Polis o gece eve girebilseydi bu patlamalar önlenebilirdi

17 Mart Perşembe günü, Brüksel’de bir mezarlıkta küçük bir grup toplanmıştı.

İbrahim Abdeslam adlı Fas asıllı bir Belçika vatandaşının cenazesi gömülüyordu.
O gün civardaki çok az kişi, gömülen bu kişinin Paris saldırısında üzerindeki bombayı patlatarak ölenlerden biri olduğunu fark etmişti.
Cenazesi 18 hafta bekletildikten sonra yakınlarına teslim edilmiş ve o gün gömülüyordu.

MEZARLIKTAKİ 20 KİŞİDEN BİRİ POLİSİN DİKKATİNİ ÇEKİYOR

Aynı anda töreni çok yakından izleyen başkaları vardır. Belçika polisi de oraya gelenlerin kimliklerini tek tek çıkarmaktadır.
Aslında polis orada gömülen kişiyle değil, onun kardeşiyle ilgilidir.
Çünkü gömülen kişinin kardeşi, IŞİD’in Paris katliamından beri aranan en kilit isim olan Salah Abdeslam’dır.
Polis mezar başında 20 kimlik tespit etmiştir.
Bunlardan biri polisin dikkatini çeker.
Gömülen kişinin kuzenidir.
Ellerinde öyle bir ipucu vardır ki, mezar başındaki kuzen, onları oraya götürebilecektir.

TERÖRİSTİN BİR HAFTA ÖNCEKİ YAPTIĞI 2’NCİ HATA

Salah Abdeslam, Paris saldırısından sonra hem Fransız hem Belçika polisinin aradığı kişidir.
Üstelik polis bunu gurur meselesi de yapmıştır. Çünkü olaydan önce ve sonra iki defa araç denetimine takılmış, ancak ikisinde de atlamış ve onu serbest bırakmıştı.
Abdeslam ile ilgili ellerinde tek iz vardır.
Paris katliamı sırasında, stadyum önündeyken bir ara paniğe kapılmış ve bir teröristin asla yapmaması gereken şeyi yapmıştı.
Telefonunu aktive etmiş, Belçika’da bulunan arkadaşlarını arayıp gelip kendisini almalarını istemiştir.
Böylece polis o numarayı tespit etmiştir.
Ancak katliamdan sonra farkına vardığı için bir işe yaramamıştır.
Farkına vardıkları zaman ise o telefon aktif olmaktan çıkarılmış ve sinyal alınması imkânsız hale gelmiştir.
Tekrar bir ize ulaşmak ise 17 hafta alacaktır.

POLİS GECE EVİ BASMAK İSTİYOR AMA SÜRPRİZ BİR ENGEL ÇIKIYOR

Ancak ta o sırada Abdeslam ikinci büyük hatayı yapıyor.
17 hafta boyunca izini kaybettiren terörist, kullandığı telefonu tekrar aktif hale getiriyor.
Polis aradığı sinyali bulmuştur. Sinyal, Abdeslam’ın çocukluğundan beri yaşadığı Molenbeek kasabasından gelmektedir.
Gerekli hazırlık ve tespiti yaptıktan sonra o gece şüphelenilen mekânı basmaya hazırdır. Hatta o gün ve gece boyunca her şeyi yukarıdan görebilmek için bir drone bile kullanmıştır.
Ancak o an karşılarına hiç beklemedikleri bir engel çıkar.
Belçika Parlamentosu bir süre önce kanun çıkararak, polisin geceleri evlere ve mekânlara baskın yapmasını yasaklamıştır.
Mecburen sabahı beklerler. Ancak sabah eve girdiklerinde aranan terörist evde yoktur.
Parmak izleri, kullandığı eşyalar oradadır, ama kendisi gitmiştir.
Drone işe yaramamış, Abdeslam kaçmıştır.

İKİNCİ EVDE POLİSİ YANILTAN İSTİHBARAT

Ellerinde bir başka apartmanın adresi daha vardır. Ancak istihbaratın yaptığı değerlendirmeye göre o apartman dairesi daha önce boşaltılmıştır.
İstihbaratı bu değerlendirmeye götüren bilgi ise şudur: Evde su, elektrik ve havagazı bağlantısı yoktur.
Yine de gidip orada bir araştırma yapmaya karar verdiklerinde büyük bir sürprizle karşılaşırlar.
Boş sandıkları apartman dairesinden kendilerine ateş açılır. Polis karşılık verir ve içerideki kişi öldürülür.
35 yaşında Muhammed El Kaid adlı Cezayir asıllı bir teröristtir. Bu olay da Belçika polisinin istihbarat zaafını bir kere daha ortaya koyar.
Evin içi mühimmat doludur. Ayrıca evin her tarafında Abdeslam’ın parmak izleri vardır.
Aranan terörist ikinci defa kaçmıştır.

PATLAMALARA 5 GÜN KALA MEZARLIKTA BAŞLAYAN TAKİP

17 Mart Perşembe günü polis Brüksel’de mezarlıktan ayrılan kuzeni takip etmeye başladığı zaman, mezarlıkta o tören yapılırken, zaman da geriye saymaya başlamıştır.
Salı günü Belçika’yı darmadağın eden patlamalara sadece 5 gün kalmıştır.
Polis o kişiyi takibe alır. Ancak gün bitmiş gece başlamıştır.
Kanun gereği yine sabah beklenir ve cuma sabahı polis binaya girer.
O sırada biri arka kapıdan çıkmaya çalışır.
Ayağına ateş edilerek yaralanır ve ele geçirilir.
Yaralanan kişi, Fransa ve Belçika polisinin 18 haftadır aradığı Salah Abdeslam’dır...
Paris katliamlarına fiilen katılan bir kişi canlı olarak ele geçirilmiştir.
Üstelik Abdeslam anında konuşmaya başlamıştır.
Asıl görevinin Parc de Prince Stadyumu’nun önünde olduğunu, ancak paniğe kapılıp içeri giremediğini, oradan arkadaşlarını aradığını tek tek anlatır.

SALI GÜNÜ CEVABI HENÜZ VERİLEMEYEN SORULAR

Paris katliamının ve Brüksel’deki Molenbeek halkasının en kritik ismi yakalanmıştır.
Ancak artık çok geçtir.
Polis, geçen cuma günü, 1 numaralı teröristi yakaladığı sırada, salı sabahı Belçika ve dünyayı yeniden dehşete düşürecek saldırıya kadar önünde sadece 4 gün olduğunu bilmemektedir.
Peki ama, aynı hatayı iki defa yapan bir teröristin ele geçirilmesi neden bu kadar uzun sürmüştür?
Daha önce yakalanıp konuşturulabilseydi belki de Avrupa’nın başına bela olan IŞİD’in Molenbeek üssüne daha önce girilecek ve bu katliam önlenebilecekti.
Ya da Abdeslam’ın konuşmasından endişe eden IŞİD Molenbeek hücresi, planladığı katliamı öne almıştı.
Önce Paris katliamı, sonra salı sabahı Brüksel patlamaları, Avrupa’da istihbaratın açıklarını bir kere daha bütün açıklığıyla ortaya koyuyordu.

* * *

NOT: Yazıda geçen bilgileri açık kaynaklardan aldım. Özellikle New York Times’ın patlamaların olduğu 22 Mart günkü sayısında çok ilginç bilgiler vardı.