Paylaş
PRESS Bey kimdir? Her pazar Hürriyet'in ekinde zevkle izlediğim Latif Demirci'nin Press Bey adlı gazeteci, medyacı tipi kimdir?
Basın kartındaki o elleri göğüs hizasında kavuşturulmuş fotoğrafına bakarsanız mesela ben olabilirim.
Ama o afilli fotoğrafın mucidi Hasan Cemal olduğuna göre o da olabilir.
Eşi Media Hanım'la ilişkisine bakarsanız, Press Bey, Serdar Turgut'tan başka biri değildir.
* * *
Aynı evde başka deliller de var.
Mesela her karede görülen ve biliçli şekilde tersinden yazılan Margaux Chateau şarap...
Eğer kimlik tespitinde bunu dikkate alırsanız, Serdar veya ben olabilirim.
Tabii Chateau Margaux'nun fiyatını dikkate alırsanız, galiba o kişi bana yakın.
Çünkü Serdar'a o kadar para vermiyorum.
Odada bir başka delil daha var.
Masanın yan tarafında duran Stuart Little bebeği.
Benim Stuart Little merakım bilindiğine göre, o evde oturan kişinin de ben olmam gerekiyor.
Tabii bir CNN Türk takımı var.
Mesela Sedat Ergin, Fikret Bila ve İsmet Berkan'dan oluşan CNN Türk masası ekibi.
Onlar Press Bey'in Ankara çetesi.
Bir de ortada dolaşan köpek. Acaba o da Bekir Coşkun'un Pako'su mu?
Bu kadroya zaman zaman Emin Çölaşan'ın, Hıncal Uluç'un girdiğini de görüyorum.
* * *
Press Bey galiba çoğumuzdan oluşan bir terkip.
Her birimizin bazı yanlarını sarakaya alan bir zamane kahramanı.
Kimimizin lüks meraklarını, kimimizin mekánlarını, kimimizin takıntılarını, kimimizin duruşunu, kimimizin kasılmalarını, kimimizin arogansını, kimimizin küçük yanlarını ayna gibi yüzümüze tutuyor.
Press Bey biraz hepimiziz ama, bir kısmımız da hiç yok.
Kimler mi?
Renksiz olanlarımız.
Katı, kaskatı olanlarımız.
Gustosu, hayat keyfi olmayanlarımız.
Bağnazlarımız.
Ve kötü olanlarımız.
Evet onlar Press Bey kimliğinin altında kendine yer bulamayan gazeteciler, medyacılar.
Latif'in dikkati daha çok bu sektörün yeni kimliği üzerinde.
Yani bir anlamda o, Babıali'nin değil, İkitelli'nin kahramanı.
Onlara sempatiyle bakıyor, ama aynı zamanda inanılmaz bir şekilde eleştiriyor, tiye alıyor.
Onların küçük yanlarıyla, küçük menfaat çatışmaları ve kıskançlıklarıyla uğraşıyor.
Ama bütün bunlar, insanı insan yapan zaaflar değil midir?
* * *
Latif, Press Bey'i çizmeyi çok istedi.
Başta bana çok ilginç gibi görünmemişti.
Ama o kadar istekliydi ki, ‘‘Bir görelim’’ dedim.
Sonunda hepimizin ilgiyle beklediği bir tip çıktı ortaya.
Her hafta orada kimler var diye bakıyoruz.
Latif ilginç bir insan.
Çizgisinde inanılmaz bir ayrıntı mahareti var.
Evinden çok çıkmadığı, etrafta pek gezmediği halde, herkesin hayatındaki en küçük ayrıntılar bile onun çizgisine giriyor.
Masaların üzerindeki bardaklar, tabaklar, kül tablaları, kalemlikler, duvardaki posterler, çiçekler ve aklınıza gelebilecek bütün ayrıntılar basit birer objeymiş gibi karelere yerleştiriliyor.
* * *
Bir de gözler...
Latif hepimizin en zayıf yanı olan gözleri inanılmaz bir beceriyle çiziyor.
Aslında en önemli ayrıntı orada.
Ve o gözlere baktığım zaman, gerçekten kendimizi görüyorum.
Daha doğrusu bu dünyaya nasıl baktığımızı.
Bu mesleğin küçük cemaatinin özeti, Latif'in çizdiği gözlerde ortaya çıkıyor.
O gözler bana çok önemli bir gerçeğin delili gibi geliyor.
Sonunda biz gazeteciler, bu toplumun bütün özelliklerini taşıyan küçük bir cemaatiz.
Gözler böyle diyor.
Paylaş