Paylaş
Jamie Oliver, aynı televizyonda gördüğümüz adam.
Ayağında spor ayakkabı, içinde tişört, üzerinde üst düğmeleri açık bir gömlek...
Salon ağzına kadar doluydu ve yüzde 80’i kadınlardı...
Salona girerken de, çıkarken de büyük alkış aldı...
Arianna Huffington, “Beş çocuğunuz var, böyle bir ailede şef olarak hayat nasıl” diye sordu.
“Günde 7-8 öğün yemek çıkarmak anlamına geliyor” dedi.
Onunla ilgili ilginç bir tartışmayı aktarayım.
Jamie Oliver’ın son çocuğu Loos geçen yıl doğdu.
Doğuma, 12 ve 14 yaşındaki iki büyük kızı da girmiş.
Hatta kardeşlerinin göbek bağını, bu iki kız kardeş kesmiş.
Tabii bu da büyük bir tartışma başlatmış.
Anneleri doğum yaparken çocukların seyretmesi iyi bir şey mi...
Bazı psikologlar doğru değil diyor.
Bazıları ise çocukları iyi hazırlamak şartıyla iyi olabileceği görüşünde.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 69 hastanede yapılan bir araştırmaya göre, bu hastanelerin yüzde 22’si kardeşlerin, annelerinin doğumuna girmelerine izin veriyormuş.
Türkiye’deki durumu araştırmadım ama bugüne kadar böyle bir durumla ilgili bir şey okumadım.
ÜNLÜ ŞEFİN BEBEĞİ NEYLE BESLENİR
JAMIE Oliver’ı önceki akşam Bill Gates’in partisinde gördüm ve yanına gittim.
Bir süre sohbet ettik.
Karısı sezaryenle değil, normal doğum yapmış. Ayrıca çocuğunu anne sütüyle besliyormuş.
McDonald’s’a açtığı davayı kazandı.
Çocuk obezitesi ile mücadelede bu önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
20 Mayıs’ı “Gıda Devrimi Günü” ilan etmişler.
BEYAZ SARAY'IN SEBZE TARLASI NE OLACAK
JAMIE Oliver konuşmasında ABD’nin görevi bugün sona eren Başkanı Obama’nın eşi Michelle’in Beyaz Saray bahçesinde kurduğu sebze tarlasını anlattı ve şunu söyledi:
“Bence Başkan Trump, Michelle’in bu sebze tarlasını tutmalı. Mutfağında da sebze pişirmeye devam etmeli.”
DAVOS'TA 2 ADAY: AMERİKALI OLSAYDINIZ HANGİSİNE OY VERİRDİNİZ
DAVOS’un en aktif ve ilgi çeken simalarından biri Facebook’un COO’su (operasyondan sorumlu başkan) Sheryl Sandberg...
Şirkette Mark Zuckerberg’den sonra en güçlü kişi o.
Önceki akşam üzeri Facebook’un davetindeydim.
Herkes onun etrafındaydı...
Ben de biraz sohbet ettim. Harvard’da okurken en iyi arkadaşının, eski milletvekili ve bakan Tayyibe Gülek olduğunu söyledi ve onu öve öve bitiremedi.
Amerika’da ne zaman bir arkadaş grubuna girsem, Sandberg’in adı gündeme geliyor.
Özellikle kadınlara karşı uygulanan ayrımcılık konusunda çok etkili çalışmalar yapıyor.
Daha önce Amerikan hazinesinde de görev aldığı için iyi bir kamu deneyimi de var.
O nedenle ileride Amerika’nın ilk kadın başkanı olmaya aday görünüyor.
İlerisi için adaylığı konuşulan bir başka ünlü...
George Clooney ve eşi Amal Clooney de Davos’ta...
Hatta Clooney’nin bir çalışma ofisi bile kurulmuş.
Hepsiburada.com Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner onlarla bir çalışma yemeğine katıldı.
Bol bol sohbet etmişler. “İkisi de etkileyiciydi” dedi.
PEMBE GÖZLÜKLÜ 'DAVOSMAN' TİPİ
DAVOS sosyolojisinde sık sık kullanılan bir isim var: “Davosman...”
Yani Davos insanı...
Bu kavramı “Medeniyetler Çatışması” kitabının yazarı Samuel P. Huntington bulmuş. Tarifi şöyle:
Serbest ticaret, düşük vergi ve minimum devlet düzenlemesini savunan, bu düzen sayesinde büyük zenginlikler elde eden...
Bu düzenden, sadece kendilerinin değil, aynı zamanda düşük gelir grubundaki insanların da yararlandığına inanan ve inandırmaya çalışan insan tipi...
