Paylaş
Artık dolarla değil, Türk Lirası ile yazacağım.
Türkiye Cumhuriyeti vicdansızlık tarihinin miladı olan “ilk kumpası” size “Türk Lirası” ile ve mümkün olan en basit dille anlatacağım.
Herkes okusun ve anlasın diye...
Yazı biraz uzun ama yakın dönem tarihimizin ilk kumpasının perde arkası bu.
Bakın o gün neler olmuş... Ve bu kumpası kuranlar bugün nerelere gelmişler.
İşte bir dönemin ibret vesikası...
1-) ALMANYA'DA BİR NOEL TATİLİNE RASTLAYAN SATIŞ
Doğan Yayın Holding, 2006 yılı sonunda, sahibi olduğu Doğan TV’nin hisselerinin yüzde 25’ini 375 milyon Euro (yaklaşık 500 milyon dolar) bedel karşılığında Almanya’nın ünlü medya şirketi Axel Springer’e sattı.
Satış işlemi konusunda 26 Aralık 2006 günü anlaşmaya varıldı.
İmzalanan sözleşmeye göre, satış işleminin tamamlanması için alıcı firmanın parayı transfer etmesi, satıcı firmanın da para hesabına girdiği an hisse senetlerini karşı tarafa devretmesi gerekiyordu.
Ancak o gün, yani 26 Aralık günü Noel tatili nedeniyle bankalar kapalı olduğundan Türkiye’ye para transferi yapılamadı.
Alman şirketinin para transferi ancak yılbaşı tatilinden hemen sonra 2 Ocak 2007 tarihinde, yani tam 8 gün sonra mümkün oldu.
Bu satıştan doğan vergi yükümlülüğü 30 milyon Türk Lirası civarındaydı. Vergi ödemeleri üçer aylık dilimler içinde yapılıyor. İşlem aralık ayı sonunda sonuçlansaydı verginin 2007’nin ilk üç ayı içinde yatırılması gerekecekti. Ama satış 2 Ocak 2007’de gerçekleşince, ödeme ikinci çeyreğe sarktı, mayıs ayında yapıldı.
MALİYE’DEKİ TETİKÇİ HÜCRE UYANDIRILIYOR
Şimdi dikkat...
Aradan iki yıl geçiyor ve Maliye’de “uykuya yatırılmış tetikçi hücre” uyandırılıyor....
2009 yılı şubat ayında Maliye Bakanlığı’ndan 3 vergi müfettişi, Doğan Grubu’na 1 milyar 174 milyon lira ceza yazdı.
Sebep ne biliyor musunuz?
Bu vergi, mutabakatın yapıldığı 26 Aralık 2006 tarihi esas alınarak yatırılmalıymış, para transferinin yapıldığı
2 Ocak 2007 tarihi esas alınarak değil...
Buradaki sekiz günlük oynama vergi ödeme dilimini üç ay geciktiriyor. Bütün sorun arada geçen üç ay...
Üstelik vergi yatırılmış ve önce veya sonra yatırmışsın vergi miktarında hiçbir değişiklik yok.
Yani en kötü ihtimalle, on binlerce şirketin yaptığını yapıp, üç ay faiz cezası verilip bitecek bir vergi anlaşmazlığı... O zamanın faiziyle 1.2 milyon lira gecikme faizine denk geliyor.
MAHKEME VE DANIŞTAY ‘BU CEZA HAKSIZ’ DİYOR
Doğan Grubu mahkemeye itiraz ediyor.
Mahkeme “Bu ceza haksız” diyor. Danıştay 2011’de bu kararı onaylıyor. Yani Danıştay da “Bu ceza haksız” diyor.
Ama önce ilk kumpası kuran Maliye müfettişleri bugün nerede ona bakalım.
