Paylaş
Her gün onunuz birden gelseniz de aynı şeyi söyleyeceğim.
Bir de şunu söyleyeceğim.
Geçen cumartesi günü Hürriyet’te Yalçın Bayer’in köşesinde çıkan çok önemli yazıyı okudunuz mu?
Okumadıysanız hatırlatayım.
* * *
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan Cumhurbaşkanlığı’na bir mektup yazarak şunu sormuş:
“Yeni anayasada Türk kelimesinin kaldırılması tartışıldığına göre, Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız ne olacak?”
Buraya kadar normal.
Neticede yazan Atatürkçü Düşünce Derneği...
Pozisyonları belli.
Ancak ilginç olanı, Cumhurbaşkanlığı resmi bir yazıyla bu mektuba cevap vermiş.
Yalçın Bayer işte bu mektubu köşesinde yayınladı.
Mektubun en can alıcı bölümü şu:
“Sizin de bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti, binlerce yıllık kadim Türk devlet geleneğinin mirasını devralmış, Cumhurbaşkanlığı forsunda ifadesini bulan Büyük Türk devletlerinin tarihi tecrübelerini bünyesinde mezcederek köklü bir medeniyetin üzerinde yükselmiştir.
Yeni anayasa çalışmalarının bu köklü tarihi miras çerçevesinde gelişeceği hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.”
* * *
Sizce içinde iki defa “Türk” kelimesi geçen bu cümleler ne anlama geliyor?
Yeni anayasada bu geleneği taşıyan kimliğin yer alması gerektiği değil mi?
Cumhurbaşkanı onun da ötesine geçip, kesin bir dille teminat ta veriyor:
“Yeni anayasanın bunu dikkate alacağı muhakkaktır” diyor.
Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’la konuşmadan böylesine kesin bir ifade kullanacağını tahmin etmiyorum.
Bu yazıyı, Cumhurbaşkanı Letonya seyahatine çıkmadan önce yazdım.
Tahmin ediyorum uçaktaki gazeteciler bu konuyu kendisine soracaklardır.
Bu sözlere yorumunu merakla bekliyorum.
* * *
İmralı’yı memnun etmek için anayasa yapmıyoruz.
Bütün Türkiye’nin benimseyeceği bir anayasa yapacaksak, bu seslere de kulak verilecek.
“Türk” kelimesi bazı insanlara hiçbir şey ifade etmeyebilir.
Ama bu ülkede başka bazı insanlara hâlâ bir şeyler ifade ediyor...
Aman dikkat barış anlaşması yarın bozulabilir
BARIŞ üzerinde titreyen herkesi uyarıyorum.
Yarın akşam barışın bozulması ihtimali var.
Başbakan geçen cuma akşamı Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerde neler verildiğini şöyle anlattı:
“Televizyonu yoktu. 12 kanallı bir televizyon verdik. Artık tuttuğu takımın maçlarını izleyebiliyor”.
Kesin bilmiyorum ama şöyle bir tahminde bulunuyorum.
Bu 12 kanallı bir televizyon olduğuna göre ya kablolu yayın ya da uydu anteni.
Bu durumda Lig TV’yi seyredebilmesi imkânı yok.
Yani tuttuğu takımın maçlarını olsa olsa TRT’den özet olarak izleyebiliyordur.
Ama asıl önemlisi yarın akşam.
Tuttuğu takım, yarın akşam Real Madrid maçına çıkıyor.
Bu maçı da D-Smart veriyor.
Bu durumda Öcalan en önemli maçı izleyemeyecek.
Eğer hükümet, İmralı barışının devamını gerçekten istiyorsa, yarın akşam için İmralı’ya D-Smart’ı bağlatmasında yarar var.
Benden uyarması.
Bir kadın hayatının erkeğini nasıl bulur
GEÇEN cuma akşamı, Caddebostan Kültür Merkezi’nde Nilgün Belgün’ün tek kişilik oyununu seyrettik.
Her zamanki gibi harika oynuyor.
Bu kadında müthiş bir kadınlık cazibesi var. Sahnede bütün seyirciyle müthiş bir ilişki kuruyor.
Oyun kendi hayatından hikâyelerden oluşuyor.
Bu arada hayatının erkeğini nasıl bulduğunu anlatıyor:
Onu yemeğe davet etmiş. Müthiş bir restorana götürmüş.
Masa örtüleri, mumlar, harika şarap.
Acayip güzel bir sohbet.
Sonra onu evine kahveye davet etmiş.
Evde de her tarafa mumlar yakmış. Çok pahalı bir konyak ikram etmiş.
Gecenin bir saatinden sonra, gitarını getirmiş ve “Bak senin için yazdığım şarkıyı söyleyeceğim” demiş.
Olağanüstü bir şarkıymış.
İşte o an Nilgün Belgün haykırmış:
“İşte benim hayatım boyunca aradığım erkek...”
Kim mi?
Duyduğunuz zaman çok, ama çok şaşıracaksınız.
Adını öğrenince dudaklarınız uçuklayabilir.
Ama ben söylemeyeceğim.
Gidip oyunu seyredin.
Hem çok eğleneceksiniz, hem de bu harika kadının hayatının erkeğinin kim olduğunu öğreneceksiniz.
Bu arada Caddebostan Kültür Merkezi’ne ilk defa gittim ve çok beğendim.
Hafta sonu okuduğum hoşuma giden şeyler
- KENAN DOĞULU Los Angeles’a gelen genç insanlara çok yardım ediyormuş.
Oradaki arkadaşları onun evine “Kenan Doğulu kadın sığınma evi” diyorlarmış.
Anladığım kadarıyla orada bir tür “Friends sitcom’u” yaratmışlar.
(Ayşe Arman’ın, Hürriyet Cumartesi’deki Fadik Sevin Atasoy mülakatından.)
- ÜMİT BOYNER “Silah bırakmak önemli bir başlangıç noktası. Ama bir o kadar da demokratik hukuk devleti için gerekli reformlara sahip çıkalım.” (Radikal gazetesinde Jale Özgentürk’e verdiği mülakat.)
- FATİH TERİM Galatasaray’ın üç futbolcusu, Riera, Dany ve Burak’ın hocaları Fatih Terim için söylediği güzel sözler.
Özellikle Riera’nın “Soyunma odasında muhteşem bir karizmaya sahip ve kusursuz bir liderlik yürütüyor” sözleri.
Paylaş