Yani o magandayı 1002 liracık mı caydıracak
BEN bunu şahsi meselem yaptım.
Önce neden böyle yaptığımı da anlatayım.
Birlikte çalıştığım, canım kadar sevdiğim bir arkadaşımı yıllar önce bir trafik kazasında kaybettim.
*
Hemen arkamdan gelen bir arabadaydı.
Kazada başından yaralandı.
TEM üzerinde uzun süre bir ambulansın gelmesini bekledim.
Çaresizce bekledim...
Ve arkadaşımı kaybettim.
Neden mi...
Emniyet şeridinden gitmeyi statü sanan resmi, gayriresmi magandaların yolu tıkaması yüzünden...
*
Yeni Trafik Kanunu tasarısı açıklandı.
Hemen 20’nci maddesine baktım.
Kanunlara saygılı insanlara bir iyi, bir kötü haberim var.
*
Eski kanunda “emniyet şeridi” ifadesi yoktu. Sadece “en sağ şerit” ifadesi kullanılıyordu...
Bir ekleme ile ilk defa “emniyet şeridi” ifadesi konuldu.
*
Ama tek iyi haberim bu...
Çünkü en sağ şeridi kullanan magandaya verilecek ceza 1002 lira olarak belirlendi...
Ne arabasını trafikten men, ne ehliyetine el koyma cezası var...
Yani o hırbo 1002 lirayı bastı mı, yoluna devam edecek...
EN SAĞ ŞERİTTE NE OLACAK YAZAYIM
- Bu ceza, bildiğimiz, tanıdığımız emniyet şeridi magandasının kafasında sinek vızıltısından ibaret kalacak...
- O şeritten gitmeyi hak ve gurur sayan rütbeli, rütbesiz memur, yakasına TBMM rozeti takan milletvekili o şeridi pervasızca kullanmaya devam edecek...
- Arabasının tepesine koyduğu yanardöner kırmızı ışıkla, polis araçları, ambulans ve itfaiyecilerin kullanabileceği sirenleri kullanan maganda da onları görüp cesaretlenecek...
HÂLÂ ISRARCIYIM, O KÖPRÜYE ‘1915’ RAKAMI KOYMAK YANLIŞ
ÇANAKKALE Boğazı’nın üzerine kurulan köprünün ayakları ortaya çıktı.
Köprünün adı hâlâ “1915 Çanakkale”...
Ben de hâlâ ısrarcıyım...
Bu isim yanlış... Yanlış... Yanlış...
*
- BİR: “1915” rakamı bütün dünyanın zihninde “Ermeni soykırımı” iddiası ile özdeşleşmiş bir rakamdır.
*
- İKİ: Çanakkale kelimesi sadece Türkiye sınırlarında anlamı olan bir kelimedir.
Bütün dünya orayı “Gallipoli” olarak bilir...
*
- ÜÇ: Bu köprünün adı “Troya” olmalı...
Çünkü bu isim konduğu an, o köprü dünyaca bilinen bir marka haline gelecektir.
Böylece bütün dünyaya hem Troya’nın nerede olduğunu, hem de Çanakkale Savaşı’nın bugün yaşayan insanlık dersini çok daha iyi anlatırsınız.
PORTRE... BİR FENDER GİTAR İÇİN HARVARD’I BIRAKIR MISIN
BU fotoğrafta gördüğünüz insanlardan biri, ötekini Harvard gibi bir üniversiteyi yarıda terk edip adını bile zor telaffuz ettiği Albuquerque adlı küçük bir şehre yerleşmeye ikna etti...
İşte size büyük bir hayalperestin büyük hikâyesi...
‘BOŞVER HARVARD’I, GEL ALBUQUERQUE’YE GİDELİM’
Fotoğrafta gördüğünüz çocuk gibi insan Bill Gates... Yanındaki ise Paul Allen...
Birlikte Microsoft’u kuran insandı.
Dünyanın ilk yazılım devi olan Microsoft’u kurduklarında o 22, Bill Gates 20 yaşındaydı...
Paul Allen’in, Bill Gates’e “Boşver Harvard’ı gel Albuquerque’ye yerleşelim” demesinin nedeni de şuydu:
Çünkü o küçük şehirde MITS adlı bir start-up şirketi ilk kişisel bilgisayarı yapmıştı.
O bilgisayara software’ı da onlar yazacaktı.
Birlikte ilk büyük başarıları IBM gibi bir devi kişisel bilgisayar sektörüne girmeye ikna etmek oldu.
1981 yılıydı...
Böylece Microsoft denilen yazılım devi doğdu ve IBM’i çok gerilerde bıraktı.
KAPTAN KIRK’ÜN UZAY GEMİSİNİN KONTROL PANELİ
Paul Allen’in hayatı hayallerinin peşinde koşmakla geçti.
- Amerika’nın ilk pop kültürü merkezini kurdu. Üstelik binasını Frank Gehry gibi bir mimara çizdirdi.
*
- Jimi Hendrix’in efsane Fender Stratocaster gitarını oraya hibe etti.
O gitarı, ayrıca hayatını anlatan kitabın kapağına da koydu.
Bir de efsane “Star Trek” filmindeki Kaptan Kirk’ün uzay aracındaki kontrol panelini alıp oraya verdi.
*
- Hayalperestti ve bilimkurgu onun hayal dünyasının uzayıydı.
Sırf bilimkurgu filmleri daha güzel seyredilsin diye “Cinerama” salonlarını geliştirdi.
YAPAY ZEKÂ MERKEZİNDE BİR NBA TAKIMI PATRONU
- En sevdiğim ikinci yanı benim gibi büyük bir NBA tutkunu olmasıydı.
Portland Trail Blazers gibi bir takımı alıp ligin zirvelerinde yarıştırdı.
*
- Dünyanın ilk “yapay zekâ merkezini” o kurdu.
- İnsan beyninin sırlarının ortaya çıkarılması için çok para harcadı...
*
İşte bu büyük hayalperest Paul Allen önceki gün 65 yaşında öldü...
Onu iyi tanıyın istedim.
Belki, hayalperestliğin aşağılandığı bir ülkede, hayal kurmanın ve peşinde koşmanın nasıl büyük bir yatırım olduğunu hepimize anlatabilir.
