Paylaş
Öfkeliyiz birbirimize karşı...
Evet... Her konuda birbirimizin yakasına yapışıyoruz...
Elimizden gelse gırtlaklayacağız birbirimizi...
* * *
Öyleyse nedir son bir aydır şu tanık olduğumuz şey...
Bütün araştırmalar şunu gösteriyor:
Halkın en az yüzde 65’i, Suriye politikasına karşı... Yanlış buluyor bu politikayı...
Ama Türk F-16’ları bir Rus uçağını düşürüyor...
Ne görüyoruz, Türk halkı devletinin yanında, arkasında...
* * *
Halkın yüzde 50.5’i bu hükümete oy vermemiş...
Ama ne görüyoruz...
Halkın büyük bölümü, PKK’ya karşı verdiği mücadelede devletinin yanında, arkasında...
Nedir öyleyse bu...
Nedir bu halkı devletinin arkasında kenetleyen...
Hadi bana dönek dediniz, kıvırdı dediniz...
Ya bu koskoca halk...
Neden duruyor devletinin arkasında...
* * *
Bak kardeşim ben sana söyleyeyim bunun ne olduğunu...
“Milli refleks”tir bunun adı...
Üstüne basa basa söylüyorum...
“Milli reflekstir...”
Yani Türkiye’ye, bu vatana, bu anavatana ait olma duygusu ve DAYANIŞMASIDIR...
Yani ümmet refleksi değildir.....
Bak sana şunu da söyleyeyim...
Nasıl Arap âlemi, Başika’daki birliğimize karşı tam anlamıyla bir “Arap tavrı” ortaya koyduysa...
Bütün bu kutuplaşmaya, parçalanmaya karşı bizi bir araya getiren de bu ülkeye ait olma duygusudur...
* * *
Yaz bir tarafa bunu...
İçine düştüğümüz bu yalnızlık, bu terk edilmişlik içinde...
Yakın bir zamanda bu milli dayanışma duygusuna çok çok daha fazla ihtiyacımız olacak...
Yani birbirimize....
Bu kutsal vatanın bütün fertlerine...
Onu bunu bilmem ama iyi bildiğim bir şey var
ODTÜ olayında şu haklı, bu haklı demem...
Çünkü bilirim ki olay, namaz kılınacak yer bulamama meselesi değildir...
O kampus alanında 2 bin kişilik bir cami, 12 mescit vardır... Yani basketbol sahasında namaz kılmayı bana kolay kolay anlatamazsın...
İyice siyasallaşmış İslam’ın nerede neler yapabileceğini epeyce görmüş geçirmiş bir insanım.
Ama her namaz kılana, her sakallıya IŞİD muamelesi yapılmasını da anlamam...
İyice siyasallaşmış solcunun neler yapabileceğini de bilirim...
Geçmişte görüşünü beğenmediği insanları nasıl o salonlardan kovduklarına da tanık oldum.
O yüzden ODTÜ işine balıklama dalanlara, hemen saf tutup ahkâm kesenlere tavsiyem şudur...
Aman ha...
Dikkat edin... Sokmayın devletin gücünü hoyratça oraya...
Kaşımayın o yarayı, çok kanar yoksa...
Mesele namaz kılamadığını söyleyenlerse, her namaz vakti bir otobüs, o dolmazsa bir minibüs koyarsın...
İki dakikada götürür en yakın mescide...
Niyet iyiyse, siyasi İslam veya solcu şovu değilse, çözüm çok kolay...
Üstelik üniversitenin başında arkadaşım Ahmet Acar gibi demokrat, inançlara ve görüşlere saygılı bir rektör var...
Yeter ki siyaset ve önyargılar çeksinler ellerini ve gölgelerini bu güzide üniversiteden...
O insanlar içeride kaldıkça bizler de mahpus kalıyoruz
DÜN Akif Beki’nin köşesinde okuyunca uyandım.
Doğu Perinçek ve Aydınlık dergisi, Süleyman Şah Türbesi ile ilgili MİT ve Dışişleri konuşmalarını yayınlamak suçuyla yargılandıkları davada beraat etmişler.
Gerekçe de bunların daha önce alenileşmiş olması...
Peki o zaman Can Dündar ve Erdem Gül niye hâlâ içeride...
Niye Silivri’de yapılan hataların aynısı burada da tekrarlanıyor...
Bakın Türkiye’yi, ülkesini seven bütün herkese sesleniyorum.
Şu lafımı da bir kenara yazın.
Bu insanların içeride kaldıkları her gün, Türkiye’nin IŞİD’e yardım ettiği tezinin dışarıda daha da yayılmasına ve o inancın yerleşmesine yol açıyor...
Risk alıp diyeceğim ki akil insanlar göreve
BİLİYORUM, “akil insan” kavramını çok çabuk harcadık...
Her türlü riski alarak şunu söyleyeceğim:
“Akil insanlara, her zamankinden daha çok ihtiyacımız var...”
Sadece iktidarın değil...
Muhalefetin de ihtiyacı var...
Nasıl bir akil insan...
Önce tarifinden başlayayım...
İktidar hırsı kalmamış...
Siyasetin ikbal yollarının hepsinden geçmiş...
Parti başkanlığı, bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı gibi siyasetin zirvelerinde dolaşmış...
Kazanma duygusunun bütün hazlarını, tatminlerini yaşamış...
Görmüş geçirmiş, gördüklerinden geçirdiklerinden gerekli dersleri çıkarmış insanlardan söz ediyorum.
* * *
Kim mi mesela...
Mesela Deniz Baykal...
Son zamanlarda konuşmalarına, demeçlerine bakıyorum...
Öfkelerinden, ihtiraslarından tamamıyla azade bir insan profili çıkıyor karşıma...
Gerektiğinde Başbakan Davutoğlu ile de, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de rahatlıkla karşı karşıya oturabilecek yeni bir sima...
Çok saygı duyduğum Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, CHP’nin de bu akilliğe ihtiyacı var.
* * *
Mesela Bülent Arınç...
İnancın bütün temiz yollarını yaşamış, yaşamaya devam eden, vicdanını hiçbir zaman siyasete yem etmemiş...
Gerektiğinde kenara çekilmeyi bilmiş...
Ama nehrin kenarında oturup “Oh olsun” demeden, vicdanının sesini dile getirmeye devam etmiş bir siyasetçi...
AKP’de hâlâ ona ve vicdanına çok ihtiyaç var diye düşünüyorum.
Mesela eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül...
Yalnız kalmış Türkiye’nin, uluslararası planda onun kalabalıklığına ihtiyacı var.
* * *
Siyasette gençleşme güzeldir...
Ama ihtiraslarını duvara asmış akil bir yaş da güzeldir...
Paylaş