Ülkücü kardeşim sana diyorum

Dünyada hiçbir işaret, bana bir kapının üzerine konmuş “X” kadar endişe vermez...

Çünkü o çarpı işareti var ya... Bir milletin başına gelecek felaketin ilk işaretidir...

* * *

Ben o işareti ilk olarak, Almanya’da gördüm...
Yahudilerin evlerinin üzerine konan işaretti o.

* * *

Sonra Bosna’da, Balkanlar’da gördüm...
Müslümanların kapılarına kondu önce...
Sonra felaket geldi...
Biz Türkler bilmezdik o aşağılık işareti...

* * *

PKK’nın ilk saldırısı 1984’teydi...
Bugün 2016...
Tam 32 yıl geçmiş...
Çok insan ölmüş, çok can kaybolmuş...
Ama bunca yıl, bir tek Kürt evinin kapısına o aşağılık işaret konmamış...

* * *

Çünkü kalleşliğin sembolüdür o işaret...
Mertliğin bittiği, vicdansız bir sindirmenin başladığı huduttur orası...

* * *

Şimdi öğretim üyelerinin kapısında görüyoruz o işareti...
Üstelik altına övüne övüne senin adını yazmışlar...
“Ülkücü” demişler...
Bak kardeşim...
Akademisyenlerin bildirisine karşı olabilirsin...
Sen de bir karşı bildiri hazırlayıp altına imzanı atarsın.
Ama bu kapının üzerine “X” altına da basar mısın “Ülkücü” damgasını...

Karanlık günlerde aydınlık Sezen Aksu cümleleri

ÖNCEKİ akşam Sezen Aksu’nun Volkswagen Arena’daki konserindeydim.
Sultanahmet olayı, insanların umutsuzluğu...
Daha geçen yaz Açıkhava’da iki gece sahnelenmiş...
Salon dolmaz diyordum... Doldu.
Demek ki hayat her şeye rağmen devam ediyor...
Sakin bir konserdi... Ama 1970’li yıllardan bu yana geçen “Sezen’li yıllar”ı bir kere daha hatırladık.
Bir kere daha gördük, nasıl da fena şeyler yapılmış bu ülkede...
Ve tarih nasıl da aynı vurdumduymazlıkla tekerrür ettirilmiş...
Sezen bu defa dikkatliydi...
“Çıkmadan önce herkes tarafından tembihlendiğim için kontrollüyüm” dedi...
Ama bu cümle bile Sezen’in ağzından çıkınca, muhalif söylemin gücü haline geliyor.
“Ünlülerle selfie yapanlara” takmış.
“Bizleri bir şey sanıyorlar. Bizimle resim çektirince tabiatıyla kendilerini de bir şey sanıyorlar...” dedi kahkahalar atarak.
Tabii “Bir şey” kelimesi yerine, tam Sezence başka bir kelime kullandığını söylememe gerek yok.
Sen çok yaşa Sezen...
Yaşa ki, ileride gelecek kuşaklara da bugünün “Sezen’li yıllar”ını anlat...

Sayın Devlet Bahçeli siz ki mafya kelimesini sildiniz

SAYIN Devlet Bahçeli...
Siz ki ülkücü sıfatının sonundan “mafya tamlamasını” silme şerefini taşıyan lidersiniz.
Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede yıllardır sokak çatışması çıkmıyorsa, 12 Eylül öncesinin silahları, sopaları tedavülden kalkmışsa, sizin büyük sorumluluk ve disiplininiz sayesindedir...
Kurtarın lütfen insanların kapılarını da “Ülkücü” imzalı bu ürkütücü “X”lerden...
“X”, tıp dilinde ölüm demektir.
Bizimse yaşamaya, yaşatmaya
ihtiyacımız var.

Kanton hayatlar dönemi mi başlıyor

GEÇEN akşam Salih Memecan’la sohbet ettim. Salih, insana huzur veren bir aydındır.
“Siyasetle bütün ilgimi kestim” diyor. Disney’e çizgi filmler yapıyormuş.
Son zamanlarda çevremde birçok insanda, kendilerine ait “psikolojik kantonlar” hayal edip orada yaşama eğilimi artıyor.
Seçim sonuçlarının şoku tam olarak atılamadı. Bir umutsuzluk var.
O nedenle herkes kendine bir koza yapıp orada siyasetten, ülkede olup bitenden steril mutlu bir kanton kurmaya çalışıyor.
Ne yalan söyleyeyim bende de var bu eğilim.
Şizofrenik bir şekilde okuyorum...
Yaşıma rağmen içimde bir entelektüel tahkimat duygusu var.
Bilmediğim, adını koymaya çalışmadığım bir şeye hazırlıyorum kendimi.
Belki de yenilmişlikle böyle hesaplaşıyoruz.
Belki de bu hesaplaşmadan güzel bir normalleşme çıkacak.

Kanton kitaplığımda bu  hafta okunacak kitaplar

Pazar kantonu şarkıları

BUGÜN hayat kantonunuzda güzel bir pazar için huzur verici birkaç şarkı.
-Amedeo Minghi:
“Cantare e D’Amore”
-The Three Degrees:
“When will I see you again”
-Percy Faith: Theme from
‘A summer place’
-Deniz Seki:
Üzgünüm aşkım
-Hümeyra:
Sus duymasın

İzmir Expres

GEÇEN perşembe akşamı Shangri-La Hoteli’nde, Elele dergisinin yılın kadınları ödülleri töreni vardı. Orada İzmir Expres orkestrasını ilk defa canlı dinledim. Herkes çok övüyordu. Az bile demişler. Sedat Ergin’in de dediği gibi, gözlerini kapat, karşında Amerika’nın en ünlü sanatçılarına bile eşlik edecek mükemmel bir topluluk var. Bütün övgüler haklıymış. Yaşayın İzmirli arkadaşlar...

Yeni Meryl Streep o

GEÇEN akşam “Joy” filmini seyrettim. Bir kere daha anladım ki, Amerikan sinemasının yeni Meryl Streep’i Jennifer Lawrence olacak. Bir gözlem. Filmin son sahnesinde başarmış kadın olarak, kendisine en büyük yardımı yapan Bradley Cooper’a niye soğuk davrandığını anlamadım. Anlayan varsa yardımcı olsun.