Baykal’dan YAŞ yorumu

Başbakan Tayyip Erdoğan dün bir gazetecinin, “Yeni Genelkurmay Başkanını, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı öncesi atama fikriniz var mı?” sorusuna, “Arkadaşlar, böyle hassas şeyleri sormayın” karşılığını vermiş.

Haberin Devamı

Ben YAŞ’a ilişkin benzer bir soruyu pazar akşamı bir nikah töreninde karşılaştığım CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a sordum.

Dün Baykal’ın Erdoğan ve kapatma davasını gece mesailerine kalarak görüşen Anayasa Mahkemesi’ne ilişkin kritik mesajlarını yazdım.

Bugün dilerseniz karar sonrası oluşabilecek senaryolar ve bu süreçle en azından zamanlama açısından çok ilişkili görünen Yüksek Askeri Şura toplantısıyla ilgili Baykal’ın ne düşündüğünü aktarayım.

YAŞ toplantılarını kritik hale getiren şey takvim.

Çünkü her yıl Ağustos ayının ilk haftası başlayan YAŞ toplantıları, eğer Anayasa Mahkemesi muhtemel kapatma kararını 1 Ağustos Cuma gününe kadar karar verirse--ki Deniz Baykal’a göre jet hızıyla ilerleyen kararın bu hafta sonuna kadar çıkma ihtimali çok yüksek-- 4 Ağustos’ta başlayacak YAŞ toplantılarını da büyük bir belirsizliğin içine sokacak.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan’ın siyasi yasaklı olması durumunda yeni komuta kademesini belirleyecek YAŞ toplantılarının ve orada alınacak kararların bu süreçten nasıl etkileneceği ciddi merak konusu.

Zaten gazeteci arkadaşımızda çok yerinde bir soruyla bu yüzden Erdoğan’a “Yeni Genelkurmay Başkanını, YAŞ toplantısı öncesi atama fikriniz var mı?” diye soruyor.

Bir anlamda önümüzdeki günlerde oluşabilecek siyasi belirsizliğe TSK’da yaşanabilecek bir belirsizliğin eklenip eklenmeyeceğini merak ediyor.

Hatırlarsanız benzer bir spekülasyon 2 yıl önce görev süresi 30 Ağustos’ta dolacak Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt için de yaşanmıştı.

Başbakan Erdoğan o dönemde spekülasyonları önlemek için Büyükanıt’ın atamasını YAŞ toplantılarını beklemeden yapmıştı.

Şimdi merak edilen teamüllere uygun olarak 1 Eylül itibariyle Genel Kurmay Başkanı olması beklenen Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ için benzer bir uygulamanın devreye girip girmeyeceği.

Hele de Büyükanıt’ın atanma sürecinden farklı olarak Başbakan Erdoğan’ın birkaç gün sonra siyasi yasaklı olma ihtimali varken.

İşte bu ihtimali dikkate alarak Baykal’a pazartesi başlayacak YAŞ toplantılarının kapatma kararından nasıl etkileneceğini sordum.

Haberin Devamı

Baykal iki sürecin çakışmasının büyük bir sıkıntıya dönüşmeyeceğini umduğunu söyledi.

Fakat bir şartla.

‘Eğer Anayasa Mahkemesi Erdoğan’ın bağımsız bir biçimde milletvekili olarak dönüp dönmeyeceğini kararın gerekçesine net bir biçimde yazarsa.’

Neden mi?

Baykal’ın argümanı şu.

Bir kere kapatma kararı çıkmazsa zaten her şey normal prosedüründe ilerler.

Yok eğer Cumaya kadar parti kapatma kararı çıkarsa 4-5 Ağustos’ta yapılacak YAŞ toplantıları bu durumdan da çok etkilenmez. Çünkü Başbakan Erdoğan siyasi yasaklı olduğu için bu toplantılara katılamasa da yasa gayet açık, Genel Kurmay Başkanı vekaleten toplantıları yönetir ve teamüllere uygun bir biçimde kararlar alınır.

Haberin Devamı

Dolayısıyla esas kritik nokta YAŞ toplantıları değil.

YAŞ’ta alınan kararların 30 Ağustos’a kadar başbakan ve bakanlar kurulu tarafından imzalanması. İşte bu yüzden ben diyorum ki; Anayasa Mahkemesi kapatma kararı alırsa siyasi yasaklıların bağımsız aday olup olamayacağını çok net bir biçimde aynı gün gerekçeli bir biçimde açıklasın. Başbakan Erdoğan’ın siyasi geleceğine ilişkin belirsizlik, Ağustos ayı içerisinde imzalanması gereken atamaları gereksiz bir sıkıntıya sokabilir. Eğer Erdoğan’ın bağımsız aday olarak geri dönüp dönemeyeceği YSK’ya bırakılmadan daha baştan belli olursa, üç-beş gün içinde yeni bir hükümet kurulur, Yüksek Askeri Şura’da alınan kararlar yeni hükümet tarafından hiçbir sıkıntı yaşanmadan imzalanır.

Haberin Devamı

Erdoğan bağımsız aday olabiliyorsa ara seçime gidilir ülke gereksiz yere erken seçim ve uzun süreli bir siyasi belirsizlik yaşamaz.

Baykal’ın YAŞ’a ilişkin yorumu özetle böyle.

Anladığım kadarıyla Baykal erken genel seçim ihtimalini gereksiz buluyor. Erdoğan yeni Genel Kurmay Başkanı olarak Başbuğ’un atamasını kapatma kararından önce açıklamadığına göre gözler bütünüyle Anayasa Mahkemesi’nin önümüzdeki günlerde açıklayacağı Erdoğan’a endeksli gerekçeli karara dönüyor.

Biliyorum demokrasi sancılı bir süreç.

Fakat siz de kabul edin ki tuhaf bir demokrasimiz var.

Bir yandan politik yanlışlarından dolayı bir partiyi eleştirip sandıkta devirmek yerine hukuken idama mahkum ediyoruz. Diğer yandan bırakın kapatılma ihtimali çok yüksek olan AKP’yi, ülkenin siyasi geleceğini bir tek liderin, Erdoğan’ın kaderine endeksliyoruz.

Haberin Devamı

Bence her iki durumda da fazlasıyla yanlış yapıyoruz. 

Yazarın Tüm Yazıları