BU perşembe günü Neve Şalom Sinagogu’nda, sürpriz bir tören yapılıyor.
Size bu önemli törenin perde arkasını yazacağım.
Birleşmiş Milletler, 2005 yılında, 27 Aralık gününü, “Uluslararası Yahudi Soykırım Günü” ilan etti. Bunu imzalayanlar arasında Türkiye de var. Türkiye’deki Musevi Cemaati her yıl 27 Ocak gününü, kendi arasında düzenlediği bir törenle soykırımı anıyordu. Ancak cemaat bu günü, dini takvimlerine tekabül eden nisan ayında yapıyordu. Türk Dışişleri ise sadece bir bildiri yayınlamakla yetiniyordu. DAVETİYEDEKİ İLGİNÇ İFADE Geçen cuma günü ilginç bir gelişme yaşandı. Dışişleri Bakanlığı’ndan Yahudi cemaatine bir “mesaj” gitti. Daha doğrusu, Bakanlık bir soru sorup, bir de mesaj iletiyordu. Mesajda, bu yıl 27 Ocak’ta törenin yapılıp yapılmayacağı soruluyordu. Mesaj ise şuydu: “27 Ocak’ta tören yapılacaksa bu yıl bakanlık olarak biz de katılabiliriz.” Mesajı alan Hahambaşılık büyük bir hızla töreni düzenleme kararı aldı. Cemaat Bakanlığa bir de kritik soru sordu: Davetiyelerin üzerine, “Bakanlığın da katılacağı” ifadesi konulabilir miydi? Bakanlık “Koyabilirsiniz” deyince, davetiyeler hızla basıldı ve dünden itibaren gönderilmeye başlandı. Hahambaşılık ve Yahudi Cemaati tarafından gönderilen davetiyede şu sıcak ve sahiplenici vatandaşlık ifadesi dikkati çekiyordu: “Dışişleri Bakanlığımızın katılımları ile.” DAHA YÜKSEK BİR KATILIM OLABİLİR Dışişleri aynı gün bakanlığı temsil edecek kişinin de adını bildirdi. Törende Dışişleri’ni Büyükelçi Ertan Tezgör temsil edecekti. Büyükelçi törene katılmakla kalmayacak ayrıca bir de konuşma yapacak. Aynı şekilde İstanbul valisinin de bir konuşması var. Dışişleri isim bildirirken şöyle önemli bir ayrıntıyı daha iletti: “Daha yüksek düzeyde bir katılım da olabilir.” Yani bakan veya müsteşar. Musevi cemaati dünden itibaren Türkiye’de 250’ye yakın kişiye davetiye gönderdi. Bunlar arasında, rektörler, basın mensupları, BM’deki kararı imzalayan 109 ülkenin İstanbul başkonsolosları, belediye başkanları vardı. DAVUD YILDIZLI KEMAN KONSERİ Törenin programına da baktım. Saat 18.45’te Primo Levi tarafından hazırlanan “Bunlar da mı insan” konulu bir serginin açılışı ile başlıyor. Onu “Auschwitz’in kurtarılışı” konulu bir belgesel izleyecek. Açılış konuşmasını “Süzet M. Sidi” yapacak. Konusu “Holokost öğretisinin gerekliliği.” Program, “Holokost kurbanlarının anısına mum yakma töreni” ile tamamlanacak. Bu arada Sevil Ulucan da bir keman konseri verecek. Bach’ın Sol min. Solo Sonat, 1 Numaralı Adagio’sunu çalacak. Konserde çalacağı kemanın da ilginç bir özelliği var. Ulucan, zamanında “Klezmer kemanı” olarak anılan, 100 yıllık bir kemanı çalacak. Kemanın arkasında bir “Davud Yıldızı” bulunuyor. MAVİ MARMARA BAŞKA İNSANLIK DRAMI BAŞKA Şimdi kişisel duygularımı yazacağım. Dışişleri Bakanlığı’nın bu kararını kutluyorum. Bize yakışan davranış budur. Bu kararı ille de İsrail’le ilişkilendirmek de gerekmiyor. Neticede bir insanlık dramına bakışımızı ifade ediyor. Bu jest, öyle inanıyorum ki, hükümetin olumlu hanesine yazılacaktır. Mavi Marmara olayını yapan İsrail hükümeti başka, toplama kamplarında insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden birini yaşayan Yahudilerle dayanışma duygusunu sergilemek başka bir şey. Diplomasi dünyanın her yerinde bu “insani ayırımı” yapabildiği ölçüde, barışa hizmet edecektir.