Meğer hepsi askerpervermiş

Bu sayede neler öğreniyor, ne gizli kalmış duyguları keşfediyorum bir bilseniz...

* * *

Mesela dün, Akşam gazetesi yazarı Murat Kelkitlioğlu’nun köşesinde, karşı mahalle psikolojisinin çok güzel özelliklerinden birini yakaladım.

* * *

Geçen 30 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki davette çok ilginç bir şey yaşanmış.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar göreve yeni başladığı için bütün gazeteciler, tabii ki çoğunlukla da iktidar yanlısı medyanın gazetecileri, ona “Hayırlı olsun” demek için kuyruğa girmişler.

* * *

Şimdi küçük bir test...

Bilin bakalım kuyruktakilerden “en istekli olanı” kimmiş...

Tahmininiz doğru...

Rahmetli Hasan Karakaya...

* * *

Kelkitlioğlu’nun yalancısıyım, Hulusi Paşa da “o kadar gazeteci arasında en samimi sohbeti onunla yapmış...”

* * *

Nehrin kenarından hayretle seyrediyorum.

Meğer bu arkadaşların hepsinin içinde birer asker, ruhlarında rütbeli bir paşa yatıyormuş.

Dertleri, asker değil, onlar tarafından adam yerine konmamakmış.

* * *

Demek ki neymiş...

İnsan Genelkurmay Başkanı ile sohbet edince hemen “darbeci” olmuyormuş...

* * *

Sanmayın ki eleştirmek için yazıyorum...

Tam aksine normali budur demek istiyorum. Gazeteci, herkesle konuşur, samimi sohbet yapabilir...

* * *

Hatta Genelkurmay nezdinde “en ziyade ilgiye mazhar gazeteci” bile olabilir...

Hepimiz insanız...

Ve insana ait hiçbir şey beni şaşırtmaz...

Zeki Müren hayranları bunu sakın kaçırmayın

YARIN akşam Zorlu Center’da güzel bir anma konseri var.

Türk Eğitim Vakfı ile Mehmetçik Vakfı 20 yıl önce kaybettiğimiz Zeki Müren için bir anma konseri düzenliyor.

Geliri bu iki vakfa gidecek.

Ne büyük ve zarif insanmış Zeki Müren...

Yıllarca Türk Eğitim Vakfı’na bağış yapmış ama bunu hep gizli tutmuş.

Geçen yıl vakfın bağışçı ve kurucuları için verdiği bir mevlit ilanında öğrendik bu zarafetini.

Bu konser onun bu güzel yanını da anlatacak bize...

Kaçırılmayacak bir anma konseri olacak...

‘Beyaz Filistinlilerin’ İsrail’e ters köşe golü

YER İsrail’in 280 bin nüfuslu Hayfa şehri

Küçük bir bar...

Adı “Kabaret”...

İçeride kızlı-erkekli genç bir grup...

İçki içiyorlar, sigara serbest...

Hepsi Filistinli gençler...

Hem kendi mahallelerinin Müslüman muhafazakârına, hem İsrail’in Yahudi muhafazakârına nanik yapıyorlar.

Kendilerini “Seküler, feminist ve gay dostu” olarak tarif ediyorlar.

Önceki gün hikâyelerini New York Times’ta okudum...

Diyeceğim, Filistinli gençler, sadece canlı bomba olan, bıçakla insanlara saldıran ve eylem yapan insanlardan oluşmuyor.

Bir İsrail şehrinin göbeğinde, hem İslam’ın, hem Yahudiliğin, hem Filistinliliğin, hem İsrailliliğin tutucu, statükocu yapısına ters köşeden vuran farklı bir moral intifada da var...

Yapay zekâlı bir robot asistanım olursa adını ne koyacağım

FACEBOOK’un kurucusu Mark Zuckerberg 2016’da yapacağı en önemli işi açıkladı.

Şirketin yüksek teknoloji laboratuvarında, kendisine hizmet edecek yapay zekâlı bir robot asistan yapacakmış.

Silikon Vadisi’nin yeni entelektüel sporu bu.

Yapay zekâlı robotlar yapıp onlara isim veriliyor.Apple’ınkinin adı Simi, Google Alphabet’inki “Google Now”, Microsoft’unki “Cortona”.

Zuckerberg henüz kendi robotuna bir isim vermemiş.

Benim bir gün böyle bir robot asistanım olursa adını “Cemşit” koyacağım...

Neden mi...

Çok sıcak geldi de ondan...

Fahriye Evcen ve Burak Özçivit Hepsiburada müşterisi midir

ROBERT de Niro ile Anne Hathaway’in oynadığı “Stajyer” filmini çok sevdim.

Film, e-alışveriş sitesi kuran genç bir kadın patronla, onun yanına stajyer olarak giren yaşlı bir adamın hikâyesini anlatıyor.

Filmin bir sahnesinde ilginç bir ayrıntı dikkatimi çekti.

Şirkette çalışan çocuklardan biri, heyecanla geliyor ve “Bu gün Jay Z ile Beyonce’nin evine teslimat yapacağım” diyor...

Demek ki ortak şöhretli insanlar da e-alışveriş yapıyorlarmış...

Türkiye’nin en büyük alışveriş sitesi olan Hepsiburada’daki arkadaşlara sordum.

Türkiye’de de e-alışveriş yapan birçok ünlü varmış.

Fahriye Evcen ve Burak Özçivit’in Viyana’da başına gelenleri okuyunca, filmdeki bu sahne aklıma geldi.

Şöhretli bir insan için alışveriş merkezlerine gitmek o kadar kolay değil...

O nedenle e-alışverişin bu kadar hızla hayatımıza girmesi şaşılacak bir şey değil.

Bill Gates’in 2015’te okuduğu en iyi kitap

BILL Gates’in “Gatesnotes” diye bir blogu var.

Zaman zaman bakıyorum. “2015’te okuduğum en iyi kitaplar” diye bir bölüm yapmış. Orada bir kitap dikkatimi çekti.

Randall Munroe’nin “Thing Explainer” adlı kitabı. Yazarın daha önce “What if” adlı kitabını biliyordum.

Okuyunca hemen bunu da ısmarladım.

Yazarı bir NASA uzmanı. “Eğer bir şeyi anlamamışsanız, onu basit şekilde anlatamazsınız” diyormuş.

New York Times’ta Gates’in blogu hakkında bir yazı okudum. Kitap tanıtım bölümü çok etkiliymiş. Kitap satışını arttırıyormuş.

Yirmiyedi

DÜN yazdığım “Muhtemel Aşk” şarkısını söyleyen Birol Namoğlu aradı.

Şarkının hikâyesini anlattı.

Gripin grubu her yıl Los Angeles’a turneye gidermiş.

Orada “Yirmiyedi” adlı bir Türk grubuyla tanışmışlar.

Grubun adı, ölen müzisyen ve sanatçılardan geliyormuş. “Muhtemel Aşk” onların bestesiymiş.

Hepinize ve harika dayanışma duygunuza helal olsun...