Korktuğum ilk işaret geldi

VATANDAŞLIK görevimi yapıyorum ve...

Haberin Devamı

Şu çok önemli istihbaratı, Saray’ın, Başbakanlığın, Dışişleri Bakanlığı’nın ve MİT’in bilgisine sunuyorum.


* * *


Olay geçen eylül ayında meydana geldi.
Ama benim bilgime bu hafta sonu Davos dönüşü ulaştı.
Aynen aktarıyorum.


* * *


Geçen eylül ayında, Fransa siyasetinin çok tanınmış iki siması Bağdat’a gidiyor.
Hadi adını da vereyim.
Biri François Fillon...
Sarkozy döneminin son başbakanı.
İkinci kişi aynı hükümetin devlet bakanı Pierre Lellouche...
O dönem ikisi de muhalefette.
Şimdi sıkı durun...


* * *


İki Fransız siyasetçi, Bağdat’ta yaptığı bir dizi görüşmeden sonra, Paris’e dönüşünde hükümete gizli bir rapor veriyorlar.
Verdikleri raporda çok çarpıcı bir öneri var.
“IŞİD’e yardım eden ve finansal yardımda bulunan ülkeleri Uluslararası Adalet Divanı’na şikâyet edip mahkûm ettirin...”


* * *

Haberin Devamı


O dönemde Fransız istihbaratının elindeki bilgi şu:
Katar ve Suudi Arabistan IŞİD’e yardım ediyor.
Yani Ankara, raporda kastedilen iki ülkenin bu olduğunu düşünüp rahatlayabilir.
Ancak aynı raporda çok ilgi çekici bir cümle daha var:
İki siyasetçi, “cihatçı militanların serbestçe dolaşmalarına izin veren ülkenin de Uluslararası Adalet Divanı’na şikâyet edilmesini” istiyor.
Bu cümlenin adresi sizce kim olabilir...


* * *


Geçen hafta, biraz da şeytanın kulağına kar kaçırmamak amacıyla aklıma takılan bir ihtimali çok utangaç biçimde yazmıştım.
Hatırlayın...
Hollanda muhalefet liderinin yaptığı, “Suriye’ye yardım götüren Türk TIR’larının içindeki silah envanteri elimizde” açıklamasından pirelenmiştim.
Galiba Ankara’da kimse benim gibi paranoyak değil ve pirelenmiyor.
O nedenle daha açıkça yazayım.


* * *


Dünya Suriye içsavaşında öldürülen 200 bin insanın hesabını mutlaka soracak.
Evet, “Esad” bundan nasibini alacak.
Ama kimsenin kuşkusu olmasın ki, muhalefete ve IŞİD’e yapılan yardımların, onların kestiği kafaların, öldürdüğü insanların hesabı da sorulacak.
O zaman bu adamlara kimlerin yardım ettiği de araştırılacak.
Yani Türkiye, o TIR’lar içinde gönderilen silahların hesabını da vermek zorunda kalabilir.
Tavsiyem, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin eski üyesi Rıza Türmen’e danışıp fikir almakta yarar var.


* * *

Haberin Devamı


Bu gizli bilgiyi nereden aldığıma gelince...
Pierre Lellouche, Charli Hebdo olayları üzerine bu haftanın Paris Match dergisine verdiği mülakatta açıkladı.

Korktuğum ilk işaret geldi


O fotoğrafta göremediğimiz medya sevmeyen kadın kimdir


DÜNKÜ Milliyet gazetesinin birinci sayfasında çok dikkat çeken bir fotoğraf vardı.
Gazetenin yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Yunanistan’da seçim gecesi güzel bir iş yapıp, iktidara gelen SYRİZA partisinin genç başkanı Çipras’la konuşmuş.
Birlikte çektirdikleri fotoğraf çok güzel.
Çipras, Aslı’ya çok sıcak biçimde sarılmış. İki genç ve güzel insan içimi açtı.


* * *


Tebrik etmek için Aslı’yı aradığımda merak ettiğim soruyu da sordum. Fotoğrafta niye Çipras’ın partneri Peristera yok...
Biliyoruz ki o sırada parti genel merkezinde Çipras’ın yanında.
“Teklif ettim ama istemedi. Medyada görünmek istemiyormuş” dedi.
Yunanistan Başbakanlığı rezidansı olan “Maksimos villası”nın yeni ev sahibi olacak olan bu kadın kimdir merak edip araştırdım.


* * *

Haberin Devamı


Tam adı Peristera Baziana...
Yunan halkı onu “Betty” olarak tanıyor...
Orta Yunanistan’ın Teselya bölgesinde doğup büyümüş.
1987’de Çipras’la orada tanışmışlar.
Çipras o sırada 13 yaşında...
Anlayacağınız tam anlamıyla çocukluk aşkı...


* * *


Patras Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği okumuş.
Karakteri hakkında ipucu veren ilginç olaylardan biri de şu:
Doktorasını yaparken, tez hocasıyla çok fena halde kavga etmiş ama doktorasını almayı başarmış.
Komünist Partisi’ne Çipras’tan önce katılmış. Atina’da işçi ve çalışan ailelerin yaşadığı Kypseli semtinde oturuyorlar. İki çocukları var ve küçüğünün göbek adı “Che”...


* * *


Yunan halkı tarafından bilinen bir özelilği ise medyada görünmeyi sevmemesi...

Haberin Devamı


O gece SYRİZA’ya en çok destek mesajı neden Türkiye’den


ASLI Aydıntaşbaş’ın notlarından okuduğuma göre, o gece sosyal medyada Çipras’ın başarısına en büyük destek Türkiye’den gelmiş ve bu da onları çok şaşırtmış.
Ben o gece Urla’da Tansu’nun heyecanını ve Instagram ve Facebook’tan yaptığı yayını bildiğim için hiç şaşırmadım.
Ayrıca şaşılacak bir yanı da yok.
Türk siyasi eliti yaşlandı...
Türkiye’nin yükselen gençliğinin hafızasında ise çok taze bir “Gezi hatırası” var...
AKP’nin yaydığı bu giderek daha ağırlaşan, grileşen, donuklaşan Türkiye manzarasını gören insanların, komşudaki bu genç infilak karşısında heyecanlanması normal.
Çipras tam bir Gezi tipi siyasetçi.
Türkiye’de bizim neslimiz, yani 68 kuşağı, gazeteci çıkardı, işadamı çıkardı, sanatçı çıkardı, siyasetçi de çıkardı...
Ama lider çıkaramadı...
Şimdi insanların umudu şu:
Gezi, belki Türkiye’nin özlediği yeni lideri çıkaracak...

Yazarın Tüm Yazıları