı bohçaya dönen şu lanet 12 Eylül Anayasası’ndan toplumsal uzlaşmayla büsbütün kurtulmak yerine ha bire yeni yamalar yapmaya devam ettiğimiz için artık yapılan değişikliklerin neye yarayacağını bilemez olduk...

İki, Ankara’da her daim “ince ayarlı siyaset mühendisliği” yapanların aynı zamanda iyi birer hukuk mühendisleri olduğunu bir anlık gafletle unuttuk...

* * *

Allah’tan herkesin kafasının karışık olduğu bir ortamda Cemil Bey rol yapma gereği duymadan “Fevkalade olumlu buldum” diyerek hissiyatını açık etti...

Yoksa karanlık dehlizlerde bu ince ayar ne anlama geliyor ve kimler tarafından kurgulandı diye sorup duracaktık.

Ne Anayasa Mahkemesi üyelerine yaptıkları ince işçilikten dolayı saygısızlık yapmak isterim ne de komplo teorisi üretmek niyetindeyim.

Her şey öylesine aşikâr ki...

Ben sadece Cemil Bey’in “fevkaladenin fevkinde” zekâsına şapka çıkarıyorum...

* * *

“İnce ayarlı” müdahalenin kısa vadeli gerilimi kopma noktasına gelmekten kurtarıp uzun vadede daha sağlıklı bir çözüme imkân tanımak amacıyla yapıldığına şüphem yok.

Ama bence Türkiye artık bu yamalı bohçaya dönen Anayasa’dan da, ince ayarlı siyaset mühendisliğinden de yoruldu.

Anayasa Mahkemesi tıpkı AK Parti ile ilgili kapatma davasında olduğu gibi “çok ince bir işçilik” yaptı.

Kısa vadede belki günü kurtardı.

Ama onca tutarsız ince müdahaleden sonra geriye “inceldiği yerden kopsun” dedirtecek bir ip bıraktı.

Bırakın da kopsun artık Cemil Bey...