Paylaş
‘Artık korku eşiği aşıldı.’
Nasıl mı?
İlk kez insanlar sokakta bu kadar açık konuşuyor.
Eskiden kimse fikirlerini uluorta söyleyemezdi.
Şimdi kiminle konuşsan ne düşünüyorsa korkusuzca dile getiriyor.
* * *
PKK’ya küfreden de var, BDP, hükümet ve askere kızan da.
Kimi ‘bölünelim’ diyor, kimi ‘Öcalan muhatap alınsın, silahlar sussun’ diyor.
Yeni olan fikirler değil.
En radikal fikirlerin bu açıklıkta sokakta-kahvede-camide konuşuluyor olması yeni.
Çünkü ‘korku eşiği aşıldı.’
Sadece Güneydoğu da mı, bence ülkenin batısında da korku eşiği aşıldı.
Geçen hafta ‘Türkler ne istiyor?’ sorusuna aldığım cevapları görseniz şaşarsınız...
‘Sürelim gitsin’ diyenler de var, Güneydoğuyu Gazze gibi açık hava hapishanesine dönüştürmeyi önerenler de.
En marjinal fikirler artık açıkça ifade ediliyor.
Hem doğuda hem de batıda.
* * *
Bunun en çarpıcı örneği dün Diyarbakır’da yaşandı.
İlk defa Diyarbakırlı sivil toplum kuruluşları korkusuzca PKK’ya ‘koşulsuz silah bırak’ çağrısı yaptı.
Önce 32 sendika ve dernek, ‘Ya silahlar susacak ya susacak. Susmazsa biz kendimizi ölüm orucuyla açlığa mahkûm edeceğiz.’ diyerek PKK’yı protesto etti.
Tabii Kandil boş durur mu?
Hemen KCK üzerinden Diyarbakırlı STK’lara ‘ayağınızı denk alın’ tehdidi gitti.
Ama bakın Güneydoğu’da da artık işler eskisi gibi değil.
Çünkü korku eşiği çift taraflı aşıldı.
* * *
Eşiği aşanlar bırakın korkup geri çekilmeyi dün çok daha gür ve güçlü bir sesle, tam 99 sivil toplum kuruluşu Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın (DTSO) önünde toplanıp haykırdı.
‘Hiç kimseden korkumuz yok. Operasyonlar dursun. PKK hemen eylemsizlik kararı alsın. Kürt sorununun çözüme kavuşması ve ülke insanlarımızın birlik ve barış ortamında yaşamasını sağlamak için, çözümde etkin rol alacak bütün dinamikler sürece müdahil edilsin.’
DTSO Başkanı Galip Ensarioğlu bir iki sivil toplum kuruluşu dışında bölgedeki tüm STK’ların bildiriye imza attığını, tehdit ve baskıların artık kendilerini susturamayacağını söyledi.
Korku duvarının aşıldığını bizzat teyit etti.
* * *
Aynı gün Diyarbakır’da korku eşiğini aşan başka bir olay daha yaşandı.
Bugüne kadar insanların adını anmaktan korktukları Şeyh Sait ve onunla birlikte idam edilen 47 arkadaşı Diyarbakır’da bir törenle anıldı.
Birkaç gündür Diyarbakır’da kentin birçok noktasını Şeyh Sait fotoğrafları süslüyor.
Modern Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı Kürt İsyanı’nın sembolü olarak bilinen Şeyh Sait’i anma etkinliğini Dicle Fırat Diyalog Grubu organize etmiş.
BDP’nin de destek verdiği etkinlikler ilk kez bu kadar aleni düzenleniyor.
Dedim ya, ‘artık korku eşiği aşıldı.’
* * *
Bu durumdan memnun olan da var rahatsız olan da.
Ben şahsen bu gelişmeyi sağlıklı bulanlardanım.
Şimdiye kadar korkularla yaşadık da ne oldu.
Hiç değilse şimdi herkes neye inanıyorsa açıkça çıkıp söylüyor.
Söylenenler kimilerimizi kızdırsa da bence Kürt Sorunu’nda çözüme dair en önemli umut korku eşiğinin aşılmış olmasında yatıyor.
Kimi Şeyh Sait’i anıyor, kimi Diyarbakır’da yüzlerce sivil toplum kuruluşunu toplayıp PKK’ya ‘yeter artık’ diyor.
Düne kadar ağzına almaktan korktuğu Şeyh Sait’i duvar posterleriyle anan da, ölüm tehditlerine rağmen Diyarbakır’ın en işlek caddesinde toplanıp PKK’ya kafa tutan da ‘Güneydoğu’da korku eşiği aşıldı’ mesajı veriyor.
Çünkü herkes korkunun ecele faydası olmadığını artık çok iyi biliyor.
Tabular ve korkular üzerinden siyaset yapanlara duyurulur.
Paylaş