Şu an kaçıncı maymunu oynuyoruz söyleyeyim
NE denmişti o aynı hedefe farklı yollardan yürünen günlerde:
“Ne istiyorsanız buyurun...”
*
Belediyelerden arsa istemişti...
Tak diye vermişlerdi.
Yargıya, eğitime, polise kadro istemişlerdi...
Onlar bir istemişse beş, on verilmişti.
*
Sonra “Aldatıldık” diye feryat edilmişti.
*
Son günlerde kulağımıza yine benzer laflar gelmeye başladı...
Ensar Vakfı üç istediyse, buyurun beş deniyormuş.
*
Şu bakanlıkta FETÖ’den boşalan kadrolara “Bilmemneciler” dolduruluyormuş...
*
Mahmut Efendi Külliyesi abilik sistemini yeniden kurmuş, sıbyan kamplarında bir başka tür altın nesil yetiştirme faaliyetine hız vermiş.
*
Bunları görüyoruz... Duyuyoruz...
Ama üzerimizde öyle ağır bir baskı oluşturuldu ki...
- “Yine 28 Şubat alışkanlığı hortladı” derler diye birinci maymunu oynuyoruz.
Görmüyoruz.
*
- “FETÖ’yle mücadele sulandırılıyor” derler diye ikinci maymunu da oynuyoruz...
Duymuyoruz.
*
- “Bunlar alnı secdeye değen herkese düşman” derler diye üçüncü maymunu da oynuyoruz.
Söylemiyoruz... Yazmıyoruz...
Etti mi size 3 maymun...
*
Ama bilesiniz ki, oynadığımız maymun sayısı durmadan artıyor.
O yüzden dostça söyleyelim.
Lütfen aynı hatalara düşmeyin.
Lütfen sırf alnı secdeye varıyor diye, yeni örgütlenmeleri, devlete, yargıya, adalete, polise askere, maliyeye, okullara yeni sızmalara imkân tanımayın.
*
Unutmayın ki son 10 yılda bu devletin başına ne geldiyse, alnı secdeye varıyor diye görmezden gelinen, o yüzden ne istedilerse verilen bu yapılardan geldi.
*
FETÖ’cü gitmiş, bıraktığı koltuğa METÖ’cü oturmuş, oturtulmuşsa eğer...
*
Tehlike devam ediyor demektir.
İYİ Kİ BU YAZ DENİZE HİÇ GİRMEDİN GÜLSE
GÜLSE Birsel’in Elele dergisine verdiği mülakatta “Uzun yıllar ağustosta beyaz tenli olmamıştım” diyor.
Dergide yayınlanan fotoğraflarına bakınca, içimden “İyi ki bu yaz böyle beyaz tenli kalmışsın” demek geldi.
Yıllardır yazıyorum.
Beyaz tenli kadına beyaz tenli kalmak çok daha iyi gidiyor.
O yüzden kışın kadınlar gözüme daha güzel görünüyor.
Gülse’nin şu fotoğrafına bakın, bana hak vereceksiniz.
BU YENİ KADRO EMİNİM İYİ İŞ YAPAR
GÜLSE Birsel’in Allah vergisi bir kabiliyeti var.
Her komedi dizisinde en az 7-8 yeni karakter yaratıyor ve bunları en geç 2 hafta sonunda zihnimize sanki yıllardır tanıyormuşuz gibi kazıyor.
Yeni dizisinin kadrosunu da çok sevdim.
- Demet Evgar: Bana göre Türkiye’nin en çekici kadınlarından biri. “Bir Erkek Bir Kadın”dan beri zevkle izliyorum.
- Engin Günaydın: “Bir Demet Tiyatro”dan beri hayranlıkla izliyorum.
“Avrupa Yakası”ndaki Burhan Altıntop tipini hangimiz özlemedik.
- Erdal Özyağcılar: Büyük oyuncu. Favorim “Fasulye” filminde çizdiği karakter.
- Şevket Çoruh: Yaptığı “Hayır” videosundaki mesajları çok pozitif ve yapıcı bulmuştum.
“Sahi biz hangi ara birbirimizden ayrıldık... Biz kalabalığız, birbirimizi seviyoruz be...” sözlerini hiç unutmuyorum.
- Devrim Yakut: “Kelebeğin Rüyası”nda çok sevmiştim. “Ekşi Elmalar”da daha da çok sevdim.
Daha ne olsun yani...
GERÇEKTEN TANSU İYİ BEN KÖTÜ MÜYÜM
ORTADA benim açımdan tatsız bir durum var.
Instagram’da takipçi sayısında Tansu’yu geçiyorum ama sokaktaki itibar yarışında, benim açık ara önümde.
Hiç tanımadığım insanlar yolda beni çevirip “Sizi bilmeyiz ama Tansu Hanım’ı çok seviyoruz” gibisinden laflar ediyor.
Yani bende hafiften kıskançlık belirtileri başladı.
İşin kötüsü ben de Tansu’nun Instagram sayfasını çok seviyorum.
Yani kadın “İyi günler” ve “İyi geceler”i öyle güzel fotoğraflarla söylüyor ki... Onunla yarışmam mümkün değil...
Dün koyduğu şu köpeğin bakışlarına bir bakar mısınız...
Tansu’yla yarışsam bile bu bakışla yarışabilir miyim...
BİR NUMARA KEBAPÇI İSE İKİ NUMARA BANKO MURAT
- Lucescu’nun Milli Takım’ın başına getirilişinden sonra Zaytung’da yapılan “Son dakika haberi” esprisine bittim:
“Son dakika: Selahattin Aydoğdu’dan Lucescu açıklaması: İlk hatasında biletini keserim.”
İleride bu yazdan hatırlayacağımız kişi Kebapçı Selahattin olacak.
*
- Tabii iki numara banko teknede bir kadınla öpüşürken yakalanıp sonra “O kadını tanımıyorum” diyen Murat Başoğlu.
91 YAŞINDAKİ KRALİÇE GÜNDE KAÇ TEK ATAR, AKŞAMCI MIDIR YOKSA
BİR süre önce bir yerde, İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in her akşam yatmadan önce bir kadeh single malt viski içtiğini okumuştum.
Önceki gün Vanity Fair dergisinin internet sitesinden öğrendim. Doksan bir yaşındaki kraliçe, günde bir değil, 4 tek atarmış.
Ama viski değil.
- Dergiye göre, öğle yemeğinden hemen önce çok buzla ve bir dilim limonla bir kadeh cin ve Dubonnet alıyormuş.
- Öğle yemeğinin sonuna doğru bir kadeh şarap içiyormuş.
- Kuzeni Margaret Rhodes’a göre öğle yemeğinde ayrıca bir kadeh cin martini alıyormuş.
- Akşam yatmadan hemen önce de bir kadeh şampanya içiyormuş.
Yani Kraliçe akşamcı değil, öğlenci...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
