'Keşke oraya Esed girse' demiyorlarsa ne olayım

***

Sınırımızın biraz ilerisindeki stratejik Suriye şehri Rakka iki taraftan kuşatma altında.

Aşağıdan Esad’a bağlı Suriye ordusu şehrin kapısına dayandı.

Bizim taraftan ise sırf Türkiye’yi rahatlatmak için “Suriye Demokratik Güçleri” adı verilen ama aslında Kürt savaşçılardan oluşan bir güç hızla ilerliyor.

***

Kim önce girerse şehir onun hâkimiyetine geçecek ve Halep’in ve daha yukarıdaki Menbiç’in de Türkiye ile ilişkisi tamamen kesilecek.

***

Ben olaya duygusal bakmıyorum.

Bir Türk vatandaşı olarak ülkemin menfaati açısından bakıyorum ve şunu görüyorum.

Sınırımızda IŞİD, El Kaide, El Nusra gibi terör örgütleri olacağına, Esad veya YPG’ye bağlı birlikler olsun çok daha iyidir.

Hiç olmazsa şehirlerimizin tepesine IŞİD bombaları yağmaz.

***

Ama bugünlerde Ankara’nın havasını çok merak ediyorum.

Dışişleri Bakanlığı’nın bulunduğu Çukurambar semtinde, kapalı odalarda acaba neler konuşuluyor?

***

Acaba kıpkırmızı renkli haritalar pespembe renklere boyanmış mıdır?

***

Menbiç ve Rakka’ya kimin girmesini istiyorlardır acaba?

“Esed’in mi” yoksa “YPG’nin mi...”

***

Eğer “Bari Esed ordusu girsin” demiyorlarsa ben ne olayım...

‘ÜST AKIL’ ORADAYSA ŞU ‘ALT AKIL’ NEREDE

ESKİ büyükelçi Osman Korutürk dün Cumhuriyet gazetesine verdiği demeçte şöyle diyor:

“Her şeyde bir ‘üst akıl’ oyunu aramak, kendi aklını ‘alt akıl’ olarak görmekten başka bir şey değildir.”Güzel ve duru Türkçeyle söylenmiş mantıklı bir cümle değil mi...Ben daha zarif üslupla konuşacağım ve diyeceğim ki...Ankara’daki alt akıl değil, olsa olsa “kurnaz akıl”dır...Ama pek işe yaradı-ğı söylenemez...

YENİ TÜRKİYE SÖZLÜĞÜNE YEPYENİ KATKILAR

- ÜST AKIL: Herkesi akılsız zanneden kurnaz aklın uydurduğu, ileride stand-up’çıların en çok kullanacağı komik kavram.

***

- FAİZ LOBİSİ: Yargıya verdikleri emirle dava açtıranların, faizi de emirle indirebileceklerini zannedip, indiremedikleri zaman suçu üzerine yıktıkları hayali düşman.

***

- YENİ TÜRKİYE: Kendilerine “yeni” deyince gerçekten yeni olduklarına inanan en eski kafaların hayal ettiği, ütopik biat ülkesi.

***

- ALMANYA LOBİSİ: Kurnaz aklın, direkt olarak Alman hükümetini hedef alıp ilişkileri yıkmak yerine, geçici olarak yarattığı hayali düşman için uydurulan hayali kavram.

NE OLUR ERTELEYİN

ANKARA’daki sayın büyüklerimiz...Yerli üst aklın ve milli kurnaz aklın güzide temsilcileri...

Güzel bir yaz geliyor...Biraz eğleneceğiz. Gelmeyen turistlerin boş bıraktığı sahillerimizde biraz unutmak istiyoruz...

Dış politikada uğradığımız hezimetleri kafamızın arkasına atıp, birbirimizin gırtlağına sarılmış ellerimizi biraz gevşetmek istiyoruz.

Biraz huzur yani...

Sizden ricamız...Ne olur şu “Milli Reislik” tartışmalarını sonbahara kadar erteleyin.

Ve televizyonlara günde 10 defa çıkmak yerine hiç olmazsa 7 defa çıkın.

ZEVZEK HERİF, HÜRRİYET’İN LOGOSUNDA HÂLÂ NİYE ‘TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR’ YAZIYOR BİLİYOR MUSUN

ADAM zevzek...

Yaptığı gazete kendinden zevzek...

Utanmadan, arlanmadan, yazıyor.

Neymiş, Aydın Doğan Ermeni tasarısında Almanları desteklemiş...

Yanına benim resmimi de koymuş...

Unuttun mu zevzek herif, sen ve senin gazetelerin daha 3 yıl önce “İndirin şu ‘Türkiye Türklerindir’ logosunu” diye bas bas bağırıyordu...

Şimdi bakıyorum da yer gök “Milli...” diye inliyor.

En gözde kelime “Türk...”

- Bu hafta başlayacak olan Avrupa Kupası’na katılan Fatih Terim’in takımının adı hâlâ...

Türk Milli Takımı...

- Bayrağımızın adı hâlâ...

Türk bayrağı...

- Milletimizin adı hâlâ...

Türk milleti...

- Halkın yüzde 92 oyu ile kabul edilmiş Anayasamızın 66’ncı maddesinde hâlâ şu yazıyor:

“Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”

- Hürriyet’in logosunda da hâlâ şu yazıyor:

“Türkiye Türklerindir...”

Niye biliyor musun...

Aydın Doğan onu oradan indirmediği için...

Zevzek adam, senden mi alacağız biz Türklük dersini...

Hadi şimdi, gazete diye çıkardığın o kâğıt parçasını da al git...

ÇOCUKLUĞUMUN SEKS FANTEZİSİ GERÇEKLEŞTİ

İSTANBUL’un ünlü bir fırıncısı, eşinin başka bir erkekle yaşadığı ilişkiyi fotoğraflamış.

Benim kuşağımın küçük cinsel fantezilerinin başında teksir yöntemiyle çoğaltılıp elden ele dolaşan “Fırıncının karısı” hikâyesi vardı.

Sonraki yıllarda bu, gazetelerdeki ünlü “İmamın karısı” haberleriyle değişti.

Bunun erkek versiyonları da var.

Mesela Fransa’da “Muslukçu”...

Amerika’da “Postacı...”

Bizde galiba “Sütçü...”

Anlayacağınız “kadın muhasebecinin kocası” gibi bir fantezi kitabı hiç görmedim.

Fanteziler bile kadını aşağılamak üzerine kurulu...

EN ÇOK KADIN YAZAR HANGİ GAZETEDE VAR

TA Sabah’ın Ankara temsilciliğinden beri yazılarını merakla okuduğum Aslı Aydıntaşbaş, uzunca aradan sonra Cumhuriyet’te yazmaya başladı.

Çok sevindim...

Pazar günkü “Erdoğan’ın haletiruhiyesi” başlıklı yazısı çok iyiydi.

Can Dündar’ın gelişinden sonra Cumhuriyet’in, zaten iyi olan kadın yazar yelpazesi daha da genişledi.

Nuray Mert, Çiğdem Toker, Nilgün Cerrahoğlu, Zeynep Oral, Ceyda Karan, Işıl Özgentürk, sporda Ebru Kılıçoğlu ve başkaları...

Hürriyet’in de en sevdiğim yanlarından biri kadın yazarlarının çokluğu...

Çok güzel şeyler bunlar...