Paylaş
Bu kare önceki gün Beyrut’ta çekildi...
Gördüğünüz kişi Fransa Cumhurbaşkanı Macron...
Beyrut’un patlamayla yıkılan bölgesinde Lübnan vatandaşlarıyla konuşuyor... Lübnan vatandaşı ona sarılıyor...
O Beyrut ki...
2 bin 700 ton amonyum nitrat patlamış...
137 ölü...
5 bin yaralı...
250 bin kişi evini terk etmek zorunda kalmış...
Şehrin yarısı harabe...
*
İşte orada, o şehirde, o ağır yaralı Beyrut’ta...
Fransız Cumhurbaşkanı halkın arasına girmiş...
Peki Lübnanlı yönetici ve siyasetçiler nerede?
*
Dün bu yazıyı yazdığım saate kadar Lübnan’ın hiçbir önemli yöneticisi ve siyasetçisi orada yoktu...
Neden?
Çünkü halkın arasına girmeye kalkarlarsa gösterilecek tepkiden çekiniyorlar...
*
Bir zamanlar Ortadoğu’nun cıvıl cıvıl eğlence merkezi olan bir ülke, benim, sizin, bütün dünyanın gözünün önünde harabeye çevrildi...
*
Kim mi harabeye çevirdi?
Siyasetçisiyle...
Din adamıyla...
Dini gırtlağına kadar siyasete sokanı ile...
İslam dinine terörü bulaştıranla...
Hep birlikte, el ele, omuz omuza 6 milyon nüfuslu müreffeh bir ülkeyi enkaza çevirdiler...
*
Ve şimdi başka ülkenin cumhurbaşkanı o enkazda kendi evindeymiş gibi kabul görürken, onlar nerede...
Söyleyeyim...
Topu birden o enkazın altında...
Ve o enkazın altından bile suçu başkalarına atmak için her tür komplo teorisini üretmeye devam ediyorlar...
FELAKETTEN 2 SANİYE ÖNCE MUTLULUK POZU
BEYRUT’TAN ikinci bir fotoğraf.
Bir düğün karesi...
Şehrin şirin bir meydanı...
Arkada limana doğru uzanan bir sokak...
Ve gelinliğini giymiş bu genç kız mutluluk pozu veriyor.
Bu videoyu dün New York Times gazetesinde gördüm.
*
Şu pozdan iki, bilemediniz üç saniye sonra arkadaki sokaktan muazzam bir patlama ve toz bulutu geliyor...
Bu fotoğraf bana Ortadoğu’da yaşayan insanların her gün hayatla ölüm arasında nasıl ipince bir ipte yürümeye çalıştığını anlatıyor...
Lanet olsun bölgeyi bu hale getiren herkese...
Kimin eli varsa burada eli kırılsın...
LİN-MANUEL’İN BİR SELFİE’Sİ SAYESİNDE YENİDEN HAYAT
Bu yıl ocak ayında gösterime çıkan belgeselin adı “Mucho Mucho Amor” (Çok Çok Sevgiler).
Her programında seyircilerine böyle sesleniyor...
Walter Mercado geçenlerde kaybettiğimiz Huysuz Virjin’e çok benzeyen bir karakter.
*
Hayatını, işini yönetmesini, kendisine sorulan soruları müthiş bir zekâyla cevaplamasını büyük ilgiyle izledim.
Kendisi Hıristiyan ama bütün dinlerden beğendiği tarafları alıp oradan gelecekle ilgili yorumlar yaptığı, kendine ait bir inanç haritası var.
Hayatının büyük bölümünde kadın kıyafeti ve makyajı ile geziyor...
Ancak kendisine eşcinsellikle ilgili sorulan soruları o kadar nazik ve mahrem bir dille cevaplıyor ki...
Hayatında bir insan var mı kimse bilmiyor... Kimse ona eşcinsel demiyor...
Cinsiyetsiz bir insan portresi çiziyor...
*
Anlatıp seyretme merakınızı bozmayayım.
Hayatının son döneminde birden ortadan kayboluyor.
Evine kapanıyor, kendini unutturuyor.
*
2019 yılında “Hamilton” müzikali Porto Riko’da sahnelenmeye başladığında Lin-Manuel Miranda babasıyla birlikte onu evinde ziyaret ediyor.
Orada öğreniyoruz ki, kendisi de bir Porto Rikolu olan Lin-Manuel çocukluğundan beri onun hayranıymış.
Birlikte çektiği selfie’yi paylaşınca eski hayranları onun hayatta olduğunu anlıyor...
*
Falın gücünü, astrolojinin günlük hayatımızdaki, inançla kader arasındaki mahrem ilişkiyi... Ve bir falcının kariyerini yönetmedeki başarısını çok iyi anlatan etkileyici bir belgesel...
DİKKAT WHATSAPP GRUBUNUZDA BİR AJAN PROVOKATÖR VAR
Bir gün polis evinizi basıp sizi alıp götürüyor. Suçunuz “devleti yıkmaya teşebbüs”... Delil?
WhatsApp veya herhangi bir online sohbet grubunuzda arkadaşlarınızla yaptığınız konuşmalar.
Ve orada öğreniyorsunuz ki, sizin WhatsApp grubunuzdaki arkadaşlarınızdan biri meğer devlet istihbarat örgütünün ajanıymış...
Grubunuza sızmış...
Üstelik devlete karşı en ağır mesajları o atmış... Sizi resmen kışkırtmış.
Yani tam bir ajan provokatör...
Rusya’da yaşanan olay bu...
Bir arkadaş grubu “Bitki sevenler kulübü” diye sosyal paylaşım uygulaması üzerinden bir “chat” yani sohbet grubu oluşturmuş.
Aralarında muhalif konuşmalar da yapıyorlarmış.
Rus istihbaratı işte bu sohbet grubuna bir ajanını sokmuş.
Üstelik ajan grubu Putin aleyhine konuşmalara yönlendirmiş.
Sonunda da kendilerini polis karşısında bulmuşlar.
Günün en mide bulandırıcı haberi olarak bunu seçtim.
KENDİSİ HARİÇ HERKESİN GELECEĞİNİ GÖREN FALCI
Dün bu sayfada gördüğünüz Porto Riko bayrağına sarılı adam Lin-Manuel Miranda’ydı...
Yani son yıllardaki en büyük Broadway başarısı olan “Hamilton”u yaratan sanatçı
*
Fotoğraf dünyanın belki de en tanınmış falcısı Walter Mercado’nun Porto Riko’daki evinde çekilmiş.
Dünyanın en tanınmış falcısı diyorum ama ben onu geçen çarşamba akşamı seyrettiğim bir belgesel sayesinde tanıdım.
*
Porto Riko’nun şekerkamışı tarlalarında çalışan bir anne-babanın çocuğu...
Bütün aile çalışırken o evde oturup piyano çalmayı öğreniyor. Üniversiteye gidiyor ve orada dansa başlıyor.
Sonra tanınmış bir telenovela (Brezilya dizisi dediğimiz türden) televizyon filmleri oyuncusu oluyor...
Hem de yakışıklı jön rollerinde...
*
Bir gün davet edildiği bir programda, amatör olarak yaptığı falcılığını gösteriyor ve o kısa bölüm acayip tutulunca ertesi sabahtan itibaren her gün sabah astroloji programı yapmaya başlamış.
Ve bir anda bütün Latin Amerika’nın en etkili falcısı haline geliyor.
Oradan da ABD televizyonlarına geçiyor.
Onun için “Kendisininki dışında herkesin geleceğini gören insan” deniyor.
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş