Paylaş
Ne de anlattığı kişinin...
***
Olayı anlatan MHP kökenli eski bir siyasetçi...
Anlattığı kişiyi ise şimdilerde itirafçı olarak sık sık ekranlarda görüyoruz.
Uzun yıllar Fetullah Gülen’in çok yakınında olmuş.
***
İşte o Gülen’e çok yakın kişi, epey bir süre önce MHP kökenli eski bakana gelip aynen şunu anlatıyor:
“Gülen Pensilvanya’daydı. O sıralar sık sık çok hasta olduğunu duyuyorduk. Düşündüm ki, Hoca ölecek ve o sırada yakınında kim varsa, halifeliğini o alıp götürecek...”
***
Bunun üzerine kalkıp Pensilvanya’ya gidiyor.
Her gün Gülen’in yanında...
Gece yarısı namazlarını bile birlikte kılıyorlar.
Ancak bir şey dikkatini çekiyor.
Yine anlatanın ağzından dinliyoruz:
“Her gün yanındayım. Ama Hoca benimle hiç ilgilenmiyor. Yüzüme dahi bakmıyor.”
***
Bundan dolayı çok alınıyor ve bir gece baş başa iken Hoca’ya bu duygusunu söylüyor.
***
Ne mi oluyor? Eski mürit, yeni itirafçının ağzından dinliyoruz:
“Hoca bir anda ayağa fırladı ve şöminenin kenarındaki demiri kapıp bana doğru sallamaya başladı. Aynı anda haykırıyordu. ‘Seni buraya düşmanlarım gönderdi. Sen beni öldürmek için buraya gönderildin. Sen casussun...”
İçeriden gelen bu haykırışlar üzerine, dışarıdaki müritler odaya giriyor ve bu arkadaşı Hoca’nın elinden alıyorlar.
***
Adamı alıp çıkarıyorlar ve ertesi gün “Buradan ayrılsan iyi olur” diyorlar.
***
Fetullah Gülen’in şömine demirinden kurtulan o adamı önceki hafta CNN’de seyrettim.
Her şeyi anlattı ama bu konuya hiç değinmedi.
Yani Hoca’nın yerine geçemeyeceğini anladığı için itirafçılığa geçtiğini söylemedi.
***
Televizyondaki haline bakarsanız, dersiniz ki hataları görüp ayrılmış bir ahlak abidesi konuşuyor...
***
Belli ki onu bu faziletle şömine demiri tanıştırmış.
KABATAŞ İFTİRASINDAN BETER İFTİRAYA FOTOĞRAFLA CEVAP
BAZI arkadaşlarım dünkü fotoğrafı gerçekten sakalım için mi yoksa ne kadar fit olduğumu ispat etmek için mi koyduğumu sordular.
İşin aslını anlatayım.
***
Geçen pazartesi akşamı Kuşadası’nda bir yemekte Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile birlikteydik. Ona “Topuklu Efe” diyorlar.
Eh bizde de annemiz ve babamız itibariyle biraz “Akhisar zeybekliği” var.
Karşılıklı zeybek oynadık.
***
Sağ olsun bazı Hürriyetçiler dedikodu çıkarmışlar.
Güya ben elimi yere vurmak için diz çöktüğümde yerden kalkamamışım.
Buyurun...
***
Bu iftira Bodrum’da Aydın Bey’e kadar gitmiş.
Kabataş iftirası bunun yanında basit bir dedikodu kalır.
***
Tabii ne yaptım...
Önce o fotoğrafımı koyup ne kadar fit olduğumu gösterdim.
Sonra da zeybek oynarken çekilen videonun ham videosunu herkese gösterdim.
İnternet’teki arkadaşlardan sayfama bu videoyu koymalarını da isteyeceğim.
***
Hürriyet Kabataşçılarının mumu yatsıya bile kalmadan, ikindide sönecek.
SEVGİLİ ALPAY, ‘BAĞDAT’I HİÇ Mİ DİNLEMEDİN
ALPAY dünkü Kelebek’te, eski şarkıların çok güzel olduğunu söylüyor ve diyor ki:
“Şimdi en kestane müzikler ortada dolaşıyor. Hatta onlara şarkı demeye bile bin şahit ister.”
***
İnsaf Alpay...
Bu yıl Ayla Çelik’in “Bağdat”ını hiç mi dinlemedin...
“Eylül’de gel” kadar güzel bir şarkı değil mi o yani...
Eypio ve Burak King’in “Günah Benim”i dinlemediysen bir dinle lütfen...
Ritmiyle, sözleriyle, hiphop’a getirdiği yorumla harika bir şarkı...
Yani bugünü karalama tripleri biraz yaşlı işi kalıyor...
Sen ki façana, mostrana çok dikkat edersin.
Kelebek’teki fotoğraflar da iyiydi.
***
Diyeceğim biraz Andy Williams gibi ol...
Bak o “MTV” devrimini yakaladı ve yepyeni bir kariyer yolu açtı kendine.
***
Sizler de Spotify devrimini yakalayıp aynı şeyi yapabilirsiniz.
KAPAK RESMİNİ SEVDİM, İSMİNİ SEVDİM, MÜZİĞİNİ DE SEVDİM
TÜRK popunda bu haftanın şarkısı Çisil Egeli’nin “Bırak Acıları Ardında” adlı parçası.
Tam “2016 Ege Yazı” listeme uygun.
Parçadaki trompet partisyonları, güzel bir sonbahar vaat ediyor.
Şarkının kapak resmi de çok hoşuma gitti.
Her şeyin muhafazakâr griliğe boyandığı bir sonbahara renk getiriyor.
BU HAFTANIN İYİLERİ
- MIDNIGHT TO MONACO: “One Way Ticket”
- JOSEPH: “White Flag”
- MUZİCA: “Drive”
- INGRID MICHAELSON: “Whole Lot of Heart”
- ELLIE GOULDING: “Still Falling For You”
Paylaş