Paylaş
“Çamuriyetçi, HDPKK’cı, Amerikancı, İsrailci, emperyalist işbirlikçisi...”
Aynen böyle demişti...
*
Yazının çıktığı gün bir milletvekili aradı.
AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı’ydı...
O gün yazımı okuduktan sonra Türkan Hanım hakkında o sözleri söyleyen milletvekilini aramış ve bu sözleri tasvip etmediğini söylemiş.
Telefonda bana Türkan Hanım hakkında çok güzel şeyler söyledi.
“O mülakatı ben de okudum. Ben de sizin gibi düşünüyordum. Ülkesine, halkına derin sevgiyle bağlı büyük bir sanatçının ince duyarlılığını gördüm. Halkımız onu hem insanlığı hem de muhteşem oyunculuğu ile gönlüne yerleştirmiştir.”
*
Önce bunu telefonda öylesine söylenmiş nezaket sözleri sandım.
Ama biraz sonra bu sözleri aynı cümlelerle Twitter hesabından da yayınladı.
Şimdi aradan bu kadar gün geçtikten sonra bunu yeniden niye yazıyorum?
İlk gün o kötü sözleri söyleyen milletvekilinin adını ve partisini açıklamamıştım.
Çünkü onun bireysel görüşleri olduğunu, partisini bağlamayacağını düşünmüştüm.
Çok haklıymışım...
*
Ama şimdi partinin yetkili bir ağzı bu güzel ve gönül alıcı sözleri söyleyince şimdi o milletvekilinin de partisini açıklayabilirim.
Partide herhangi bir temsil görevi bulunmayan AKP’li bir milletvekiliydi.
Oysa şimdi parti adına konuşma yetkisi olan bir yönetici konuşuyor.
*
O gün beni arayan ikinci kişi Türkan Şoray’dı..
Çok üzülmüştü o milletvekilinin sözlerine...
Ben de üzülmemesini söyledim ve Naci Bostancı’nın biraz önce bana söylediklerini aktardım.
Çok sevindi...
*
Zaman zaman, öteki mahallede de bazen Hülya Koçyiğit için benzer sözlerin söylendiğini görüyorum.
Türkan Hanım için düşündüklerimin aynısını Hülya Koçyiğit için de söyleyeceğim...
Bırakalım sanatçılar fikirlerini özgürce söylesinler...
Özetle Naci Bostancı’ya teşekkür ederim.
Hem Türkan Hanım’ın gönlünü aldı, hem de siyasette güzel bir geleneği başlattı.
44 YIL ÖNCE ÇEKİLEN BU KARE BİZE NE ANLATIYOR
BU fotoğrafı dün Tuğrul Eryılmaz’ın T24 sitesindeki köşesinde gördüm.
Tamamen unutmuşum...
1970’li yılların en parlak magazin dergisi sayılan Ses’te yayınlanmıştı.
*
Fotoğrafta kimler yok ki...
Hulusi Kentmen, Fatma Girik, Tarık Akan, Adile Naşit, Müjde Ar, Filiz Akın...
Ve sürpriz bir isim...
Türkan Şoray...
O gün ellerinde pankartlarla bir güçbirliği toplantısına katılmışlar.
1.500 sinema insanının katıldığı bir toplantıymış...
Konusu da sosyal, sendikal haklar, sansür ve örgütlenme hakkıymış...
*
Demek ki Yeşilçam’ın önde gelen kadınlarının ta o yıllardan beri gelen güçlü bir sosyal dayanışma yanı varmış.
Türkan Şoray’ın son mülakatındaki sözlerinin sağlam bir geçmişi varmış.
YÜZ FALI
SADİST PATRON VE KİBİRLİ BAŞKAN YÜZÜNÜ TERK ETMİŞ
BU fotoğrafı önceki gece CNN ekranından çektim.
Beyaz Saray’da bir basın toplantısı yapıp seçimlerde oy çalındığını, üçkâğıtçılık yapıldığını söyleyip hiç soru almadan ayrıldığı andı bu...
İki gün önce “Kazanmak kolay, kaybetmek zor” diyen popülist bir liderin kaybettiğini anladığı anın fotoğrafıydı yani..
- Gözler kabullenmişliğin ifadesi olarak kapanmış.
- Ağız ve dudaklar çaresizliğin ifadesi olarak hafifçe büzülmüş.
- Yüzün tamamına yalnız bırakılmışlık, ihanete uğramışlık çizgileri hâkim olmuş.
- Ama kesinlikle ‘Ben nerede hata yaptım’ dedirtecek tek çizgi yok...
- Kısaca ‘Çırak’ şovundan ve başkanlık döneminden alışık olduğumuz iki ifade yüzünü tamamen terk etmiş.
- Başarısız gördüğü çalışanlara “Kovuldun” derkenki sadist patron...
- Rakibi gördüğü siyasetçilere “Loser” (Kaybeden) derkenki kibirli başkan...
TİMUR SELÇUK
‘AYRILANLAR İÇİN’ POP KAFAMIZDA TÜRK PARANTEZİ AÇAN ŞARKIYDI
DÜN kaybettiğimiz Timur Selçuk’un bizden sonraki nesillere kalan şarkısı “Sen Nerdesin” ve bir de “İspanyol Meyhanesi”dir...
Ama benim için 1 numara hep “Ayrılanlar İçin” oldu...
Çünkü o sadece, ‘Türk müziğinin en romantik şarkılarından biri’ değildir.
Bir başka önemi daha vardır...
*
“Ayrılanlar İçin” 1964 yılında çıktı... O şarkının önemini anlamak için, 1964 yılına bir bakmak lazım.
O yıl...
- Beatles’ın “She Loves You” ve “I Wanna Hold Your Hand”i söylediği yıldı...
- Louis Armstrong’u o yıl “Hello Dolly” şarkısı ile tanımıştık.
- Animals kafamızı allak bullak eden “House Of the Rising Sun”ı çıkarmıştı...
- Bob Dylan “Times They Are A Changin”le ‘Bu ne ya’ dedirtmişti.
- Manfred Mann “Do Wah Diddy Diddy” ile ritim anlayışımızı başka bir yere çekmişti.
- Rolling Stones “Time is On My Side” ile yarım asır hayatımda kalacak bir dönemi açıyordu.
- Supremes, Marvin Gaye, Ronettes yaklaşmakta olan Motown dalgasını Türkiye’ye taşıyordu...
- Ve Righteous Brothers yıllar geçtikçe klasikleşecek “You’ve Lost That Lovin Feeling”i kafamıza çakmıştı.
İngiliz müzik devrimi dünyanın ve biz İzmirli çocukların aklını başından alıp götürmüştü.
*
İşte öyle bir yılda çıktı “Ayrılanlar İçin”... Ve birden hep birlikte söylemeye başladık. Timur Selçuk uzun saçları, modern görünüşü ve harika şarkısı ile 1964’te İngilizce düşünmeye, eğlenmeye başlayan pop kafamızda Türkçe parantezi açan sanatçıydı...
*
Biz onu Münir Nurettin Selçuk’un oğlu olarak değil, bizzat kendisi olduğu için çok sevdik. Bize aradığımız moderniteyi getiren genç adamdı.
Nur içinde yatsın...
EN GÜZEL FOTOĞRAFINI SINIF ARKADAŞIM ÇEKTİ
TİMUR Selçuk’un aklımda kalan fotoğrafı budur...
Aslında “Ayrılanlar İçin” şarkısından 11 yıl sonra Paris’te “Alexandre III Köprüsü”nde çekildi...
Çeken de Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksekokulu’ndan arkadaşım Ahmet Tangün’dü...
Paylaş