Ne var ki ekonomik kriz ve Trump’ın seçilmesi, Davosman’in bu “pembe gözlük sistemini” tarumar etti.
PERİNÇEK HOCAM, BENİM SORDUĞUM SORU O DEĞİL
ÇİN Devlet Başkanı’nın küreselleşmeyi savunan konuşmasını dönüşte kıdemli Maocu Doğu Perinçek’e soracağımı yazmıştım.
Ufuk Karcı dün sabah Best FM’deki yayınında bunu Perinçek’e sormuş.
Cevabı şöyle:
“Çin kendisine göre konuşuyor. Tabii o gümrükler olmasın, elini kolunu sallayarak her yere girsin istiyor. Elinde 4 trilyon rezerv var. Ama Çin kamucu politikalarla bunu kazandı. Biz Türkiye olarak Kemalist devrime sahip çıkmalıyız. Kamu ekonomisine dönmeliyiz. Yerli üreticiyi korumalıyız.”
Ben şunu sormuştum:
“Doğu Hocam, Çin Devlet Başkanı revizyonist mi değil mi...”
Yani cevabı biraz kaçamak olmuş.
GİRİLMESİ EN ZOR PARTİDEN SAHNELER
HER yıl Davos’un girilmesi en zor partilerinden biri Bill Gates’in, benim kaldığım Schatzalp Hotel’in arkasındaki şalede verdiği parti oluyor. Mekân çok küçük ve ancak 40-50 kişi alabiliyor.
Önceki yıl burada Mick Jagger’la Rolling Stones’un kuruluşunun 50’nci yılını kutlamıştık.
Önceki gece yine bu partideydim.
Size rastladığım bazı ünlülerden küçük notlar aktarayım.
MATT DAMON'IN GÖBEĞİ, CAMERON'IN ÜCRETİ, U2 TURUNUN ADI
Tony Blair: Yüzü her zamanki gibi çocuksu ve ince. Ama saçları iyice beyazlamış. Hâlâ ilgi merkezi olmaya devam ediyor.
Matt Damon: Su konusunda yaptığı çalışmalarla her yıl Davos’un müdavimi. Sırtındaki sıradan palto ile sokakta görseniz hiç fark etmeyeceğiniz bir tipi var. Etrafına karşı çok sempatik. Artistlik yapmıyor yani. Biraz kilo almış sanki.
David Cameron: Davos’taki konuşmasından çok, konuşma için aldığı para konuşuluyor. Dev muhasebe şirketi PwC’nin verdiği yemekte yaptığı konuşma ve katıldığı davetler için aldığı paranın 5 haneli olduğu konuşuluyor.
Bono: Davete geleceği söyleniyordu. Ben gece saat 01.00’e kadar kaldım ama o gelmedi. Ancak önümüzdeki günlerde U2’nun başlayacağı turla ilgili dedikodular geldi. Bu yıl grubun efsane “Joshua Tree” albümünün 30’uncu yılı. O nedenle turun adı da “Joshua Tree” olmuş.
DAVOS'UN ENLERİ: EN SIKICI, EN TABU, EN İDDİALI, EN EĞLENCELİ
En sıkıcı konuşmacı: ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden.
En ağırlıklı konuşmacı: Çin Devlet Başkanı Şi Cinping.
En kısa zamanda sold out (dinleyici rezervasyonu dolan) olan konuşmacı: Trump’ın danışmanı Anthony Scaramucci.
En celebrity (ünlü) çift: George ve Amal Clooney.
En kadın ağırlıklı seyirciye konuşan: Jamie Oliver.
En büyük düş kırıklığım: Çok sevdiğim ünlü kemancı Anne Marie Mutter’in, keyifle dinleyeceğimiz bir parça yerine, mükemmeliyetini göstermek istediği zor bir parçayı çalması.
En eksik kalan: Dünyada önemi giderek artan futbol ve öteki sporların Davos’ta tartışma konusu olmaması.
En tabu konu: Davos hâlâ LGBT konularına mesafeli duruyor.
En iddialı yemek: Her yıl olduğu gibi Washington Post’un editörü Elizabeth Weymouth’un Seehof Hotel’de verdiği öğle yemeği.
En ilgi çeken nightcap: Burda dergisinin sahibi DLH’nin Belvedere Oteli’ndeki daveti.
2 KÜÇÜK ŞEY
Kapitalizmin büyük teorisyeni Adam Smith kitaplarında hiç “kapitalizm” kelimesini kullanmamış.
2025 yılında, insanların icra ile ilgili aldığı kararların yüzde 25’i makineler tarafından belirlenecekmiş.
Paylaş