Paylaş
- Önceki gün Trabzon’daydım ve biraz etrafı gözlemeye çalıştım.
Şimdi size gözlediğim bazı şeyleri aktaracağım.
İsterseniz kararı birlikte verelim.
* * *
- Önce en önemli haberden başlayayım.
Trabzon, Sümela Manastırı’nı ibadete açmaya hazırlanıyor.
Şimdilik yılda sadece bir kere ayin düzenlenebilecekmiş.
Bana göre bu, Türkiye’nin son yıllarda aldığı en önemli kararlardan biri.
Sümela, Ortodoks âleminin en önemli manastırlarından sayılıyor.
Ben bu konuda daha esnek, daha liberal düşünüyorum.
Keşke yılda bir değil de ayda bir, hatta haftada bir ibadete açılsa.
72 milyonluk Türkiye’de kime ne zararı olur ki.
- İkinci güzel haber de şu.
Şehirdeki tarihi Ayasofya Kilisesi de onarılmış.
Anlayacağınız Trabzon, sadece Yunanistan değil, Rusya, Ukrayna, Gürcistan ve Ermenistan’dan da turist çekmeye hazırlanıyor.
Ama şehir insanı buna hazır mı?
Geçen yıllarda gelen 1000 kişilik bir Yunan turist grubuna, toplu dolaşma bile yasaklanmış.
Ayin yapmalarına izin verilmemiş.
Yani işe buradan başlamak lazım.
* * *
- Şehirde en büyük sorun işsizlik.
İşsizlik, gençleri her türlü aşırı akıma açık hale getiriyor.
Trabzon’un nüfusu azalıyor, milletvekili sayısı düşüyor.
Şehrin umut bağladığı üç ekonomik faaliyet alanı var.
Üniversite, spor ve turizm.
- Bu hafta Trabzon’da çok ilginç bir olay var.
Rusya ile Gürcistan rugby takımları Trabzon’da milli maç oynayacak.
İki ülke arasındaki ilişkiler çok gergin olduğu için maç buraya alındı.
Tabii bunun için özel bir sahanın hazırlanması gerekiyor.
Klasik futbol direkleri sökülecek, rugby’ye uygun kaleler kurulacak.
Önce 22 bin kişilik Avni Aker’i istemişler.
Ancak Trabzonspor kulübü, sahanın zemini bozulur diye izin vermemiş.
O nedenle maç civarda 5 bin kişilik küçük bir stada alınmış.
Maça çok büyük talep olduğu için bilet bulma sıkıntısı varmış.
Bu olay, Trabzon’un önüne ne gibi fırsatlar çıkabileceğini gösteriyor.
Şehrin kuzeyinde Rusya gibi ekonomik bir dev var.
Bunu fırsata çevirmeyi bilmek gerekir.
* * *
- “Süleyman” adlı restoranda öğle yemeği yiyoruz.
Mönüde harika bir kalkan balığı var.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener ilginç bir şey anlatıyor.
Trabzon’da kalkan bulamamışlar. Gidip Batum’dan alıyorlarmış.
Birden aklıma geliyor.
Gürcistan’a vize yok.
Batum, Trabzon’a 2 saat, Rize’ye yarım saat mesafede.
Türk Hava Yolları, Batum havaalanını iç hatlar terminali olarak da kullanıyor.
Yani Rize’ye gitmek isteyenler oraya inebiliyor ve özel bir otobüsle getiriliyor.
Akşamları kumar oynamaya Batum’a gidenler varmış.
Bu hareketlilik şehre çok büyük fırsatlar sağlayabilir.
* * *
Önceki akşam, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin Aydın Doğan’a ödül verdiği törende bazı gazetecilerle sohbet ediyorum.
Şehirde kültür ve sanat faaliyetlerinde belirgin bir artış varmış.
Bu sözler doğruysa, son derece sevindirici bir şey.
Demek ki şehir kendini yeniden tarif etmek için bazı adımlar atmaya başlamış.
Şurası bir gerçek, Trabzon’un ileri gelen insanları, şehrin üzerine yapışan imajın bilincinde ve bunu değiştirmek için büyük çaba harcıyor.
Netice...
Trabzon, tarihinin en umutsuz anında, yepyeni fırsatlarla karşılaşıyor.
Eğer şehir, oluşan bu yeni bilinci, fırsatlarla bir araya getirebilecek bir girişimcilik ruhu geliştirebilirse, Trabzon, Karadeniz tarihindeki önemli yerine oturabilir.
Yine aynı noktaya geliyorum.
Önce şehrin psikolojisini buna hazırlamak gerekir.
Paylaş