Paylaş
Yılmaz Erdoğan’ın “Organize İşler” filminin çekildiği, harika Romanların yaşadığı, Yenidoğan mahallesinin bitişiğidir burası.
***
Bundan 69 yıl önce, arka sol tarafımda, 5 ev ötede doğdum...
***
İlk ve son kuzumu bu evde besledim.
Bir Kurban Bayramı uyandığımda kuzunun o evin avlusunda kesildiğini gördüm.
***
Evimden ilk defa o sabah kaçtım.
Üzerimdeki külot ve fanila ile ağlayarak koşarken beni bulan polisler, hemen sağımdaki, şimdi yıkılmış karakola götürüp bu mahallede yatıştırdılar.
***
Annem beni ve kız kardeşlerimi, küçük bir leğende ayakta tutarak bu evde yıkadı.
***
Bu evde ilkokula başladım.
İlkokul öğretmenim Hatice Birkan’ı bu evdeyken tanıdım...
Hiç unutmadım.
***
Bu evde sünnet oldum.
Tuncay Abim, beni hayat boyunca gezgin ruhlu bir maceracı yapacak “İki Çocuğun Devriâlemi” kitabının 12 cildini bu evde hediye etti bana.
***
Amerikalı askerlerin oturduğu evlerin çöp tenekelerinde bulduğum, Marvel ve DC Comics kitaplarını bu evde okumaya başladım.
***
Fedakâr anneciğim, geceleri biz uyuduktan sonra, babamın matbaadan getirdiği yapıştırma, zarf, kutu işlerini bu evde yaparak aile bütçemizi denkleştirdi.
***
Erdoğan, Erhan, Ferit, Küçük Ertuğrul...
Hayatım boyunca kopamadığım arkadaşlarımı bu evde tanıdım.
Büyük hayallerimizin ilk futbol takımı Küçük Kartalspor’u bu mahallede kurduk.
***
Babam, akşamları rakısını bu evde yudumladı.
İlk kalamarımı bu evde yedim.
***
Tommiks almak için, annemin masanın altına koyduğu
25 kuruşu bu evde çaldım.
Dürüst ve vicdanlı insan olmanın ilk derslerini bu evde aldım.
***
Bazı sonbahar geceleri fuarın yalnız yeşilliğinde kaybolabilmek için pijamalarımla bu evin penceresinden kaçtım.
Dönüşte bu evin kapısında yakalandım.
***
İlkokul arkadaşım Benal’e bu evde âşık oldum.
Aşkın, nasıl kahredici bir tutkuya dönüşebileceğini, mahallenin, sevgilisine bir türlü kavuşamamış, elinde gramofon ve üç-beş Müzeyyen Senar taş plağı ile yaz kış uzun paltosuyla dolaşan saçı sakalına karışmış “Âşık”ının, bu mahalledeki hallerine hüzünlene hüzünlene öğrendim.
***
Arkadaş kaybetmeyi, yanı başımızdaki evde, daha 10 yaşında nefritten ölen arkadaşımdan, bu evde öğrendim.
Kaybedilen dostlukların arkasından ilk defa bu evde ağladım.
***
Paskalyalarda soğan kabuğuna sarılıp kırmızılaştırılmış yumurtaları Rum komşularımıza götürmenin keyfini ve güzelliğini bu evde yaşadım.
***
Bakkaldan aldığım buzu, elimi kesen iplerle, tahtadan yapılmış buzdolabımıza bu evde taşıdım.
Elimdeki tencere ile Amerikan yardımı karneli süttozunu, Çocuk Hastanesi’nden almaya bu evden gittim.
***
Geçen cumartesi günü o mahalleden gittim, kuzenimizin eşi Aslan’ın cenazesini kaldırmaya...
Başka cenazeler de gördüm o mahallede... Başka doğumlar da...
***
Mahallem artık tamamen değişti...
O tek katlı, iki katlı evlerin yerini apartmanlar aldı.
***
Kahramanlar iyi insanların yaşadığı mahalleydi.
Kimsenin kimseye “Sen kimsin” sorusunu sormadığı...
Kimsenin kimseye büyüklük taslamadığı...
Kimsenin kendini küçük hissetmediği...
Kibirleri alınmış, kendilerine yoksul ama dimdik gururların bahşedildiği...
Abilerin Mükremin Abi kadar gırgır ve sevecen...
Ablaların Fahriye Abla kadar güzel olduğu mahallemizdi bizim orası...
***
Bir bayram daha geldi...
Ve ben, ülkemizin, hasetlikle, gammazlamalarla, gaddarlıkla, vicdansızlıkla kirlenmemiş mahallelerini çok özlüyorum....
***
Kahramanlar Mahallesi’nin, aramızdan ayrılmış, aramıza katılmış 1423. sokak sakinleri adına bayramınızı kutluyorum.
MAHALLEMİN BAYRAM ŞARKILARI
- BARRY MANILOW: “Can’t Smile Without You”
- LESLEY GORE: “You Don’t Own Me” (Suicide Squad filminde de kullanıldı)
- PAUL ANKA: “Puppy Love”
- BRIAN HYLAND: “Sealed With A Kiss”
- PETER AND GORDON: “A World Without Love”
- SYLVIE VARTAN: “La Plus belle Pour Aller Danser”
Paylaş