Modaya erkekler yön veriyor

Bugün birçok önemli dünya markasına ev sahipliği yapan ülkemizde bundan 14 yıl önce, böyle bir tablo hayal edebilmek bile mümkün değildi.

O dönemlerde DKNY gibi açılan tanınmış markalarla lüks, ulaşılabilir ya da ulaşılamaz kavramları da moda sözlüğümüze girmiş oldu. İlklerden olmasından mı, bunca yıl sadece Nişantaşı içinde yer değiştirmesinden mi bilinmez, DKNY birçokları için ulaşılması zor bir imaja sahip. Ve yıllar sonra, bu snob semtin sessiz sokaklarından, İstinyePark’ın tüm gün kalabalığı azalmayan koridorlarına taşındı. Şimdi onu yeniden keşfetmeye gelenlerin kafalarındaki soru işaretleri birer birer siliniyor. DKNY bu yaz renkleri kullanırken cesaretini Rio’nun hiç bitmek tükenmek bilmeyen ritminden almış. Zaten vitrinlerden size böyle bir enerji de geçiyor. Merakla beklenen sezonu, markanın temsilcisi Zeynep Ekşioğlu’ndan dinledik.

Balon formlara veda ediliyor

"Modada uzun zamandır konuşulan balon formlar, yavaş yavaş veda ediyor. Bence erkekler de bu görüntüden çok sıkıldı. Modaya aslında onlar yön veriyor da diyebiliriz. Kadınları daha kadınsı kıyafetler içinde görme arzuları tasarımcıları bambaşka form, kumaş ve aksesuarlar kullanma konusunda teşvik ediyor. Örneğin kemer; hemen hemen her kombinasyonda var, mini eteklerle bacaklar daha çok sergileniyor, straplezler omuzları vurguluyor. Koleksiyonda pantolonların bellerinin iyice yükseldiğini görüyoruz; maskülen - kadınsı görüntünün ardında ise şort ceket, pantolon ceket takımları var.

Esin kaynağı Rio

2008 ilkbahar - yazında DKNY’nin esin kaynağı Rio. Karnavalın o renkliliği, enerjisi koleksiyona yansımış. Ekşioğlu: "En büyük ilgi, cıvıl cıvıl renklerdeki albenili elbiselere... İpek olmaları onları lüks ve kadınsı kılıyor. Küçük bir aksesuarla günün her saatinde kullanabiliyorsunuz. Ayrıca DKNY’nin çanta koleksiyonu, markanın LVMH grubu tarafından satın alınmasından sonra bambaşka bir kimlik kazandı. Burada her tarza uygun ulaşılabilir fiyat aralıklarında ürün bulabilmek mümkün."

Sonunda Nişantaşı’ndan çıktı

Yıllar sonra İstinyePark’ta ikinci mağazasını açan DKNY, alışveriş merkezinde hiç şüphesiz, sadık müşterileri dışında daha çok kişiye ulaşıyor. Ekşioğlu: "Mağaza hiç boş kalmıyor. Alışık olduğumuzdan farklı olarak her giren bir şeyler alıp çıkıyor. Oysa biz Nişantaşı’nda böyle bir tempo yaşamıyorduk. Tüm müşterilerimizle dost olduk. Gelen uzun saatler kalıyor, gardırobunu düzüyor gidiyor.

Ayrıca tüm satış ekibimizin stil danışmanı olarak çalışması onlara yardımcı oluyor. Hatta, müşterilerini o kadar iyi tanıyorlar ki, bazen vakti olmayanlara kendileri seçip bir takım ürünler yolluyorlar. Bunun dışında yıllardır kurdukları dostluk nedeniyle birlikte tatile çıkıp, özel günlerde birbirlerine hediyeler yolluyorlar. Biz, "VIP Müşteri Hizmetleri" olarak tanımlayabileceğimiz hizmetler arasında, satış elemanlarımızla kurduğumuz ilişkileri önemsiyoruz. İlk açıldığımız günden beri bizimle çalışan insanlar var. Onlar da bizden ayrılmak istemiyor, biz de onları bırakmıyoruz."

