Bush, İran’ı giderayak vuracak

Amerika İran’ı vuracak mı?

Haberin Devamı

Aslında doğru soru “Bush, İran’ı vuracak mı?” olmalı.

Çünkü kasımda Amerika’da seçim var.

Ya Cumhuriyetçiler'in adayı McCain ya da Demokrat Obama yeni başkan olarak ipi göğüsleyecek. Bu yüzden genel kanı “Bush giderayak İran’ı vurmaz” yönündeydi.

Fakat Amerika’dan gelen sinyaller hiç de öyle değil.

Başkan Yardımcısı Dick Chaney önderliğindeki neocon’ların İran’ın vurulması konusunda yanıp tutuştukları artık bir sır değil.

Fakat son dönemde Amerika'nın dış politikasına Bush üzerinden damgasını vuran siyasetçi Dışişleri Bakanı Rice.

Rice’ın da Chaney ve ekibinden farklı olarak İran’la her şeye rağmen diplomasinin sınırlarını zorlamayı tercih ettiği biliniyor.

Nitekim bu yüzden BM Güvenlik Konseyi’nin beş üyesi artı Almanya’nın geliştirdiği önerilere Rice destek verdi.

Haberin Devamı

Fakat tam olarak bilinmeyen Ahmedinecad’ın da ıskaladığı gerçek şu: Rice da kasım seçimlerine güvenen ve bu yüzden diplomatik girişimleri oyalama taktiği olarak kullanan İran’ın 6 hafta içerisinde nükleer çalışmaları dondurmaması durumunda son tercih olarak vurulmasından yana.

Bunu nereden mi biliyorum?

Geçen hafta üst düzey Amerikalı bir yetkili ile uzun uzun sohbet etme imkânı buldum. Konuştuğum kişi kesinlikle Chaney ekibinden hazzetmeyen biri, yani Rice ve ekibine daha yakın.

“Ahmedinecad oyalama taktiği ile iki konuda hayatının hatasını yapıyor” dedi.

1-   Rusya’ya karşı Gürcistan’ı koruyamayan Amerika İran’ı asla vuramaz.

2-   Kasımda seçim var, zaten İran’la müzakere masasına oturabileceğini ilan eden Obama kazanacak. Bu süreçte Bush İran’a müdahale edemez.

“Her iki konuda da Amerika’yı hiç anlamamış olan Ahmedinecad’ın yanıldığını anlaması ona çok pahalıya patlayacak” diyor üst düzey yetkili ve ekliyor: “Çünkü Rice diplomasi ile bir sonuç alınamazsa -ki alınamayacağını görüyor- İran’a müdahalenin kaçınılmaz olduğunu biliyor.”

Bu arada benim uzun bir zamandır duyduğum ve yakın bir zaman önce kaynağından teyit ettiğim bu bilgiyi deneyimli diplomasi muhabirimiz Barçın Yinanç çok önemli bir kulis bilgisiyle hafta sonu Referans’ta yazdı.

Haberin Devamı

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ile Abdullah Gül arasında geçen hafta İstanbul’da yapılan görüşmede yaşanan diyalog Barçın’ın aktardığına göre aynen şöyle:

Gül: Avrupa Birliği nükleer programınız konusundaki müzakerelerin bir parçası haline geldi. Şikâyet etmeyin. Size getirilen teklifte olumlu unsurlar var. Önümüzdeki altı haftayı iyi değerlendirin.

Ahmedinecad: 6 hafta içinde karar alamayız.

Gül: Alabilirsiniz. Bu fırsatı heba etmeyin.

Ahmedinecad: Nükleer programımızın dondurulmasını kabul etmeyiz.

Gül: Dondurmak yerine başka formül bulunabilir. Ama sizin olumlu yanıt vermeniz gerekir. Amerika’daki seçim sürecine ve Obama’nın seçileceğine güvenmeyin. Tersine Obama gelmeden önce askeri seçenek yanlıları Bush yönetimini bir saldırıya ikna edebilir.

Haberin Devamı

Herkes geçen hafta “Türkiye neden baştan sona Ahmedinecad’ın şov yapmasına olanak sağlayan bu ziyarete ihtiyaç duydu?” diye soruyordu.

Hakikaten de öyle. Ahmedinecad geldi, her anlamda şovunu yaptı ve gitti.

Peki Türkiye ne elde etti?

Enerji anlaşmalarının imzalanamayacağı zaten belliydi.

Çünkü Amerika açıktan İran’la Türkiye’nin çok kapsamlı bir enerji anlaşması yapmasına karşı. Hatta daha da ötesi Rice ekibi Türkiye’ye açık açık İran’ın nükleer tesislerinin seçim sürecinde vurulabileceğini ilettiler.

İşte Rice ekibinden gelen bu mesaj Gül ve Erdoğan’ı şov yapacağını bile bile Ahmedinecad ile son bir kez görüşmeye itti.

Türkiye bölgede yeni bir savaşın çıkmasını kesinlikle istemiyor.

Haberin Devamı

AKP hükümeti, Irak testinde büyük yara alan ve son zamanlarda Amerika ile zar zor toparladığı ilişkileri bir de İran testinden geçirmek istemiyor.

Bu yüzden tüm ağırlığını bölgede diplomasi kanallarının işlemesinden yana koyuyor.

Şov yapacağı biline biline çok kritik bir zamanda Ahmedinecad Türkiye’ye bu yüzden davet edildi.

Ve maalesef şimdilik Tükiye’ye muhtemel İran saldırısı sonrası "Biz sizi zamanında uyarmıştık" demekten başka bir seçenek kalmadı.

Ve yine maalesef Bush’un İran’ı giderayak vurması kaçınılmaz bir son olarak görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları