Oğlan bizim kız bizim tecavüz varsa size ne

- Ya kendi ağızlarından çıkan lafın hiçbir değeri yok...
- Ya o tarafta âlim de olsan, profesör de olsan seni ciddiye alan yok.
- Ya da ahlak anlayışı açısından gerçekten anlayamadığımız bir anlayış var o tarafta...

Ülkede 42 çocuğun ırzına geçilmiş...

Tam da o günlerde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapmış AKP’li profesör ile bir milletvekili canlı yayına çıkıp, güya anayasa muhabbeti yapıyorlar.

Ama şu ifadeye bakın: “Oğlan bizim kız bizim”.

Yasama da ondaymış, yürütme de onda, yargı da onda. Yani, demokrasinin temeli olan “kuvvetler ayrımı” dediğin şeyin üç kere ırzına geçilmiş.

Tam da aynı günlerde...

Ülkenin kadın sorunlarıyla ilgili bakanı çıkıp, 42 tecavüzle ilgili olarak “Canım bir kereden ne olur” anlamına gelecek laflar ediyor...

O öyle diyor da... Ortada bir değil, bir kerecik hiç değil...

Hatta iki, üç, beş kerecik de değil, on değil, otuz değil, 42 kerecik tecavüz var...

İyi öyleyse arkadaş...

Biz hiç karışmayalım.

Nasılsa oğlan da sizin kız da sizin... Ortada 3 siyasi, 42 ahlaki tecavüz varsa, varın siz halledin kendi oğlunuzun, kızınızın meselesini...

İsterseniz kırık kolu da yenin içinde saklamaya devam edin.

Ama benim tanıdığım, bu ülkenin bildiğim gerçek Müslüman’ı pek anlamaz sizin bu tuhaf “Bizim oğlan, bizim kız” hesabınızdan...


GÖRÜNENLERİ OKUYORMUŞUM AMA KALPLERİ OKUYAMAMIŞIM     


ÖNCE Ahmet Taşgetiren’e teşekkürler...

Hayrettin Karaman Hoca’yla arasındaki 2 farkı anlattığım yazıma kendisine yakışır bir nezaketle cevap vermiş.

- Demiştim ki, Ahmet Taşgetiren “millet”, Hayrettin Kahraman ise “ümmet” kavramını ön plana çıkarıyor.

Taşgetiren Hoca dünkü yazısında, beni şaşırtan bir tez ortaya atıyor: Özetle diyor ki:

“Biz hem ‘millet’ diyoruz, hem de ‘ümmet’ diyoruz.”

Şaşırdım. Çünkü bugüne kadar, gerek Hayrettin Karaman’ın, gerek İslamcı kesimin öteki münevverlerinin ağzından “millet” kelimesine böyle bir muhabbet hiç görmemiştim.

Daha geçen yıl en yetkili siyasilerinin ağızlarından “Milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık” cümlesini bile işitmiştik.

Taşgetiren Hoca, benim “Görüneni okuduğumu ama kalpleri okuyamadığımı” yazmış.

Bildiğim kadarıyla Ahmet Hoca, Fransız Devrimi’nin ortaya çıkardığı “ulus-devlet” kavramını pek sevmez.

Ama, gerek onun yeni millet-ümmet tezini, gerek Cumhurbaşkanı’nın geçen salı günü avukatlar önünde yaptığı konuşmanın kalbini okuduğumda, şu sonuca varıyorum.

Yakında “ulus-devlet” kavramını da göndere çektiklerini görürsek hiç şaşırmayalım. Yakup MURAT


KEMAL BEY BU LAF İÇİN SİZE KIZIYORSAK ÜZÜLMEYİN SEVİNİN
SAYIN Kılıçdaroğlu, o laf sizin ağzınıza yakışmadı.

AKP’li biri çıkıp, kadınlar için o lafın daha ağırını edebilir.

Allamesi, profesörü etse bile bir Allah’ın kulu çıkıp ona “Bu laf yakıştı mı” diye sormaz.

Hatta kadın bakanı bile çıkıp tecavüz olayı için “Canım bir kerecikten ne çıkar” derse bile ona ses çıkarmazlar.

Hatta kutlamak için önünde kuyruğa girerler.

Ama sizin ağzınızdan böyle bir laf çıkarsa, biz de, onlar da açar ağzını yumar gözünü.

Buna şaşırmayın.

Kızmayın, küsmeyin.

Çünkü bu nezaket sizden beklenir...

Onlardan beklenmez...


YAHUDİ ÇİFTİN NİKÂHINDA ŞAHİTLİK YAPARSA ERDOĞAN İÇİN ŞU DUA OKUNACAK
HABER ilk olarak 3 Nisan’da Daily Sabah Genel Yayın Yönetmeni Serdar Karagöz'ün Twitter hesabından duyuruldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika ziyareti sırasında öğrencilerle sohbet ederken açıklamış.

Son anda bir değişiklik olmazsa bir Yahudi çiftin nikâh töreninde şahitlik yapacakmış.

Olayın perde arkası şöyle. Geçen 10 Ocak günü Neve Şalom Sinagogu’nda, Selin Saporta ve Vedat Peranva isimli bir çiftin dini nikâhı vardı.

Dini törenin ardından sinagogda ilk kez resmi nikâh kıyıldı. Nikâhı da Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar kıydı. Bu yol açılınca, demek ki şimdi Cumhurbaşkanı da resmi nikâhta şahitlik yapacak.

İnşallah olur. İlk alkışlayan ben olacağım.

Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas, törende Cumhurbaşkanı için de özel bir dua okunacağını söyledi. Tahminimce bu dua, geçen yıl 26 Mart’ta Edirne Sinagogu’nun açılışında yapılan duanın aynısı olacak.

“Yüce devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı mübarek kılsın, korusun, yüceltsin, yardım etsin, büyütsün, yücelere taşısın. Ömrünce ve ömrümüzce şanını yükseltsin. Amin.”


YAZ SEZONUNU BU ŞARKI İLE AÇIYORUM
BU yıl denize ilk defa iki hafta önce Cancun’da girdim. Beş gündür de Bodrum’dayım.



Sezonu Meksika’da açtım, ama ilk yaz şarkısını Bodrum’da dinledim.

Güzel bir İtalyan şarkısı. Lorenzo Fragola’nın “Infinite Volte” adlı şarkısı.

Size de tavsiye ederim.

“Spotify DJ ERT Top 50” listemden dinleyebilirsiniz.