Bütün gün ne giyeceğim diye düşünmek istemeyen, ne istediğini bilen biriyseniz, DKNY’nin renkli dünyasına hoşgeldiniz. Marka tam 14 yıl sonra Nişantaşı’ndan sonra İstinyePark’ta ikinci mağazasını açtı. Ve şimdi kendini daha çok anlatmayı hedefliyor.

MODA HABER

Lagerfeld filminden alınacak çok ders var

Geçtiğimiz hafta, dünya moda devlerinden Chanel’in tarihine adını altın harflerle yazdıran Karl Lagerfeld’in hayatından kesitler sunan "Lagerfeld Confidentiel" filmini izledim. Türkiye’ye Vakko işbirliği ile getirtilmiş. Zaten ünlü tasarımcının kendi adını taşıyan koleksiyonu da sadece Vakko ve V2K’da satılıyor. 90 dakikalık filmi izlemek için çok nedeniniz var: Lagerfeld’in olaylara bakış açısı, özel yaşantısıyla ilgili açıklamaları, neden "farklı" olduğunu anlatmaya yetiyor. Özellikle filmin bir bölümü var ki, bir Türk olarak düşündürüyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki Mars Sinemaları’nda gösterimde olacak filmi Vakko Card sahiplerinin hafta boyunca ücretsiz izleme şansı olacak.

İstanbul Fashion Lab moda tutkunlarını bekliyor

Arzu Kaprol, Bahar Korçan, İdil Tarzi, Hakan Yıldırım, Hatice Gökçe, Özlem Süer ve Ümit Ünal’ın kurucu üyesi olduğu Moda Tasarımcıları Derneği’nin bu ilk uluslararası etkinliği İstanbul Fashion Lab, Tophane-i Amire’de üç gün, moda tutkunlarını ağırlayacak. Tıpkı yurtdışında olduğu gibi özel şovları izlemek için önceden bilet (www. biletix.com) almak şart.

Sıra dışı "kemik" stand

Ünlü tasarımcı Alexander McQueen tarafından PUMA için hazırlanan "Bones" adlı eser; insan iskeletinden ve pumanın sırt omurgasından iham alınarak hazırlanmış. Birleşik fiberglas ve hafif metal malzemeden üretilen iki metre uzunluğundaki bu heykelin tasarlanma amacı, McQueen’in, 2008 ilkbahar-yaz sezonunda PUMA için hazırladığı modelleri sunmak.

Hollywood onu seviyor

Reem Acra dünyasına hoş geldiniz! Sadece Hollywood yıldızlarının kırmızı halı, gala ve parti kıyafetlerinde değil, lüks gelinlik koleksiyonlarında da imzası bulunan tasarımcı Acra, 2008 ilkbahar - yaz sezonu için canlı renkler, çiçekler, kıvrımlar, ışıltılarla süslü bir koleksiyon hazırlamış. Bugün ABD’de lüks markaların buluşma noktası olarak bilinen Bergdorf Goodman, Neiman Marcus ve Saks Fifth Avenue çok katlı mağazalar zincirlerinde satılan koleksiyon, ülkemizde Harvey Nichols’da sizlerle buluşuyor. Tasarımcının bu yazki düşlerinde romantizm ön planda. Bedenini cesurca sergilemekten kaçınmayan kadınları düşünerek silüetleri ön plana çıkarmış ve gece elbiselerinde beli daha da ortaya çıkaran kemerler kullanmış. İpek şifonlarla yaratılan uçuşan elbiseler dışında etek uçlarındaki volanlar, balon formlu takma kollar sizleri bu çarpıcı görselliğe ortak ediyor.

Tanınmış Hollywood yıldızlarının birçoğunun gardıroplarında Reem Acra imzalı elbiseler görmek mümkün. Bunlar arasında Beyonce, Catherine Zeta Jones, Halle Berry ve Eva Mendes var.
Yazarın Tüm Yazıları