ZAMANI tartışmalı, oynayanlar da futbolumuzun iki devi... Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın birkaç gün sonra Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı oynayacak olması nedeniyle zamanı tartışılan kupada, temsilcilerimizin Avrupa’da ne yapabileceklerine cevap aramaya çalıştım.
Öncelikle Köln’deki tempoyu gördükten sonra hemen yargımı verdim; İşimiz çok zor. Bir kere, iki takım da bir türlü hızlanamıyor. Hem orta sahada hem de savunmada bol bol hata yapıyorlar. Bu kadar çok hata ile her ikisinin de bir yere varmasının güç olduğunu söylemeliyim.
Fenerbahçe, hala futbolun içine oynanması gereken bir oyun olduğunu öğrenememiş havasında. Bol bol yan pas yapma alışkanlığı sarı lacivertli takım için, el freni çekilmiş bir araba benzetmesi yapmamıza neden oluyor.
Beşiktaş’ın bu alandaki sorunu ise, çok fazla adamla savunma yapıp hücuma çıkmakta zorlanması. Dün gurbette sahne alan iki devimizin bir önceki yıldan farklarının neler olduğunu da gözlemlemeye çalıştım. Görünen o ki, ikisinde de pek büyük bir değişiklik yok.
Tat alamadık
Fenerbahçe’ye katılan ünlü yıldız Roberto Carlos’un takıma eklediği çok fazla bir şey yok. Hatta ileriye gittiğinde o bölgenin savunmasız kalışı bir handikap. Uğur ve Deivid, şu anda takımın en iyileri. Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın bir başka benzer noktaları da hücumda, silah olarak sahaya sürülen Kezman ile Bobo’nun yalnız kalıp, etkisiz eleman rolünde kalmaları. Zaman zaman küçük futbol kırıntılarıyla teselli bulmaya çalıştığımız dünkü Süper Kupa’dan çok tat aldığımızı söylemek hayli zor.
Özellikle savunmaların bu denli basit hata yapışı ve rakibe pozisyon üretme rahatlığı sağlayışı, gelecek için ciddi bir uyarı olmalı. Ancak dedik ya, her şeyin başı oyuna tempoyu koyabilmek. İki takım da bunu yapamadığı sürece biz yine kendi kendimize oynayacağımız süper kupalarla kendimizi avutmaya devam eder ve Avrupa mutluluklarımızı başka baharlarda bekleriz. Sonuç olarak, maçın galibini savunmada yapılan hatalar belirledi.