Paylaş
Tam günüyle 16 Ocak 1998 günü Washington’daki Pentagon City Mall adlı alışveriş merkezinde, bütün dünyayı sarsacak bir olay yaşandı...
O gün orayı basan FBI ajanları, genç bir kızı alıp bir otel odasına götürdü.
*
Genç kız 11 saat boyunca o otel odasında FBI ajanları tarafından sorgulandı.
Ajanlar çok önemli bir siyasetçinin adını vererek, onunla ilişkisini sordular.
Önce ajanların söylediği şeyleri inkâr etti.
Ancak önüne 20 saatlik gizlice kaydedilmiş bir konuşması konunca olayın rengi değişti...
Kaydedilen konuşma o genç kızla, birlikte aynı evde kaldığı arkadaşı arasında geçiyordu...
Konuşmayı kendi üzerine gizli mikrofon yerleştiren ev arkadaşı kaydetmişti...
Konuşmada çok önemli bir siyasetçinin adı geçiyordu.
Otel odasında FBI ajanlarına o ilişkiyi yalanlayan kız, ev arkadaşına ise yaşadıklarını açıkça anlatıyordu.
Evet o siyasetçi ile cinsel ilişkisi olmuştu ve oda arkadaşı da “Çık bunu anlat” diyordu.
Oda arkadaşı FBI’la işbirliği yapmış ve üzerine gizli mikrofon konmasını kabul etmişti.
Bu konuşmayı önüne koyan FBI ajanları kıza iki yol gösteriyordu:
“Ya bizimle işbirliği yap, her şeyi anlat.
Ya da 27 yıl hapis cezasını göze al.”
*
Genç kız otel odasında geçen o 11 saatin sonunda konuşmaya karar verdi.
Ve böylece dünya siyaset tarihinin bütün dünyayı sarsan en büyük seks skandalı patladı...
Otel odasındaki genç kızın adı Monica Lewinsky’di... Beyaz Saray’da stajyer olarak ücretsiz çalışan bir görevliydi.
Cinsel ilişkide bulunduğu kişi ise ABD Başkanı Bill Clinton’dı...
*
Olay üç dört gün sonra patladı...
Clinton önce “Ben Monica Lewinsky adlı kadınla cinsel ilişkide bulunmadım” diyerek kesin dille yalanladı.
Ama FBI’ın elinde çok güçlü bir delil vardı...
Beyaz Saray’da oral seks yaptıkları sırada giydiği elbisenin üzerinde sperm örnekleri bulunuyordu.
Lewinsky’nin oda arkadaşı o elbiseyi saklamış ve FBI’a vermişti...
*
Böylece Amerikan başkanı hakkında, onu görevden azledilmesine (Impeachement) kadar götürecek bir soruşturma süreci başladı.
İşte o olayı anlatan bir dizi 7 Eylül Salı günü gösterime giriyor.
Bir FX yapımı...
Daha önce “O. J. Simpson” ve “Versace’nin öldürülüşü” olaylarında izlediğimiz bu serinin üçüncü dizisi olarak gösterilecek...
Böylece, kapalı kapılar ardında geçen bu tarihi skandalı bu defa açık ortamda seyirci olarak izleyeceğiz...
21 YAŞINDAKİ HATANIN TAMİRİ KAÇ YIL SÜRER? ÖMÜR BOYU MU?
MONICA Lewinsky, Başkan Clinton’la ilk cinsel ilişkiye 15 Kasım 1995 günü Beyaz Saray’ın çalışma odasında girmişti.
Onu izleyen dönemde 12 defa daha ilişkileri olmuştu.
*
Lewinsky 26 yıl boyunca bu olayın gölgesinde yaşadı.
Ülkenin en ünlü komedyenleri, standup’çıları onunla dalga geçti.
129 hip hop şarkısında bu olaydan söz edildi.
Birçok belgesel yapıldı.
Gittiği yerlerde sözlü saldırıya uğradı.
Hakkında sayısız yazı yayınlandı.
*
Lewinsky adli tıp psikoloğu olmak istiyordu, hiçbir zaman olamadı.
Kaderi yaptığı bir TED konuşması ile değişmeye başladı.
Sonra Vanity Fair’e verdiği bir mülakat olumlu bir hava yarattı.
Kamusal amaçlı projelerde çalışmaya başladı.
*
Ve şimdi kamuoyunun karşısına önümüzdeki salı günü başlayacak dizinin yapımcısı olarak çıkıyor.
Geçen hafta bu dizi için New York’taki Four Seasons Oteli restoranında verilen davette çok önemli kişiler vardı.
Mesela 1999’da bu olaydan sonra Hillary Clinton’la ilk mülakatı yapan ünlü gazeteci Tina Brown...
Yazar Gay Talese...
*
Monica Lewinsky bugün 48 yaşında...
21 yaşında işlenen bir hatanın tamiri 27 yıl almıştı...
ACABA OVAL OFİS’TEKİ HANGİ AYRINTILARI İZLEYEBİLECEĞİZ
BU sadece bir skandal değil...
Aynı zamanda ABD başkanlık sistemini... Kurumlarını... Kurumların işleyişini... Başkanların yetki ve sorumluluklarını...
Medyayı... Muhalefeti...
Ve demokratik ülkelerde kamuoyunu da anlatan bir olay...
Bu soruşturmayı yürüten savcı Starr raporunda cinsel ilişkileri bütün ayrıntıları ile anlatmıştı...
Biz bütün bunları hangi ayrıntılarıyla seyredeceğiz çok merak ediyorum.
Çünkü olayın bütün kahramanları hâlâ hayatta...
Onların özel hayatları ile ilgili hangi noktaya kadar hukuki hakları var bilemiyoruz...
Mesela Hillary Clinton’ın tepkisi ne olacak?
Lewinski yapımcı olarak nereye kadar izin verecek...
Bunu kendini aklayacak bir intikam saati olarak mı görecek.
Salıdan itibaren göreceğiz.
İLGİLENENLERE ÇOK İYİ BİR DERLEME
NOT: Skandalın üzerinden uzun yıllar geçti. Bazılarınız bilmeyebilir. Bilenler unutmuş olabilir. Dün Hürriyet web sitesinde bu dizi ve Lewinsky skandalı ile ilgili mükemmel bir derleme vardı. İlgilenenlere Sevin Turan’ın derlemesini tavsiye ederim.
26 EYLÜL’DEN SONRA ALMANYA’YI BU İKİ BLUCİNLİDEN BİRİ YÖNETECEK
ALMANYA’da sokakta çekilen bu fotoğrafın ortasında yürüyen iki kişiye dikkatle bakın...
Soldaki Olaf Scholz...
Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin başkan adayı...
Daha önce Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yapmış...
Öteki Armin Laschet.
Hıristiyan Demokrat Birliği’nin Başkanı.
Gazetecilikten gelme bir siyasetçi..
Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Başbakanı...
*
Şimdi sokaktaki fotoğrafa dönelim...
Bir kere ikisi sokakta yan yana yürüyebiliyor...
İkisinin de arkasında ne konvoy, ne koruma ordusu var.
İkisinin de üzerinde blucin pantolon görünüyor...
İkisinin de hiç öyle etkileyici bir görünümü, hali yok...
*
Oysa bu iki erkekten biri 26 Eylül’de yapılacak seçimden sonra Almanya’nın yeni şansölyesi olacak.
Dünyanın en başarılı devlet yöneticisi olarak iz bırakan Merkel’den sonra onlardan biri oturacak sandalyesine...
İktidara aday iki parti de şansölye koltuğu için öyle karizmatik, etkileyici, büyüleyici, efsunlayıcı, alıp götürücü aday çıkarmamış...
Neden?
*
Eee bir devletin kurumları sağlamsa...
Adliyesi, polisi, güvenlik güçleri, maliyesi kurumsal yapı kazanmışsa...
Sağlam bir anayasası varsa...
Herkes o anayasaya uyum sağlama konusunda mutabıksa...
Karizmaya ne hacet arkadaş...
TÜRK SİYASETİNDE BLUCİN VE RİCKY MARTİN RÜZGÂRI
İKİ Alman siyasetçinin fotoğrafına bakarken 1990’lı yıllara döndüm.
Bir ara Türk siyasetinde bir “blucin rüzgârı” esmişti. Deniz Baykal, yanılmıyorsam benimle yaptığı bir sohbette “Mesut Bey’le çekeriz blucinleri, çıkarız meydanlara” demiş ve bu sözü epey konuşulmuştu.
Hatta ikisinin blucinli karikatürleri çizilmişti.
Bu arada Deniz Baykal’ın bir de Ricky Martin kurultayı vardı.
Tony Blair tarzının Avrupa sosyal demokrasisini etkilediği yıllardı ve Baykal bir kurultayda dinamik adımlarla bir merdivenden inerek sahneye gelmişti.
Ona da o günlerde Ricky Martin şovu denmişti... Sonra blucin hayatımızdan çıktı...
Mavi renk olarak geriye rahmetli Bülent Ecevit’in mavi gömleği kaldı... Blucin ise Almanya’nın karizma yoksunu yeni liderlerine kaldı.
BORİS MANCOV SİZE DE O KASABI HATIRLATIYOR MU
CEM Yılmaz 27 Temmuz günü Instagram’da “Ali Baba ve Yedi Cüceler” filminde canlandırdığı Boris Mancov tipinin fotoğrafını paylaştı.
Çok başarılı bir karakterdi...
Filmi seyrettiğimde pek fark etmemiştim ama bu fotoğrafı görünce nedense bir anda gözümün önüne “Gangs of New York” filminde Daniel Day Lewis’in canlandırdığı “Kasap Bill” karakteri geldi.
O da çok güçlü bir karakterdi. O karakter bir komedi kişiliği haline dönüşünce tabii ki çok eğlenceli oluyor.
Boris Mancov’u özledim.
Bugünlerde yeniden seyredeceğim...
Rus oligarklar pek eğlenceli olmuyor.
Ama Cem’in çizdiği Bulgar oligark acayip eğlenceliydi...
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Nagehan Keleş
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş