Onlar alçaldıkça biz yükseleceğiz

Artık başka sesleri duyamıyorsunuz.

***

Benim gibi yapın, çıkın, uzaklaşın ülkemizi baştan sona kapkara bir çorak ülkeye çeviren bu gürültüden...

Dünyayla ilgilenin...

Umut verici şeyler göreceksiniz...

***

Mesela, Başkan Obama’nın eşi Michelle Obama’nın Hillary Clinton için yaptığı olağanüstü kampanyayı izleyin.

Sahici, içten, mütevazı bir kadının, kendini adam yerine koyan bir müesses nizamı içinde nasıl bir
yıldız gibi parladığını göreceksiniz.

***

Öyle bir samimiyet ki, bir cümle ile koskoca Demokrat Parti kongresini aldı götürdü.

Neydi o cümle biliyor musunuz...

Şuydu:

“Onlar alçaldıkça biz yükseklere çıkacağız...”

“Onlar” derken kastettiği tabii ki Donald Trump’ın kadın düşmanı, ilkel ve faşist popülizmiydi.

***

Michelle Obama gücünü nereden alıyor biliyor musunuz...

Siyasetçi olmayışından...

Amerikan seçimlerinin iki adayı da “plastikleşme” yarışına girdiğinde, onun siyaset dışı belagati, siyasetin en etkili aracı haline dönüşüyor.

***

Bana göre bu Amerikan başkanlık seçiminin bir numaralı kahramanı o...

Darısı bizim başımıza...

***

Siyasetin şehvetli belagati giderek hepimize yönelik ağır bir tecavüze dönüşürken, yani siyaset alçaldıkça bizi yukarılara çıkaracak bir şahsiyet...

Bir gün... İnşallah...

UÇAĞIN CAMININ ÇATLADIĞINI 10 BİN METREDE ÖĞRENİNCE BİR İNSAN NELER HİSSEDER VE NELER YAPAR

BUDAPEŞTE’ye zorunlu iniş yapan Fenerbahçe uçağında psikolojik bir tahlil:

- ÖĞRENME ANI: Önce bu haberi veren kabin görevlilerinin yüzüne bakıyorsunuz.

Yüzlerinde endişe yok ve rahatlarsa siz de rahatlıyorsunuz.

- ANONS ANI: Sonra anons yapan kaptanın ses tonuna bakıyorsunuz. Rahatsa siz de rahatlıyorsunuz.

- FİZİK BİLGİSİ ANI: Tabii bu arada kafanız, lise döneminden kalmış fizik formüllerine takılıyor.

Bu yükseklikte kaç bar basınç vardır? Cam kaç santimetredir? Uçak bu yükseklikteyken çatlak cam ne kadar dayanır?

- ALÇALMA ANI: Bu arada uçak alçalmaya başladığında biraz rahatlıyorsunuz.

Alçak irtifada tehlike daha az diye rahatlıyorsunuz.

- ŞAKA ANI: Kendinizi iyi hissetmeye başladığınızda şakalar da başlıyor. Her kafadan bir şaka geliyor.

- TEHLİKEYİ ANLADIĞINIZ AN: Uçak inip dışarı çıkınca...

Evet işte o anda durumun vahametinin farkına varıyorsunuz.

Onlarca itfaiye aracı, en az beş tane ambulans, 50’ye yakın kurtarma görevlisi...

- TELEFONLARA CEVAP ANI: Yakınlarınızdan gelen telefonlar ve endişeli sesler...

- SORGULAMA ANI: Ve kendi kendinize soruyorsunuz:

Cam çatlayınca, uçağın içindekiler mi, yoksa aşağıdakiler mi daha çok endişelenir?

Galiba aşağıdakiler.

BÖYLE BİR ANDA DEVLETİN BÜYÜKELÇİSİNİ GÖRMEK İNSANA ÇOK İYİ GELİYOR

FENERBAHÇE uçağının camının çatlamasından sonra her şey çok iyi gitti.

- Pilotlar sakindi.

- Kabin görevlileri çok sakindi ve çok genç olmalarına rağmen büyük bir serinkanlılık ve profesyonellikle işi sürdürdüler.

- Başkan sakindi, oyuncular sakindi...

Ama en güzeli aşağıdaydı.

Budapeşte’ye inip bir süre sonra ana salona alındığımızda, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Şakir Fakılı karşımızdaydı.

Arabasında giderken olayı öğrenmiş.

İnsanın böyle bir anda ülkesinin büyükelçisini görmesi harika bir duygu.

İnsan devletini yanında hissediyor.

Budapeşte’den ayrıldığımız ana kadar orada kalan büyükelçimize içten teşekkürler.

BÜYÜKELÇİNİN ANLATTIĞI HARİKA MACAR REKLAMI

- BÜYÜKELÇİ Fakılı, Macarların son zamanlarda ülkelerine turist çekmek için bütün dünyada yayınladığı reklamı anlatı. Reklam şöyle diyormuş:“Türkler geldi 150 yıl kaldı. Avusturyalılar geldi 200 yıl kaldı. Ruslar geldi 45 yıl kaldı. Siz istediğiniz kadar kalabilirsiniz...”İşte kendine güven budur.Tarihle gırgır geçebilmenin karşı konulamaz mizahı budur. Bravo Macaristan...

CAMI ÇATLAMIŞ UÇAK İNİŞ YAPARKEN İNSANIN AKLINA SEKS GELİR Mİ

UÇAK zorunlu iniş yaparken ben Sel Yayınları’ndan çıkan, David Le Breton’un “Bedene Veda” adlı kitabını okuyordum.

Tekerlekler yere değdiği sırada kitabın 186’ncı sayfasında, ünlü bilimkurgu yazarı A.C. Clarke’ın şu kehanetine takılmıştım:

“Bugün yaptığımız haliyle seks 70 yıla kadar yok olacaktır...”

Buyurun ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğum an önüme gelen cümleye bakın.

Bir altta ise Ballard’ın şu cümlesi vardı:

“Bence artık organik, beden bedene, ten tene cinsellik mümkün değil.”

Onun altında da Kroker’den altın vuruş:

“Haz sarayıyken işkence odasına dönüşmüş beden...”

O an, bu soruların beni, uçağın düşme ihtimalinden daha fazla endişelendirdiğini fark ettim. Allah’tan hemen arkasından şöyle bir hesap yaptım:

“Olur mu böyle şey canım... Cinsellik hiç ölür mü... En azından ben yaşarken olmaz böyle bir şey...”

Yaşama sevincim yerine gelmişti. Sevindim.

FENERBAHÇE UÇAĞININ ‘EN’LERİ

- En çok okuyan: Hasan Ali

- En çok müzik dinleyen: Emenike ve Fernandao

- En çok sosyal medyada olan: Stoch ve Neustadter

- En çok dinlenen: Mehmet Topal

- En çok şaka yapan: Ozan

- Antrenmana en erken gelen: Hasan Ali ve Fabiano