Hani seçim ekonomisi uygulamayacaktınız?

Başbakan Tayyip Erdoğan her fırsatta hükümetin seçim ekonomisi uygulamadığını ve asla da uygulamayacağını açıklıyor.

Haberin Devamı

Peki, gerçekten durum böyle mi?

Maalesef değil!

Tayyip Bey dün Referans'ta manşete taşıdığımız "Dünya para krizinde Türkiye fındığa 3 milyar YTL gömüyor" haberini elini vicdanına koyarak okusun ve çıkıp bize dünya krizi tartışırken AK Parti hükümetinin yaklaşan yerel seçimleri dikkate almadan bir fındık politikası uyguladığını rakamlarla ikna edici bir biçimde anlatsın, söz bu köşeden ben şahsen özür dileyeceğim.

Ama yapamaz, çünkü hükümetin son iki yıldır uyguladığı fındık politikası bizatihi başbakanın 2006'da yaptığı bence tarihi derecede cesur çıkışla çelişiyor.

Hatırlamakta fayda var.

2006'da Fiskobirlik geçmiş yılların popülist yaklaşımıyla fındık alım fiyatlarını yukarı çekmek için uğraşırken Erdoğan şuiki önemli argümanla karşı çıkmıştı.

1- Fiskobirlik yüksek fiyattan fındık alarak stok yapıyor, bu fındıkların çoğu depolarda ya çürüyor ya da zararına yağlık olarak fabrikalara gönderiliyor. Devletin sırtına yüklenen fatura 1.5 milyar YTL. Bu da bir nevi hortumculuk!

2- "AK Parti Karadeniz'den oy alamaz" diyorlar "Türkiye biteceğine partim bitsin."

Peki ne oldu da iki yıl önce böylesine cesur çıkışlar yapan başbakan Erdoğan Fiskobirlik'i devre dışı bırakıp TMO üzerinden söylediklerinin tam tersini yapıyor?

Hem de bütün dünya boyutları hala tam olarak kestirilemeyen ekonomik krize karşı var gücüyle tedbir alırken…

Maalesef bu sorunun tek bir cevabı var, geçen yıl genel seçimler, bu yıl da yaklaşan yerel seçimler!

Başka türlü hiç kimse kısa, orta ve uzun vadede hemen hemen herkesin aleyhine işleyen ve işleyecek olan hükümetin fındık politikasını izah edemez.

Fındık Türkiye'nin dünya ticaretinde stratejik üstünlüğe sahip olduğu ender ürünlerden biriydi.

Biriydi diyorum çünkü AK Parti dahil siyasetçilerin yanlış politikaları sonucu giderek karşılaştırmalı üstünlük avantajını kaybediyor.
Dünyada fındık tüketimi yaklaşık 725 bin ton. Bu yıl sadece Türkiye'de üretilen fındığın ne kadar olacağını biliyor musunuz?

En iyimser tahminle 800-900 bin ton. Diğer ülkelerin üretimi ise yaklaşık 300 bin ton.

Peki sabahtan akşama fındığın fiyatı şöyle olsun böyle olsun diye ahkam kesenler yaptıkları hesabın daha baştan çuvallamaya mahkum olduğunu görmüyorlar mı?

İktisadın en basit kuralı; bir malın değerini en başta o mala olan talep belirler.

Siz dünyada tüketilen fındığın tamamından fazlasını sadece kendi ülkenizde üretirseniz orada ne mukayeseli üstünlükten bahsedebilirsiniz ne de gerçekten karlı olabilecek bir fiyat belirleyebilirsiniz.

Nitekim Türkiye'de AK Parti tıpkı geçmiş hükümetlerin yaptığı gibi oy hesabına diğer üretici ülkelerin hiçbirinin yapmadığını yapıyor ve vergi verenlerin parasıyla her yıl ürün fazlası fındığı stok ediyor, böylece hem hazinen sırtına ağır bir yük yüklüyor hem de üreticiyi memnun edebilecek fiyatın oluşmasını engellemiş oluyor.

Hani derler ya "alan memnun satan memnun."

İşin garibi söz konusu fındıksa "ne alan memnun ne de satan!"

Üretici destekleme politikası kendisine değil ürüne yapıldığı için en büyük zararı görüyor. Fakat bu konuda doğru dürüst alternatif bir politika geliştirilmediği için zararına bile olsa habire üretime devam ediyor.

Bu yüzden dünyada ortalama üretim maliyeti 1 YTL'ye kadar düşen fındığa TMO Türkiye'de kademeli 4-4.5 YTL fiyat veriyor üretici yine de ağlıyor.

Neden?

Çünkü hükümetin verdiği fiyata rağmen piyasada üretici mahsulü tarlada 2-2.5 YTL'ye zor satabiliyor. Böylece Giresun gibi sarp bölgelerde üretici fındığı maliyetinin altına aracılara satmak zorunda kaldığı için ağlıyor.

Aracılar TMO'ya 4-4,5 YTL'ye satıp aradan para kazanıyor gibi görünüyor. Ama konuşun onlar da başta TMO ve geri ödeme zorluklarından şikayet ediyor.

80 civarında ihracatçı firma var. Onlar üretim fazlasından dolayı her geçen gün diğer ülkelerle rekabet edemez hale geliyor.

Bu arada 2009 Mart sonuna kadar bu işin hazineye faturası 3 milyar doları bulacak gibi gözüküyor.

Şimdi Tayyip Bey'e buradan çok basit bir soru soruyorum.

Allah aşkına şu fındık işinden kim kazançlı çıkıyor?

Devlet mi?

Her yıl hazinenin sırtına binen fatura ortada.

Bu işten karnını doyuran aileleriyle birlikte milyonlarca üretici mi?

Gidin konuşun tarlada hepsi "bu yıl da zarar ettik" diye ağlıyor.

Aracıların durumunu anlattım peki ya ihracatçı firmalar?

"Çok değil üç-beş sene içinde eğer biz çarpık fındık politikamızı değiştirmezsek Şili, Arjantin, Azerbaycan, Gürcistan ve Ukrayna gibi ciddi fındık üretimine geçen ülkeler dünyanın en önemli fındık üreticisi olan Türkiye'yi piyasadan silecek" diye kara kara düşünüyorlar.

Peki ya AK Parti hükümeti?

Dedim ya bir yanda dünyada ekonomik kriz diğer yanda Türkiye'de yerel seçim yaklaşıyor.

Yazarın Tüm Yazıları