Photoshop maço erkeği bozar mı

DERGİNİN kapağındaki fotoğrafa bakıyorum.

İncecik bir adam... Slim fit...

Yüzü ince mi ince...

Uzun bir ceket veya kısa bir palto giymiş...

Kesim, vücuda iyice oturan, belde daha da incelen yeni erkek kesimi...

Ceketin önünü açmış, karşımda yeni erkeğin yeni silueti duruyor.

* * *

Hani bir yıl önce, “Erkek bedeninin incelmeye başladığını” ilan etmiştim ya...

Hem de dünyanın en başarılı gay dergisi “Tetu”nun bir sayısındaki fotoğraflara bakarak bunu ilan etmiştim.

Javier Bardem bile buna uymuş.

Gördüğüm son fotoğraflarından birinde, denizde Penelope Cruz’a sarılmış vaziyetteydi.

Vallahi gövdesi, irikıyım biraz sallapati bir gövdeydi.

Derginin kapağındaki adam ise stretch.. slim fit ötesi bir şey...

Besbelli...

İyi bir photoshop’tan geçmiş.

* * *

Daha ona alışmaya çalışırken, ikinci şok yine bu ayki bir başka derginin kapağından geldi.

Denzel Washington...

O da acayip bir takım elbise içinde.

Pembe bir gömlek ve kravat...

Adamı 24 saat önce iki arkadaşımla New York’ta, Central Park’ta yürürken gördüm.

Bisikletle yanımızdan geçti...

İyi de parktaki adamla, derginin kapağındaki adam aynı kişiler olabilir mi...

O da iyi bir photoshop’çunun tezgâhından geçmiş.

İkisi de filinta gibi...

Buradan ilan ediyorum.

Erkeğin photoshop çağı açıldı. Narsizm, aynalardan dergi kapaklarına sıçradı...

Tabii şöyle bir durum da aklımı kurcalamıyor değil. Bu adamlar yatağa da photoshop’lu giremeyeceklerine göre...

Acaba orada durum kadın açısından daha mı iyidir?

Yoksa daha mı kötü...

Neyse bu onun mahremine girer.

Gelin ben bundan istifade size üç günlük New York kaçışımda gözlediğim trendleri anlatayım. Biraz ülkenin bu karabasan atmosferinden çıkarsınız belki.

TRENDLER 2

Bir pop sosyoloğun abur cubur gözlemleri

KİTAP: EKONOMİ KİTAPLARI PARANIN ÖLÜMÜNÜ İLAN EDİYOR

- Barnes and Nobles kitap dükkânlarının ekonomi bölümlerindeki yeni çıkan kitapların neredeyse yarısı kâğıt ve metal paranın ölümüyle ilgili. Evet yüzyıllardır kullandığımız para can çekişiyor. Parasız hayat nasıl bir şey olacak bilmiyorum. Ama kuruşun ölmesinden memnunum.

Hiç olmazsa X-Ray’lerden geçerken cebimizi boşaltmak zorunda kalmayacağız.

- İYİ HABER Artık yankesici teröründen kurtulacağız.

* * *

PARA ÖLÜYOR, YANKESİCİLİK KENDİ RÖNESANSINI AÇIYOR

- MUTLULUK KISADIR Evet iyi haberin yanında bir de kötü haberim var.

Geçen pazartesi günkü Wall Street Journal gazetesinde bir ilan. Kimlik hırsızlığı artıyormuş.

ABD’de sadece bu yıl dijital kimlik hırsızlığı ile çalınan paranın miktarı milyarlarca doları bulmuş.

Mesela dünyanın en iyi korunan kasası nedir?

Herhalde Amerikan Federal Rezervi’dir değil mi?

Ha haaa ha...

Federal Rezerv başkanının bile dijital kimliği çalınıp,onun hesabından harcama yapılmış...

* * *

HAYVAN: CADILAR BAYRAMINDA EV HAYVANLARINA DA ELBİSE

- Amerika’da kedi-köpek sahipleri arasında yeni bir trend başlamış.

Aileler, Hallowen, yani cadılar bayramı için çocuklarına elbise alırken, hayvanlarına da almaya başlamışlar.

En çok tutulan elbiseler Batman ve Superman’den esinlenerek yapılan Batdog ve Superdog elbiseleriymiş.

