Paylaş
Evimde tişörtle oturup, elimde kahve bir bakanın basın toplantısına katıldım.
*
Karşımızdaki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ydu...
Konu, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nin düzenlediği “Uluslararası Göç Filmleri Festivali”...
Basın toplantısını baştan sona izledim.
Festivalle ilgili gözlemlerimi aktaracağım.
Ama önce, toplantı sırasında telaffuz edilen çok önemli bir cümleyi aktaracağım.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu göç meselesinin siyasi boyutu ile ilgili görüşlerini açıklarken şöyle bir şey söyledi:
“Böyle büyük bir göç akımı beklemiyorduk...”
Arkasından da ekledi:
“Bu sadece bizim için değil herkes için böyleydi.”
*
Bu saptamaya ben de katılıyorum.
O nedenle hep şu sorunun cevabını da merak ediyorum:
Acaba bu kadar büyük bir göç sorunu ile karşı karşıya kalacağımız tahmin edilebilseydi Suriye politikamız farklı olabilir miydi?
Avrupa’nın ve öteki ülkelerin politikaları da farklı olabilir miydi?
Benim tahminim şu:
Kesinlikle farklı olurdu...
*
İşte size Türkiye’de İçişleri Bakanlığı tarihinde ilk defa düzenlenen bir film festivali ve onun yine bir ilk olan görüntülü basın toplantısı ile ilgili notlarım...
SUNUM
BAKANIN KONUŞMASINDA EN SEVDİĞİM CÜMLE ŞUYDU
İçişleri Bakanı Soylu’nun sunuş konuşmasını çok beğendim. Metin güzeldi ve bakan bunu sakin bir üslupla çok güzel sundu.
Göç olgusuna, dekordaki Nuh’un Gemisi görüntüsü ile başlaması, bu tufanı insanlığın ilk göç hareketi olarak sunması iyi fikirdi.
Yine konuşmasına tek tanrılı dinlerin ilk referans metinlerinden biri sayılan Gılgamış ile devam etmesi de harikaydı.
“Hepimiz aynı göçün çocuklarıyız” cümlesini çok sevdim.
Göç ve toplumlar arası karışma söz konusu olduğu için, Babil Kulesi’ne bir atıf yapsaydı iyi olacağını düşündüm.
BAKANIN EN SEVDİĞİ GÖÇ FİLMİ NEYMİŞ
SABAH gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ, bakana sordu:
“Bugüne kadar sizi en çok etkileyen göç filmi hangisiydi?”
Naim Süleymanoğlu’nun hayatını anlatan “Naim” filmiymiş.
“Hanımla birlikte ağlaya ağlaya seyrettik” dedi.
KARARSIZIM
BU FESTİVALİ KÜLTÜR BAKANLIĞI DÜZENLESEYDİ
DİZİ film meraklıları için “Homeland” dizisinin ayrı bir yeri vardır. O nedenle ne zaman içişleri kelimesini görsek aklımıza “homeland security” yani iç güvenlik kavramı gelir.
Dün basın toplantısını izlerken içimde bir ses hep şunu söylüyordu:
“Acaba bu festivali, göçü bir iç güvenlik meselesi olarak gören bakanlık değil de Kültür Bakanlığı düzenleseydi daha şık olmaz mıydı?”
Toplantıda bunu bakana sordum.
Kültür Bakanlığı ile birlikte hazırlamışlar. Açılışta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da bulunacakmış.
Kapanışa ise Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılacakmış. Benden sonra söz alan NTV televizyonundan Gülay Afşar, İçişleri Bakanı’nın bunca iş içinde böyle kültürel bir meseleye zaman ayırmasının çok güzel bir şey olduğunu söyledi.
Bu yaklaşım da bana makul göründü. Kararsız kaldım yani...
BAŞKAN
ÖYLE BİR İSİM BULUNMUŞ Kİ BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU
BENİM için basın toplantısının en büyük sürprizi jüri onursal başkanlığını ünlü aktör F. Murray Abraham’ın yapacağının açıklanması oldu.
Kendisi de Suriye asıllı Süryani bir göçmen olan Abraham’a bu teklifi götürmeyi kim düşündüyse içten tebrik ediyorum.
Abraham’ın videodan yayınlanan konuşması da çok iyiydi.
Özellikle kendisini bir Osmanlı göçmeni olarak sunması etkileyiciydi.
Tabii insan onu görünce aklına “Amadeus” filmindeki Salieri rolü geliyor. Öylesine etkileyici oynamıştı ki, aklımızdan çıkmıyor. Son günlerde fena halde takıldığım “Good Wife” filmindeki rakip avukat rolünde de onu çok sevdim.
ÖTEKİ JÜRİ ÜYELERİ KİM
TABİİ çok merak ettiğim şu soruyu da sordum: “Öteki jüri üyeleri kim?”
Aldığım cevap şu oldu:
COVID-19 nedeniyle jüri üyelerini kesinleştirmede zorluk yaşanıyor.
Ancak dünyaca ünlü, hatta Oscar’lı çok önemli kişilerle temasa geçildi ve büyük ölçüde netleşti.
Biraz heyecanı ve ilgiyi korumak için jüri 10 gün içinde açıklanacak.
İYİ FİKİR
BİR SEMPATİK FİKİR DE PATLAMIŞ MISIR VİDEOSU
FESTİVALİN en büyük özelliklerinden biri de bütün dünyada sınırsız erişime açık yapılacak olması.
Bu amaçla hazırlanan web platformunda, atölye çalışmaları, yan etkinlikler de olacak.
Mesela filmleri seyrederken yenilecek patlamış mısırın nasıl yapılacağını gösteren videolar bile konacakmış.
Bunun gibi birçok başka yaratıcı fikir de geliştirilmiş.
Bunlar festivali gözümde daha da modern ve sempatik hale getirdi.
TEKNİK KONU 1
BASIN TOPLANTISINA KRAVATLI MI GİTMELİ
COVID-19 hayatımızı köklü biçimde değiştiriyor.
Görünen o ki bundan böyle bir süre basın toplantıları görüntülü olacak. Şimdiden bazı durumlara hazırlıklı olmalısınız.
Karşınızda bir bakan var. Takım elbise giymiş, kravat takmış.
Sizse evdesiniz. Muhtemelen tıraş da olmamışsınız. Üstünüzde bir tişört.
Ve kafanızda şu soru: Acaba evde kameranın karşısına siz de takım elbise-kravatla mı oturmalısınız...
TEKNİK KONU 2
GÖRÜNTÜLÜ BASIN TOPLANTISINDA EN DERİN ŞÜPHE: YOKSA GERÇEKTEN...
GÖRÜNTÜLÜ görüşmelerin benim açımdan en sıkıcı tarafı şu:
Ekrandaki görüntüm çok kötü....
Acaba...
Merceklerde mi bir sorun var?
Oturma mesafesini mi iyi ayarlayamıyorum...
Işık mı kötü...
Yoksaaa... En kötü şüphe: Acaba ben gerçekten böyle miyim?
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş