Paylaş
Yer New York’un Brooklyn bölgesi...
Vakit gece yarısını geçmiş, sokaklar iyice ıssızlaşmış.
Üzerinde “Casa Storta” yazılı restoranın kapısında üç kişi görüyoruz...
*
Burası bölgenin İtalyan restoranlarından biri... Ama en ünlüsü değil.
Kapıdaki üç kişiden biri çilingir... Ustalıkla kapıyı açıyor...
Üç kişi sessizce içeri sızıyor...
Ve işte o an, hiç beklemedikleri bir şeyle karşılaşıyorlar...
1970 ve 80’li yıllarda New York’u baştan sona ele geçiren 5 mafya ailesinin yıkılışı işte bu sahneyle başlıyor...
*
Geçen hafta yayına giren dizilerden en önemlisi “Korku Şehri: New York Mafyaya Karşı” belgeseli...
1970’li yıllarda 5 İtalyan ailesi New York sokaklarına ve ekonomisine tamamen hâkim olmuştur.
Bunlar Gambino, Colombo, Bonanno, Lucchese ve Genovese aileleridir.
*
1970 yılında bu 5 aile, Amerikan tarihinin en güçlü organize suç sistemini kurmuştur.
Şehrin çöp toplama işi, limanlar, kamyoncular, restoranlar, kumar sektörü bunların elindedir.
Şimdi bu beşli çetenin çok ilginç çökertilme hikâyesini okuyacağız.
Lütfen yazıları üzerindeki numaralara bakarak sırayla okuyun...
1. NİYE BÜTÜN HERİFLER O RESTORANA GİDİYOR
SONUNDA FBI devreye girmiş ve ilk adımı atmıştır.
Önce istihbarat gereklidir...
Bunun için Amerikan tarihinin en büyük dinleme faaliyeti başlar.
Bu dinleme ve takip sırasında bir şeyin farkına varırlar.
Bu çetelerden birinin çok önemli bir elemanı her hafta aynı gün bir restorana gitmektedir.
Onu takip ederlerken bir şeyi daha öğrenirler...
Öteki çetelerin bazı üyeleri de aynı restorana gitmektedir.
Brooklyn’deki bu restoranın adı “Casa Storta”dır...
Yani yazının başında sözünü ettiğim o restoran.
2. ‘BÖCEK’İ RESTORANIN NERESİNE KOYALIM
GECE yarısı restorana giren 3 kişiden ikisi FBI’ın elemanıdır.
Üçüncüsü ise FBI’ın kullandığı bir çilingir.
İçeri giren FBI elemanlarından biri daha önce çeşitli defalar o restorana gelmiş ve bir saha çalışması yapmıştır.
Artık kesinlikle bilmektedirler ki, burası New York’u haraca kesen 5 mafya ailesinin bir araya geldiği bir koordinasyon merkezidir.
Dolayısıyla orada konuşulanlar FBI’a çok bilgi verecektir.
Onun için restorana bir ‘böcek’ (dinleme mikrofonu) yerleştirilmesi gerekmektedir.
Orada saha çalışması yapan ajanın alması gereken bir stratejik karar vardır.
Mikrofonu nereye yerleştirmeli...
Ajan birkaç gözlemden sonra karar verir.
Mafya elemanları en fazla zamanı poker oynadıkları masada geçirmektedir.
Dolayısıyla ‘böcek’i oraya yerleştirmek en doğru iş olacaktır.
Gece yarısı restorana giren üç kişinin misyonu işte o masaya ‘böcek’ yerleştirmektir.
Şimdi yine o gece yarısına dönelim.
Restoranın kapısını çilingirle açan 3 kişinin, tam içeri girerken karşılaştıkları sürpriz anına...
3. EĞER NİNA’YI İĞNEYLE UYUTURSAK ÖLÜR MÜ
ANCAK kapıdan ilk adımını attıkları anda hiç beklemedikleri bir sürprizle karılaşırlar.
Restorandaki büyük köpek havlamaya ve saldırmaya başlamıştır.
Aslında bu duruma hazırlıklıdırlar.
Köpeğin adı Nina’dır...
Yanlarında hayvanı uyuşturmak için içinde ilaç olan bir şırınga getirmişlerdir.
Ancak o an fark ederler ki hayvan yaşlıdır. Dolayısıyla yapılacak iğneye dayanıp dayanamayacağını bilmemektedirler.
O nedenle iğneyi kullanmaktan vazgeçerler.
Vicdanları mı elvermez... Yoksa hayvan ölürse restoran sahibinin şüphesini mi çekerler...
Dizide bunun cevabı yok.
Onlar bunu tartışırken köpek saldırıya geçer ve paçalarına yapışır.
Artık bir şey yapmak gerekmektedir.
Birinin gözüne köşedeki yangın söndürme aleti takılır.
Onu alır ve hayvanın üzerine püskürtür.
Köpek bir anda sakinleşir ve gidip hep yattığı yatağa uzanır.
İki ajan bundan sonra işlerini rahatça görür ve ‘böcek’i yerleştirirler.
Görev tamamlanmıştır.
4. BİR MAFYA MENSUBU ‘BÖCEK’İ FARK EDİYOR
ERTESİ gün ‘böcek’ten gelen bilgiler kaydedilmeye başlamıştır.
Ancak ilk dinleme gecesi beklemedikleri bir şey olur.
‘Böcek’ten gelen sesler bir anda kesilir.
Dışarıdan gelen bir aile üyesi bir şekilde ‘böcek’i fark eder.
Böylece misyon başarısızlığa uğrar.
Ancak FBI’ın başarısızlığa ulaştığı günlerde New York’ta çok önemli bir başka gelişme olur.
Genç bir savcı Güney New York Başsavcılığı’na getirilir.
İtalya kökenli bir ailenin çocuğu olan bu savcının adı Rudy Giuliani’dir...
Göreve geldiği an önünde bu 5 mafya ailesi ile ilgili dosyaları bulur ve bunun üzerine gitmeye karar verir.
5. BEŞ MAFYA AİLESİNE KARŞI DOKUNULMAZLAR GELİYOR
GIULIANI bu iş için 15 genç savcıyı yanına alır.
Böylece mafyaya karşı son savaş başlatılır...
Artık karşımızda “Dokunulmazlar” filminde gördüğümüze benzer bir ekip vardır.
İlk iş ellerindeki on binlerce dinleme kaydığını tek tek izlemek olur.
Dosyaları inceleyen Giuliani yardımcılarından kendisine gelen ilk bilgiler ışığında şunu görür:
Bu 5 aile ile ayrı ayrı uğraşmanın bir yararı yoktur.
Tek yol bunlar için tek dava açmaktır.
O nedenle bu 5 aileyi birleştirecek, ortak çalıştıklarını gösterecek bir nokta bulmalıdırlar.
İşte bu noktada Brooklyn’deki Casa Storta restoran yine ön plana çıkar.
Beş aileyi birleştirecek ipucu oradan çıkacaktır.
Ve sonunda bulurlar...
6. DİNLEME KAYITLARINDAKİ ESRARENGİZ XLO NEYDİ
BU beş aile “Commision” adını verdikleri bir “koordinasyon komitesi”ne sahiptir.
New York’taki bütün işler bu komiteye geliyor ve aileler arasındaki dağıtımı buradan yapılıyordu.
İlk denemede başarısız olan böceklerin ikinci dalgası artık işe yaramaktadır ve koordinasyon komitesinden gelen şifreli konuşmalar çözülmeye başlamıştır.
İşte bu değerlendirme aşamasında çok önemli bir şeyin farkına varırlar.
Bunu da böceklerden ve telefon dinlemelerinden gelen üç harfli bir şifreden çıkarırlar.
Mafya mensuplarının kendi aralarındaki konuşmalarda hep XLO diye bir şey geçmektedir.
7. SAVCI TELEFON REHBERİNE BAKINCA O SIR ÇÖZÜLÜYOR
SAVCILARDAN birinin aklına bir şey gelir. “Bana telefon rehberini getirin” der ve oradan bakarlar.
XLO bir inşaat şirketidir.
İşte oradan asıl hayati bilgiye ulaşırlar.
Mafyanın New York’taki asıl gelir kaynağı çöp toplama, kamyonlar, limanlar, restoranlar değil, o ana kadar hiç akıllarına gelmeyen bir başka sektördür.
İnşaat sektörü...
1980’li yıllar New York’ta özellikle Manhattan’da inşaat patlamasının yaşandığı yıllardır.
O günlerde sadece Manhattan’da yürüyen 50 ayrı inşaat projesi vardır.
Ve mafya her işten yüzde 2 almaktadır.
Böylece mafyanın asıl gelir kaynağına ulaşılır.
8. İŞTE TAM O AN KARŞIMIZA ÇIKAN ÇOK TANIDIK SİMA
VE yine işte tam o an karşımıza çok tanıdık bir isim çıkar.
Donald Trump...
Belgeselde onu da iki ayrı yerde görürüz. Ancak tam anlayamadığımız şey şudur:
Trump bir inşaatçı olarak “mafyanın mağduru” mudur?
Yoksa işbirlikçisi mi...
Dizinin yapımcıları bu sorunun cevabını vermezler. Bildiğimiz şey ise şudur:
Bu bilgiler ışığında Giuliani New York mafyası hakkında o meşhur RICO davasını açar.
Âlemin ünlü babaları gözaltına alınır.
Önce büyük kefaletler ödeyerek serbest kalırlar.
Ancak bu davanın sonunda jüri hepsi için suçlu kararı verir ve New York mafyası çökertilir.
Bir ‘böcek’le başlayan hikâye, böylece sonuçlanır.
9. FBI EN BAŞARILI ‘BÖCEK’İ NEREYE YERLEŞTİRDİ
İLK ‘böcek’ başarısızlığından sonra ikinci ‘böcek’ harekâtı yapıldı.
Bu defa ‘böcek’ beş aileden biri olan Gambinoların başkanı Paul Castellano’nun evine yerleştirildi.
Bunu da kablolu televizyon tamircisi kılığında bir FBI ajanı yaptı ve ‘böcek’i televizyonun içine yerleştirdi.
“Büyük Pauli” denilen Castellano bu beşli içinde bir tür “Capo di Tuti” konumundaydı.
Yani babaların babası...
Bir özelliği de herkesle konuşuyor olmasıydı.
Oradan gelen bilgiler çetenin çökertilmesinde çok etkili oldu.
Big Pauli “Commision”u ele veren bu gevezeliğinin cezasını 16 Aralık 1984 günü Manhattan’ın ortasında vurularak ödedi.
Öldürten John Gotti’ydi.
10. HİKÂYENİN SONUNDAKİ EN TUHAF İLİŞKİ NEYDİ
GERİYE şu çok ilginç ilişki kalır.
Cesur savcı Giuliani mafyayı çökerttikten sonra, 1994 yılında New York Belediye Başkanı seçilir.
Yıllar sonra, o olayda adı geçen Trump 2016 yılında ABD Cumhurbaşkanı seçilir.
Yine yıllar geçer...
Ve Giuliani onun avukatı olur.
New York mafyası çökertilmiştir.
Ama kurulan bu yeni ittifakın sırrı hâlâ çözülememiştir.
Ne var ki, 21’inci yüzyılın yeni fenomeni “hızlı belgeseller” ve belgeselciler her gün bu ilişkileri önümüze koymaya başlamıştır.
Paylaş