2-) İLK KUMPASI KURAN 'UYUYAN' ÇETE ÜYELERİ BUGÜN NE OLDU
Beytullah Yurttutan: Bu operasyonu yaptıktan sonra Vergi İdaresi tarafından ailesiyle birlikte ABD’ye gönderildi, döndükten bir süre sonra kendi isteği ile Maliye Bakanlığı’ndan ayrıldı.
Metin Ölçek: FETÖ-PDY terör örgütü üyesi olması iddiasıyla 15 Temmuz sonrasında devlet memurluğundan uzaklaştırıldı.
Umut Mengüverdi: FETÖ-PDY örgütü mensubu olmak iddiasıyla 15 Temmuz’dan sonra devlet memurluğundan uzaklaştırıldı.
SONUÇ: İlk kumpası kuran, FETÖ’cü 3 müfettişten biri kendi isteği ile ikisi ise devletten uzaklaştırılarak, “uyandırılan ilk hücre” tasfiye edildi.
3-) İKİNCİ HÜCRE UYANDIRILIYOR FETÖ'NÜN, DOĞAN GRUBU'NU BİTİRME DÜĞMESİNE BASILIYOR
BİRİNCİ dalgası adalet duvarına çarpan Maliye’deki FETÖ çetesi, 2009 yılı eylül ayında, çok daha vicdansız bir kumpasla geri döndü.
Birinci hücre görevini yapmış, şimdi sıra daha geniş kapsamlı “ikinci uyuyan hücrenin” uyandırılmasına gelmişti.
Yine aynı satışla ilgili olarak ama bu kez akıl almaz bir ceza gerekçesi uydurdular.
Doğan TV hisselerinin satışı öncesinde Doğan TV iştiraklerinin kademeli hisse yapılandırmasında KDV ödemesi yapılmadığını öne sürerek 3.9 milyar Türk Lirası vergi cezası yazdılar.
Yasada ve ilgili bütün mevzuatta hisse senedi ve geçici ilmühaber devri KDV’ye tabi değil.
Ama Türkiye’de kanunlarda ve içtihatlarda açık açık yazılmış hakları hiçe sayarak bu ceza yazılabildi.
Gecikme faizi de buna eklenince cezanın toplamı 5 milyar 630 milyon liraya yükseldi.
Sonuçta, birinci dalgada yazılan 1 milyar 174 milyon lira da hesaba katılırsa tamamı 30 milyon lira olan ve zamanında yatırılmış bir verginin cezası, uyandırılan iki hücrenin kurduğu kumpasla tam 200 katına çıkarılarak, toplam 6 milyar 804 milyon Türk Lirası’na ulaştı.
Dolara dönmeyenler için de yazayım. Bu miktar, o günün kuruyla 4.5 milyar dolara yakın bir paradır.
Dünya vergi tarihinde böyle bir ceza görülmemiştir.
Doğan Grubu yargıda davaları kazanmasına karşılık Vergi İdaresi her seferinde tashihi karar talebinde bulunarak süreyi uzattı ve 5 milyara yakın teminat isteyerek ihtiyati haciz uygulamaları başlattı.
Bu baskı altında Doğan Grubu Vergi Barışı Kanunu’ndan yararlanma seçeneğine yönelmek zorunda bırakıldı.
O tarihte Doğan Grubu 1 milyar 100 milyon lira vergi cezası ödedi.
4-) UYANDIRILAN İKİNCİ HÜCRE FETÖ'CÜLER BUGÜN NEREDE
Ahmet Turan Bahşi: FETÖ-PDY terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 15 Temmuz’dan sonra devlet memurluğundan uzaklaştırıldı.
Harun Naci Özbek: FETÖ-PDY terör örgütü üyesi olma iddiasıyla, 15 Temmuz sonrasında devlet memurluğundan uzaklaştırıldı.
Fatih Kızıltepe: FETÖ-PDY terör örgütü olduğu iddiasıyla devlet memurluğundan çıkarıldı.
GÖZALTINA ALINDI.
