ŞU Tanjeviç, gerçekten ilginç adam. İşler kötü giderken, ne yapıp edip bir yolunu buluyor ve oyunun gidişini tamamen tersine çeviriyor.
Dün Litvanya karşısında 3’üncü çeyrekte oyun kurucularımız peş peşe hata yapıp ellerindeki topları kaptırınca, anında molayı aldı tecrübeli koç. Burası normal. Ama ondan sonra kenara gelen oyuncularına, şöyle bir bakıp, küfürü salladıktan sonra sırtını döndü, ’Ben sizinle konuşmuyorum. Çıkın kendi pisliğini temizleyin’ dedi.
İşte bu sözler bir kamçı gibi hep suratlarında patladı oyuncularımızın. O anda tam 12 sayı gerideydik. Hepsi yeniden savaşmaları gerektiğini hatırladı. Sahaya döndüklerinde o savaşmayı unutmuş, isteksiz hallerinden eser yoktu. Önce canla başla savunma yapmaya başladılar. Rakipten peş peşe topları kaptılar, çember önüne duvar ördüler. Hücumda aksayan noktalar düzelmiş, şutlar daha isabetli atılıyor, asistler de peş peşe geliyordu.
İkinci çeyrekte 4 sayı atan takımımız, final periyodu (35) ve uzatmada (20)sayı atarak devleşirken, galibiyete olan inanç tablosu her haliyle gözler önüne serildi. Litvanya ise ne yapacağını şaşırdı.
Mükemmel mücadele
Ermal devleşirken, Ender gemininkaptanı rolünü üstlendi. İbo yoktu. Cenk sakatlanmıştı, Serkan ve Engin de 5 faulle oyun dışı kalmıştı. Ama düzenimizde hiçbir değişiklik olmadı. 12 Yürekli Adam mükemmel mücadele etti, gerçek bir mucizeyi gerçekleştirdi.
Tabii mucizenin gerçekleşmesi için önce onu istemek, savaşmak gerek. Dün 30 dakika bu gerçeği unutup sonra hatırlayan ay yıldızlılarımız, Litvanya gibi güçlü bir basketbol ekolünü aynı turnuvada ikinci kez devirerek ne denli iyi bir takım olduğumunu gözler önünü serdi.
İbo uyandırdı
Basketbolda moraller çöküp hedeften biraz uzaklaşınca işleri toparlamak zordur. Çok istediğiniz halde arzuladığınız şutları atamazsınız. Savunmayı yapar ama çok kritik anda beklenmedik bir şekilde rakibinizi kaçırır, kritik top kayıpları da peş peşe gelir. Dün bunların hepsini yaşadık. Moralsizliğin getirdiği sıkıntıyı fazlasıyla hissettik. Ama dedik ya bu takımın kolay teslim olmayan bir yapısı var. Farklı geriye düşseler de mucize yaratmayı biliyorlar. Saha içi ve bench oyunun her anında birbirlerine kenetleniyor ve zorluklar aşılıyor. Dün herkesin uyuduğu bir anda kaptan İbrahim’in bir haksızlığı düzeltmesi de bunun bir işaretiydi.
Kısacası savaştık, teslim olmadık ve istediğimiz mucizeyi gerçekleştirip Litvanya gibi bir devi bir kez daha yere serdik.
Teşekkürler çocuklar... Bize bu gururu yaşattığınız için. Şimdi bir hedefimiz daha var. O da şampiyonada 5’incilik. Bu konuda size inanıyorum.