PaylaÅŸ
Meğer son 2 yılda meslek liselerini tercih eden öğrenci sayısı yüzde 30, yani yaklaşık 300 bin, meslek yüksek okullarına giden öğrenci sayısı ise yüzde 8, yani 40 bin civarında artmış.
Hem de "kat sayı cinayetinden, alt yapı yetersizliğine" tüm olumsuz koşullar aynen korunurken.
Peki neden?
Birçok sebebi var gelin en güncel olandan başlayalım.
Eğitimci dostum "son 2 yıldır içeride yaşanan ekonomik durgunluk ve arkasından gelen global finans krizinden dolayı artık hem öğrenciler hem de aileler ‘üniversite mezunu diplomalı işsiz' yetiştirmektense bir meslek sahibi olmayı tercih ediyor" diyor.
Biliyorum şu kriz ortamında meslek sahibi olmak bile bazen yeterli olamayabiliyor ama şu da bir gerçek, kriz dönemlerinde ilk gözden çıkarılanlar niteliksiz iş gücü.
Dolayısıyla meslek sahibi olmak, okuduÄŸunuz okuldan bir meslek edinerek çıkmak gerçekten de "kolunuzda altın bilezik." Â
Oysa çok iyi hatırlıyorum 4 yıl kadar önce meslek liseleri "imam hatip tartışmalarına" kurban edildiği için öğrenci sayısı 800 binlere kadar düşmüştü. Ve biz de Referans'ta meslek liselerinin sanayicinin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılmasını öngören çok kapsamlı bir
kampanya başlatmıştık.
Nitekim Referans'ın kampanyası üzerine benim de genel yayın yönetmeni olarak bizzat "nikah şahitliğini yaptığım" iş birliği protokolü TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik arasında imzalanmış, birçok pilot ilde sanayicinin ihtiyaçlarına uygun müfredatla eğitim veren meslek liseleri ortaya çıkarılmıştı.
Samimi olarak itiraf edeyim o protokole öncülük etmiş olmama rağmen ben bile 4 yıl gibi kısa bir sürede meslek lisesi öğrenci sayısının 800 binlerden 1.5 milyonlara çıkacağını hayal etmemiştim.
Hisarcıklıoğlu ve Çelik ile her karşılaşmamızda "imzaladığınız protokolde son durum ne?" diye baskı yapmama rağmen böylesi bir sıçramayı öngörememiştim.
İlk iki yıllık hızlı artışı kat sayı tartışmaları yüzünden aşırı yıpranan meslek liselerinin doğal yollardan toparlanmasına vermiştim.
Meğerse öyle değilmiş.
Devletin ihmallerine rağmen özel sektörün de katkısıyla meslek lisesi ve meslek yüksek okullarının toplumdaki algısı kökten değişmiş.
Öyle ki meslek lisesi ve yüksek okullarına kayış dershanecilik sektörünü bile ciddi sarsmış. Dershaneler meslek lisesi ve meslek yüksek okullarında yaşanan artışa bağlı olarak hafta içi öğrencilerini ciddi bir biçimde kaybetmeye başlamış.
Anlayacağınız ÖSS endeksli çarpık dershanecilik anlayışı bir parça da olsa sarsılmış.
Fakat daha da önemlisi Türkiye'de Avrupa ülkelerinin tersi olan düz lise-meslek lisesi dengesi düzelmeye başlamış.
Avrupa'da orta ve lise eğitimde meslek lisesinin oranı ortalama yüzde 70'tir, düz lise ise yüzde 30. Türkiye'de ise bu oran 2004'te AB ortalamasının tam tersi bir biçimde meslek lisesi için yüzde 30, düz lise için yüzde 70'ti. Oysa son 4 yıldır meslek liseleri lehine yaşanan gelişmeler Türkiye'de meslek lisesi-düz lise dengesini 50-50'ye taşıdı.
Peki ne oldu da hükümet meslek liseleri lehine ciddi hiçbir düzenleme yapmamışken böylesine önemli bir trend değişikliği yaşandı?
Tek cümleyle söyleyeyim; ÖZEL SEKTÖR ETKİSİ.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in bu konuda iyi niyetli bir çaba içerisinde olduğunu biliyorum. Fakat esas kırılma 2 yıl önce KOÇ Holding'in 7 yıl boyunca 8 bin öğrenciye eğitim bursu sağlayacağını açıklamasıyla başladı.
Koç Holding'in 80. kuruluş yılında gençleri meslek eğitimine özendirmek amacıyla başlattığı "Meslek Lisesi Memleket Meselesi" kampanyası sadece binlerce meslek lisesi öğrencisine burs imkânı sağlamadı toplumda meslek liselerinin algılanmasına ilişkin zihinsel bir devrime yol açtı.
Hem öğrenciler hem de aileler katsayı haksızlığına rağmen meslek liselerinin önemini ve geleceğini çok iyi kavradı.
2009 hem dünyada hem Türkiye'de çok zor geçecek. Bu süreçten en çok da iş gücü piyasası etkilenecek. Şu an resmi işsiz sayısı 2 milyon 548.
2009'da bu rakamın özellikle tarım kesimindeki hızlı çözülmeyle 4 milyonu bulmasından korkuluyor. Her şeye rağmen meslek liseliler ve meslek sahipleri şu kriz ortamında bir adım önde gözüküyor.
Bugüne kadar 6 bin öğrenciye burs ve staj imkânı sağlayan Koç Grubu'na, işsiz gençlere eğitim vermek için AB'den aldığı hibe ile yola çıkan Ankara Sanayi Odası'na, 11 Endüstri Meslek Lisesi'ne "Fiat Eğitim Laboratuarı" kuran TOFAŞ'a, Türkiye'nin dört bir köşesine mesleki eğitimi geliştirmek için donanımlı okullar kuran Türkiye Ayakkabı Sektörü Eğitim Vakfı'na, İstanbul Deri Birliği'ne, Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası'na, Türk Tekstil Vakfı'na TÜSİAD ve TOBB'a ben şahsen teşekkür etmek istiyorum.
Çünkü devletin zorla bozduğu meslek lisesi algısını özel sektör cazibesiyle düzeltiler.
PaylaÅŸ