Ümit Ayfer: FETÖ-PDY terör örgütü üyeliği iddiasıyla 15 Temmuz’dan sonra devlet memurluğundan uzaklaştırıldı.
Fatih Rüştü Özbek: FETÖ-PDY terör örgütü üyeliği iddiasıyla 15 Temmuz sonrasında devlet memurluğundan çıkarıldı.
Bunlar o uyduruk gerekçeleri yazarak, Türk ve dünya ekonomi tarihinin en vicdansız kumpasını kuran müfettişler ve vergi kontrolörleri.
Ya onların ağababaları...
Yani Maliye içindeki FETÖ konseyinin “Abi”leri bugün nerede?
Onların durumu da bir sonraki yazıda.
5-) MALİYE'DEKİ FETÖ KONSEYİ 'ABİ'LERİ BUGÜN NEREDE
Mustafa Güneş: (İncelemelerin yapıldığı 2008-2009 döneminde Gelirler Kontrolörleri Başkanı)
FETÖ-PDY terör örgütü üyesi olması iddiasıyla 15 Temmuz sonrasında devlet memurluğundan çıkarıldı.
HALEN FİRARDA...
Aziz Özbek: (İncelemelerin yapıldığı 2009-2011 döneminde Gelirler Kontrolörleri Başkanı)
FETÖ-PDY terör örgütü üyesi olması iddiasıyla 15 Temmuz sonrasında devlet memurluğundan uzaklaştırıldı.
Hasan Kurnaz: (İncelemelerin yapıldığı 2008-2010 döneminde Gelirler Kontrolörleri Başkan Yardımcısı)
FETÖ-PDY terör örgütü üyesi olması iddiasıyla 15 Temmuz sonrasında devlet memurluğundan uzaklaştırıldı.
GÖZALTINA ALINDI.
6-) HATIRLAYIN, O KÜRESEL ATASÖZÜ NE DİYORDU
“GERÇEKLERİN bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır...”
Aradan sadece 6 yıl geçti... Ve Türkiye’nin en tarafsız ve en büyük medya grubunu bitirme kumpası ve planı dün bütün açıklığı ile ortaya çıktı.
Aydın Bey’in, genç yaşından itibaren tırnaklarıyla, alnının teriyle ve yıllarca Türkiye vergi şampiyonu olarak elde ettiği servetinin büyük kısmı bu çete tarafından adeta gasp edildi.
Neden mi? Sırf daha başından itibaren bu çeteyi deşifre ettiği için...
Unutmadan hatırlatayım, bu cezanın kesildiği yıl Aydın Bey Türkiye’nin gelir vergisi rekortmeniydi.
7-) UNUTMAYIN BAZILARI HAYATINI BAZILARI SERVETİNİ KAYBETTİ
VE şunu hiçbir zaman unutmayalım.
FETÖ’nün devleti ele geçirme girişimi sırasında ilk kurban Aydın Doğan’dı...
Servetinin büyük bir bölümü gasp edildi.
İkinci kurban Silivri mazlumlarıydı.
Kimi hayatını kaybetti... Kimi hayatının 4-5 yılını...
Ülkenin Cumhurbaşkanı 15 Temmuz gecesi hayatını zor kurtardı...
15 Temmuz’u hep hatırlarken, o dönemin mazlumlarının haklarını, itibarlarını iade etmeyi de düşünmeliyiz...
SARI ÖKÜZ HİKÂYESİ
DÜN artık bütün delilleriyle ortaya çıkan bu kumpası ve kumpasçıları okurken aklıma “Sarı öküz” hikâyesi geldi... Bir de o cümle... “Vermeyecektiniz o sarı öküzü...”
Bugün FETÖ kumpaslarından mağdur olduğunu söyleyenler, ancak çetenin 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbelerinden sonra ayanlar eğer o gün Aydın Bey’e yapılan bu vicdansızlığın karşısına dikilebilselerdi...
Türkiye bugün hak ettiği çok daha iyi bir yerde olabilirdi.
Paylaş