Paylaş
Eminim bazılarınız sinirlenecek...
Kızmayın lütfen...
Maruzatım var... Dinleyin...
* * *
Dünyada ve Türkiye’de çok kötü şeyler oluyor... Ama size kötü şeyleri yazan epeyce köşe var... Bırakın biri de farklı şeylerden söz etsin...
* * *
Bu yazıyı Meksika’dan yazıyorum.
Siz okurken ben, ABD Başkanı Obama’nın hemen arkasından Küba’da olacağım.
Ama benim geliş nedenim Obama değil, Rolling Stones konseri...
Çünkü bu konser, bütün dünyada “Küba’nın dünyaya açılış töreni” olarak konuşuluyor.
* * *
Küba’dan önce iki gün boyunca Meksika’da kaldım.
Yani Frida Kahlo’nun memleketinde...
Her şeyiyle dünyaya meydan okuyan bir kadının ülkesini tanımak istedim.
Çünkü çocukluğumdan beri beni hayal dünyalarına, masalların peşine, efsanelerin yoluna götüren duygu onunkiyle aynıydı.
“Bir konser için ta oralara gitmek kaç kişinin kaldırabileceği bir lükstür” diye de sorabilirsiniz.
Haklı da olursunuz...
Ama bunca yıl sonra benim böyle bir lüksüm var.
Ve bu lüksü, insanların hayal dünyalarını açmak için kullanmak istiyorum.
* * *
Berlin’de duvarlar yıkılırken ne yazık ki orada değildim.
Küba, böyle muhteşem bir konserle dünyaya açılırken orada olmak istedim.
* * *
Biliyorum sizler bombalarla, Reza’larla meşgulsünüz.
Bense kafamı kurcalayan tarihi çelişkiye cevap bulmaya çalışıyorum.
Kafamdaki soru şu:
Küba dünyaya açılırken benim ülkem niye dünyaya kapanıyor?
İran duvarlarını yıkarken benim ülkem niye kendi etrafına paranoya duvarları, yalan surları dikiyor...
* * *
İşte bu yüzden size Küba’yı anlatacağım...
Bilin istiyorum ki, benim ülkemde de duvarlara direnen insanlar var...
Ve sayıları hiç de az değil...
Dikkatimi çekti
NEW York JFK Havalimanı’ndan Cancun’a uçmak için güvenlik aramalarından geçerken bir şey dikkatimi çekti.
Ön tarafa bir tabela konmuş ve üzerinde şu yazıyordu:
“Ayakkabılarınızı ve laptop’larınızı çıkarmanız gerekmiyor.” Yıllardır bu laptop’ların çantadan çıkarılma zorunluluğunu anlamıyordum. Nihayet bu uygulama, güvenlik konusundaki en paranoyak ülkede bile kaldırılmış.
Bizde ise hâlâ uygulanıyor ve üstelik iki ayrı güvenlik geçişinde çıkarıyorsunuz.
Rihanna nasıl 1 numara oldu
RIHANNA’nın yeni CD’si “Anti”, Billboard Chart’ında (listesinde) 1 numaraya yükselmiş. Oysa 5 hafta içinde satılan CD sayısı sadece 17 bin.
Hayret bir şey, artık 17 bin satışla ABD listesinde birinci olunabiliyor.
Benim “Arta Kalan Zamanda” adlı iki arya CD’min her biri 20’şer bin sattı.
Bir şey dikkatimi çekti. Joey and Rory adlı bir country ikilisinin CD’si 44 bin sattığı halde 4’üncü sırada görünüyor.
Billboard dergisi artık listelerini yaparken, stream sayısını ve indirilme sayısını da dikkate alıyormuş.
Rihanna’nın CD’sindeki “Work” adlı şarkı 5 haftada 36.4 milyon kere dinlenmiş, 131 bin adet indirilip satın alınmış.
Bu da yeni hesaplamaya göre 54 bin albüm satışı anlamına geliyormuş.
Buna karşılık o ikilinin şarkısı 90 bin kere paylaşım sitelerinde dinlenmiş, sadece 2 bin tane indirilmiş.
Kadınlarla da yatan bu kadına niye hayranım
BU dünyada birçok erkek gibi ben de Frida Kahlo hayranıyım.
Tablolarını çok seviyorum.
Ama beni ona bağlayan çok önemli başka bir neden daha var.
* * *
Altı yaşında çocuk felci geçirmiş ve bir bacağı ince kalmış.
O nedenle hayatı boyunca hep uzun etek ve pantolon giyip bacağını normal göstermeye çalışmış.
* * *
18 yaşındayken bindiği otobüs bir troleybüsle çarpışınca omurgası zedelenmiş, bacağı birçok yerden kırılmış.
Hayatı boyunca bunun verdiği ağrılarla yaşamış.
* * *
Bugün bilinen 143 tablosunun 55’inde kendini çizmiş.
Ölüler bayramı dolayısıyla yaptığı bir tabloda bile kendini ölü olarak çizmiş bir kadın.
* * *
Bir insan niye hep kendini çizer?
Narsist olduğu için mi?
Onun verdiği cevap şu:
“Hep kendimi çiziyorum. Çünkü kendi başımayım, çünkü yalnızım, çünkü en iyi bildiğim şeyin objesiyim...”
* * *
Hayatı boyunca komünist düşünceye inanmış.
Doğum tarihi 6 Temmuz 1907...
Ama kendisi hep 7 Temmuz’da doğduğunu söylemiş.
Çünkü 7 Temmuz Meksika ihtilalinin başladığı tarih.
* * *
Biseksüel...
Hem Meksika’nın çok ünlü bir ressamıyla evli, yani erkeklerle ilişkisi var, hem de Fransa’ya gittiğinde Josephine Baker’la ilişkisi olmuş.
Biseksüelliğini hiç saklamamış.
* * *
Onu anlatan filmin sonunda harika bir sahne var.
Sergisinin açılış kokteyli var ama ölüm döşeğinde olduğu için sergiye gidemiyor.
O ne yapıyor? Ölüm döşeğini, yani yattığı karyolayı, üzerinde kendisiyle sergiye taşıtıyor ve orada son bir tekilayı içiyor.
* * *
Kendisine hayretle bakan rahibe de şu espriyi yapıyor:
“Peder mesele yapma, sana söz veriyorum cenaze törenimde içmeyeceğim...”
* * *
İşte bu kadının ülkesinde iki gün geçirdikten sonra Castro’nun ülkesine geldim.
Her sokağında Che Guevara’nın da yaşadığı bir ülke...
Ve Rolling Stones bu gece burada çalıyor...
* * *
Benden ayrılmayın...
Yarın size bu tarihi açılış törenini yazacağım.
Nerede yeni ve umut veren bir şey varsa ben oradayım.
“Yeni Türkiye” palavraları arasında çok çabuk eskiyen, eski püsküden beter olan Türkiye’ye yeni bir hava vermek için buradayım.
NOT: Twitter’dan, bana aitmiş gibi bir hesaptan son 24 saattir bazı mesajlar paylaşılmaktadır. Bu hesap kesinlikle sahtedir. Bu konunun hukuki olarak da takipçisi olacağım.
Paylaş