PaylaÅŸ
Gazeteciliğin altın kuralıdır.
Â
İyi bir gazeteci her sabah gazetelerin sadece haber ve yorumlarını değil aynı zamanda ilan sayfalarını da dikkatle inceler.
Â
Nitekim o gün yayın toplantısına başladığımızda Referans yayın kadrosu hararetle "krokili satış ilanını" tartışıyordu.
Â
Çünkü krokili ilan, bir ekonomi gazetecisinin gözünden kaçmayacak kadar "tuhaf bir ihale duyurusu" yapıyordu.
Â
İhaleye çıkan TOKİ, yani Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı.
Â
İhalenin konusu ise Galeria Alışveriş Merkezi, Crowne Plaza Otel, Dünya Göz Hastanesi ve akaryakıt istasyonunun bulunduğu Ataköy Sahil şeridinde "içinde kiracısı bulunan" devasa bir arsanın satışı.
Â
İhalenin tuhaflığını anlamak için illa da bu arazinin tüm serüvenini bilmenize gerek yok.
Sonuçta TOKİ "içinde kiracısı bulunan" 150 dönümlük devasa bir araziyi Perşembe günü Ankara Bilkent’te yapılacak bir ihaleyle satışa çıkardığını duyuruyor.
Â
Zaten tuhaflıklar komedisi de "içinde kiracısı bulunan" ibaresiyle başlıyor.
Â
Şaka değil, İstanbul’un en değerli arazilerinden biri "içinde kiracısı bulunduğu" halde satışa çıkarılıyor.
Haber merkezinden arkadaÅŸlarımız Metin Can ve Sevgi Sayar geçen haftadan bu yana Referans’ta bu tuhaf ihaleyi tüm taraflarıyla görüşerek anlattı.Â
Â
Fakat anlattıkça hem onların hem de okuyucunun kafası iyice karıştı.
Nasıl karışmasın ki!
Â
Ortada niçin yapıldığı hala tam olarak anlaşılamayan ve sonucu baştan şaibeli olmaya mahkum bir ihale var.
Özetle durum şu.
Â
Bundan iki yıl önce, bugün TOKİ’nin satış ihalesine çıktığını ilan ettiği Ataköy Turizm Tesisleri Arazisi'nin "üst kullanım hakkı", Özelleştirme İdaresi tarafından 33 yıllığına ihaleye çıkarıldı.
Â
Denizcilik sektörünün tanınan isimlerinden Şadan Kalkavan, Fuat Miras, Gündüz Kaptanoğlu, Eşref Cerrahoğlu ve Metin Kalkavan’ın da ortakları arasında bulunduğu 45 ortaklı DATİ, araziyi 120 milyon dolar bedelle 33 yıllığına kiraladı.
Â
İhaleyi kazanan DATİ, bölgeye 100 milyon dolarlık yatırım yapacağını açıkladı. Ne hikmetse bugüne kadar bu yatırım bir türlü gerçekleşmedi.
Â
Fakat asıl şaşırtıcı gelişme bu sırada yaşandı ve arazinin sahibi TOKİ geçen hafta o bölgeyi "içinde kiracısı bulunduğu" halde ihaleye çıkardığını gazeteler aracılığıyla ilan etti. Şimdi soru şu; içinde 33 yıllık kiracısı bulunan çok değerli bir araziyi ihalede kim alır?
Â
Adres gayet açık.
Â
Alsa alsa DATİ alır.
Â
Neden mi?
Â
Çünkü DATİ dışında kim alırsa alsın o bölgeye 2038 yılına kadar çivi bile çakamaz.
O halde değeri emlak uzmanları tarafından en az 3 milyar dolar olarak hesaplanan bir araziyi almak için aklı başında her hangi bir işadamı harekete geçer mi?
Â
Geçmez. Böylece ihale göstermelik bir kaç katılımcı ile DATİ’ye altın tepside sunulmuş olur. Baksanıza TOKİ Başkan vekili Erdoğan Bayraktar şimdiden "500 milyon YTL’nin altında bir rakam gelirse ihaleyi iptal ederim" diyor.
Â
Yani 501 milyon YTL gelse mesele yok!
Â
Böyle bir saçmalık olabilir mi Allah aşkına.
Â
3 milyar dolar değer biçilen bir arazi, 501 milyon YTL’ye satılırsa kamu adına hareket edenler mutlu olacak. Kimse de kalkıp bu işte bir iş var demeyecek!
Â
Buradan Başbakan Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum. Perşembe günü, TOKİ ile Özelleştirme İdaresi arasında yaşanan anlamsız çekişmenin sonucu olarak, Cumhuriyet tarihinin en şaibeli ihalelerinden birine imza atılacak.
Â
Bu arazi Emlakbankası’ndan TOKİ’ye 2002 yılında geçti. Madem satılacaktı 2005’te neden kiraya verildi. Madem 33 yıllığına kiraya verildi, şimdi adrese teslim dedikodularına sebep olacak bir biçimde neden satışa çıkarılıyor.
Â
Hala vakit var, iki gün içinde birileri bu tuhaf ihaleye dur demeli.
Hem ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi hem de TOKÄ° son tahlilde baÅŸbakana baÄŸlı olduÄŸuna göre bu görev BaÅŸbakan ErdoÄŸan’a düşer.Â
PaylaÅŸ