Siyamlı ikizler

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Yeni Türkiye'yi anlayamayan, hiçbir zaman da anlayamayacak olanlara küçük bazı fotoğraflar. Dün İstanbul'da Avrasya Maratonu koşuluyor.

Arkadaşlarımızın tahminine göre 100 bine yakın insan bu koşuya katılıyor.

* * *

Öğle saatlerinde, Dolmabahçe Sarayı önünde biraz dolaşıyorum.

Maratonu tamamlayan insanlara bakıyorum. Sanki bütün Türkiye orada.

Her yaştan insan var. Toplumun her kesiminden insanı görüyorsunuz.

Kadınlar ve genç kızlar fotoğrafın içinde.

Şortlu kızlar da var, türbanla, mantoyla koşanlar da.

Ortaköy istikametinden akın akın gelen insanlara bakıyorum.

Bu fotoğraf içinde insanı rahatsız eden en küçük bir nokta yok.

Yarışı Erbakan ve Tayyip Erdoğan başlatmış. Ne fark eder?

Bugün o, yarın bir başka belediye başkanı. Önemli olan, Refah Partisi'nin de bu olaya sahip çıkması.

Bu tablonun sosyolojik yorumu açık.

Herkes kendi hayat tarzına sahip çıkıyor. Yani, dünyanın en kuvvetli ideolojisi olan hayat tarzına.

Kimi sweet-shirtle koşuyor, kimi türbanlı, eldivenli, mantolu.

Bu tabloyu okumak için çok zeki olmak, siyaset ve sosyoloji biliminin derin teorilerini bilmek gerekmiyor.

Gerekli olan tek şey, iyi niyet.

Toplumun büyük kısmı da bunu okuyor. Çünkü onların iyi niyeti var.

* * *

Ya okuyamayanlar?

Aslında onların birbirinden fazla farkı yok.

Bir kısmı kendine güya İslami bir bakış açısı bulmuş. İslami dediği de, İran ve Arap ortaçağının köhne gözlükleri.

Karşı kutupta da, laikliğin 1789 versiyonuna takılıp kalmış, jakobenliği Castro komünizmi gibi, yaşayan dünyadan koparıp karanlık odalara tıkmaya çalışan bir zihniyet.

Durmadan kavga ediyorlar.

* * *

Dün aynı İstanbul'dan bir başka köşe. Abdi İpekçi Salonu.

Dünyayı kasıp kavuran bir İngiliz kız topluluğu. Kendilerine özgü ahlakları, müzikleri, davranış biçimleri ile müzik pazarını ele geçirmiş bir kadın çetesi.

Spice Girls...

Bu global müzik grubu, Avrupa'daki tek Pepsi konserini İstanbul'da veriyor.

Rakamlar acayip. Tam 700 bin kişi konsere girebilmek için Pepsi kapağı toplamış.

İki günde 25 bin kişi konseri izleyecek. Pepsi, öteki ülkelerde kapak toplayan binlerce genci bu konsere getiriyor.

Avrupa'nın genç müzik kalbi dün gece İstanbul'da atıyor.

Sabah spor, akşam müzik.

21'inci Yüzyıl hayat tarzına damgasını tuğra gibi basacak iki insani faaliyet alanı.

Aynı gün ikisi de İstanbul'da on binleri bir araya getiriyor.

İkisine katılanlar için de en küçük zorlama söz konusu değil. İnsanlar kendiliğinden geliyorlar. Kendi özgür tercihleri ile katılıyorlar.

* * *

Toplumun en büyük bölümü, bu özgür tercihin ne olduğunu biliyor.

Ya anlamayanlar?

Yine o aynı kafalar. Kendilerini birbirinin zıddı sanan o Siyamlı ikizler...

Sokağa çıkmayan, çıkamayan, savaşın bittiğini bilmediği için 40 yıl Pasifik ormanlarında saklanan o Japon askerleri.

21'inci Yüzyıl'a giren bu genç ve dinamik Türkiye'de hâlâ temsili düşmana karşı savaşan, hayatın hiçbir keyfinden nasibini alamamış o biçare Manisa tarzanları.

Biz, ‘‘Refah Partisi'ne hukukun gereği ne ise onu yapın, siyasi yargılama yapmayın’’ diyoruz.

Onlar lafı bilmem neresinden anlıyor. Daha doğrusu, öyle anlamak işlerine geliyor.

Çünkü savaşın bittiğini öğrenmekten korkuyorlar.

Çünkü Siyamlı ikizlerin amacı aynı. Çünkü onlar, birbirlerinin üzerinde simbiosis hayatı sürdüren canlılar gibiler.

Biri olmadan, öteki varlığını sürdüremiyor. Görünüşte birbirlerinin düşmanılar, ama gerçekte birbirlerinin en büyük müttefikiler.

Her ikisinin de silahı aynı: Düşünce terörü.

Ama Allah'tan ki derin Türkiye, bu barışık toplum, Avrasya maratonuna çıktı ve Siyamlı ikizleri kendi kaderleriyle baş başa bırakıp, 21'inci Yüzyıl'a doğru koşuyor.

Yazarın Tüm Yazıları