Fiyatları 20 ile 40 dolar arasında değişiyormuş.

Şimdi diyeceksiniz ki, üç-beş marjinalin eksantrikliği ne zamandan beri trend oluyor.

Sıkı durun...

- 370 MİLYON Evet yanlış okumadınız.

Bu yıl bir günlük cadılar bayramı için hayvan elbisesine yapılan toplam harcama 370 milyon doları bulmuş.

Buyrun Türk ekonomisindeki bazı çok önemli kalemlerle karşılaştırın.

* * *

VİTRİNLER: ÜRÜNLERİN TEKELİNDEN KURTULUYOR

- Walter Benjamin, “20’nci yüzyılın en büyük keşfi vitrinlerdir” diyordu.

Geçen pazartesi akşamı Oray Eğin’le Soho’da dolaşırken, marka yönetimi bakımından çok önemli bir değişikliği gözledik.

Bir mahalledeki dükkânların neredeyse hepsi “Marc by Marc Jacobs” dükkânı haline gelmiş.

Marc Jacobs çok ünlü bir tasarımcı.

Artık sadece elbise tasarımlamaktan, birçok ürünü kendi ismi altında yeniden tarif etmeye yönelmiş. Bu eğilim vitrinlerde müthiş bir değişikliğe yol açıyor.

Ürün vitrindeki tekelini kaptırıyor. Vitrinin yarısı ürüne ayrılmışsa, öteki yarısı ya bir sosyal sorumluluk konusuna veya modern sanata ayrılmış.

Soho, bir açık hava modern sanat müzesine dönüşmüş.

Bence harika bir şey...

* * *

YAŞLILAR, GARAJ ÇOCUKLARINA MEYDAN OKUMAYA BAŞLADI

- Discovery dergisinin son sayısının kapak konusu şöyle:

“Gençliğin ölümü...”

1990’lı yıllar ve 21’inci yüzyılın ilk 10 yılı “garaj çocuklarının 20 yılıydı”.

Yirmi yıl boyunca çılgın bir gençlik ideolojisi, yaşlıları şirket yönetimlerinden, etkili mevkilerden kovdu.

Görünen o ki, yaşlı kuşaklar müthiş bir geri dönüşe hazırlanıyor.

Dergi buna, “Fifty sades of grey” romanından esinlenerek “Grey tsunami” adını takmış.

Nasıl oluyor da yaşlı kuşak böyle bir “comeback” yapabiliyor?

- Sağlıklı ve aktif yaşam süresi uzuyor.

- Yaşlılar, gençlere ait teknolojilere, sanıldığından daha hızla hâkim olmaya başladı.

- “Aktif emeklilik” kavramı, 55 yaş üzeri birçok insanı yaratıcı uğraşlara yöneltti.

- En son ve en önemlisi, 1980’lerin ilk nesil “garaj çocukları” 40’lı yaşlarının ortalarına geldiler.

Ve onlar orta kuşakta da hâlâ garaj ruhuna ihanet etmediler.

* * *

SAĞLIK: BİR DE HİNDİSTAN

- Coconut maymunun elinden insanın beynine geçti.

Amerika hindistancevizi suyu içiyor.

Kimine göre Madonna sayesinde.

Ben de içtim.

Pek tadı yok ama, insanın kafasına düşmesinden midesine girmesi biraz daha iyi...

* * *

ULAŞIM: BİSİKLETİN KARŞI KONULAMAZ YÜKSELİŞİ

- Bir de bisiklet yükseliyor...

Hem de öyle böyle değil...

Oray Eğin bile Columbia’daki derslerine bisikletle gidiyor.

Acayip kilo vermiş ve ona çok yakışmış...

Haberiniz olsun müthiş bir medya sosyoloğu yetişiyor.

* * *

KADIN MODASI: BLUZUN DÖNÜŞÜ NEYİN HABERCİSİ

- Paris moda haftasının ilk özeti:

Kadında bluz yükseliyor.

Kadınsılık biraz törpüleniyor, hatta erkeksi bir siluet gözleniyor.

Ama Versace yine kadın....

Dior henüz Galliano’nun bıraktığı harikulade boşluğu dolduramadı.